Saadet Partisi İl Başkanı Eyüp Yıldırım şu an gündemde tartışılmakta olan okullarda Osmanlıca eğitimi verilmesi ile ilgili yazılı basın açıklaması yayınladı.
Eyüp Yıldırım yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın \'Osmanlıca\' nın bu ülkede öğrenilmesinden ürkenler var. Bunlar istese de istemese de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecektir\', açıklamasının üslup yönünden doğru bulmadıklarını, bu tür açıklamaların kutuplaşma ve asıl gündemi farklı bir noktaya çekme çabasından başka bir şey olmadığını söyledi.
19. Milli Eğitim Şurası’nda Osmanlıca’nın okullarda seçmeli ders olarak okutulması kararı alındığını hatırlatan Yıldırım “Bu karar milletimizin kendi tarihini bilmesi ve geçmişini okuyabilmesi açısında yerinde ve doğru bir karardır. Zaten Sosyal Bilimler Liseleri’nde zorunlu olan bir dersin diğer okullarda da seçmeli olarak müfredata girmesi gayet normaldir.” dedi
Ancak Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın, Osmanlı dersinin zorunlu olmadığını; sadece tavsiye kararı alındığını açıklamasına karşın, gazetelerin \'VIP torpil\' manşetlerini attığını beyan eden Yıldırım “Bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sürece dahil olarak yaptığı açıklamaların aslında Ak Parti hükümetinin ülke yönetiminde düştüğü acziyeti de ortaya koyuyor” diyerek; “Personel alımı başta olmak üzere kamu kurumlarındaki birçok işlemde torpil yapılmaktadır, Ak Partili birçok bakan ve milletvekilinin akrabalarının \'torpille\' işe alınıp, yükseltildiği iddiaları en az yolsuzluk iddiaları kadar vahimdir.” Diyerek Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun hiç iç açıcı olmadığını beyan etti.
Devlet kadrolarına personel temin etmek için gerçekleştirilen KPSS sınavı sadece formalite icabı yapılan bir sınav mıdır? Diye soran Saadet Partisi İl Başkanı Eyüp Yıldırım “Gazete manşetlerine yansıyan torpil iddialarına hükümet niçin cevap vermiyor? Ya da Sayın Cumhurbaşkanı niçin bu konuya hiç girmiyor, yoksa “ben yaptım oldu” mu diyor! Halkımız sıkıntılarla boğuşurken Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başbakanlık’tan kalma alışkanlıklarına devam ederek muhalefet partilerine sataşmasının anlamı yoktur.” dedi.
Yıldırım açıklamasının devamında “Esnafımız siftah yapamadan dükkan kapatıyorsa, TÜİK verilerine göre işsizlik oranı yüzde 10\'un üzerine çıktıysa, İnsanlarımız borçlarını yeni borç alarak ödüyorsa, Devletin toplam borcu 630 milyarın üzerine çıkmışsa,Uyuşturucu kullanımı yaşı 11 yaşına kadar inmişse,Tüketime yönelik yatırımlar bile artık çare olmuyorsa,Milli değerlerin satılması yetmezmiş gibi, sıcak paraya olan ihtiyaç sebebiyle bedelli askerliğin önü açılıyorsa, İltimas ve yolsuzluk iddialarının önüne geçilemiyorsa,Ödenemeyen çeklerin oranı artmış, mahkemelerde icra dosyaları yığılmışsa, Son iki yılın en düşük büyümesi (1.7) yaşanıyorsa, daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu gerçekler ülke gündeminden ustaca manevralarla, halkın milli ve manevi duyguları okşanarak düşürülmek isteniyor. Polemik üreten bu açıklamalarla sadece hükümetin ülke yönetimindeki acizliği örtülmeye çalışılmaktadır.
Saadet Partisi olarak Osmanlıca’nın okullarda okutulması taraftarıyız; ancak altı yılda doğru dürüst Türkçe okutamayan bir eğitim sisteminin ilmi ve edebi yönü yüksek bir dilin hiçbir alt yapı çalışması olmadan “istese de istemese de ” denilerek dayatmayla okutulmak istenmesi doğru bir yaklaşım değildir.” diyerek sözlerini noktaladı.