Hazine, 9 bin liralık manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını öne sürerek kararı Yargıtay\'a temyize götürdü. Günlüğü 48 liraya gelen tazminatı az bulan mağdurda karara itiraz etti.
Adapazarı\'nda yaşayan S.A. (38), 15 Temmuz 2008\'de uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alındı. S.A., gözaltına alındıktan 3 gün sonra nöbetçi mahkemece, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yaptığı iddiasıyla tutuklandı. Ferizli L Tipi Cezaevi\'ne konulan S.A., hakkında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde \'uyuşturucu ticareti yapmak\' suçlamasıyla dava açıldı. 16 Nisan 2009\'da davayı karara bağlayan mahkeme S.A\'nın beraatine karar vererek tahliyesine hükmetti. Kararın kesinleşmesinin ardından S.A., hürriyetinden yoksun bırakıldığı gerekçesiyle Hazine aleyhine 5 bin 742 lira maddi, 100 bin lira da manevi olmak üzere 105 bin 742 liralık tazminat davası açtı.
Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen tazminat davasında, S.A\'nın avukatı Nurullah Sayar, müvekkilinin haksız tutuklamadan dolayı mağdur olduğunu söyledi.
Müvekkilinin tutuklanmadan önce bir restoranda garson olarak çalıştığını kaydeden Sayar; "Kendisi, kızı ve annesinin geçimini bu şekilde sağlamaktaydı. Tutuklanmasıyla birlikte yaşamı alt üst oldu. Bakmakla vazifeli olduğu annesi ortada kaldı. Kendisi gibi annesi de mağdur oldu. Çalıştığı işten de atıldı. İşsiz kaldı. Müvekkilim beraat etmiş olsa da uzun süre iş bulamadı" diye konuştu.
Uzun süre tutuklu bulunmanın müvekkili üzerinde derin bir üzüntü ve korku yarattığını kaydeden Sayar, şunları söyledi; "Müvekkilim 32 yaşınca cezaevine girdi. Her hangi bir adli sicil kaydı mevcut değildir. Ortalama insan ömrünün 60 yıl olarak kabul edildiği ülkemizde müvekkilim ömrünün yaklaşık yüzde 2\'sini cezaevinde geçirmiştir. Bir insanın böyle bir hürriyetinden mahrum kalması halinde duyacağı üzüntü ve elemi tayin ve tespit etmek mümkün değildir."
"Maddi ve manevi tazminat talebi fahiştir"
Hazine avukatı ise maddi manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savundu. Aylık geliri belgelenmediği için tazminat isteminin kabulünün mümkün olmadığını iddia eden hazine avukatı, savunmasında şunları ifade etti; "Kabul edilse dahi net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekir. Maddi ve manevi tazminat talebi fahiştir. Somut olaylara dayandırılmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini istiyoruz."
Cumhuriyet savcısı da mütaalasında, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, davacının maddi tazminat talebini kısmen kabul ederek 4 bin 695 lira maddi tazminat ödenmesine hükmetti.
Davacının tutuklama nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntüsünün telafisi, ekonomik ve sosyal durumu, tutuklulukta geçen süre ve atılı suçun niteliği ile tazminatın zenginleşmeye sebebiyet vermemesi ilkesi göz önüne alındığını belirten mahkeme heyeti, manevi tazminat olarak S.A\'ya 9 bin lira ödenmesine hükmetti. Tazminatın haksız tutuklamanın başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle mağdura ödenmesi kararlaştırıldı. Ayrıca S.A\'nın tutuklu kaldığı davada ödediği avukatlık ücretinin de hazine tarafından ödenmesine karar verildi.
Mahkemenin kararını Yargıtay\'a temyize götüren hazine, hükmedilen manevi tazminatın davacının açıkça haksız zenginleşmesine sebebiyet vereceğini belirterek davanın reddini istedi.
Günlüğü 48 liraya gelen tazminatı az bulan mağdur da karara itirazda bulundu.