''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''

Sivil toplum kuruluşları, Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde, ormanlık alanda hamile bir kadın ile 10 aylık bebeğinin öldürülmesini kınadı.

Emani Al-Rahmun (20) ile 10 aylık bebeği Halaf Al-Rahmun için Adapazarı ilçesindeki Orhan Cami'nde düzenlenecek cenaze töreni öncesi burada bir araya gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşuna üye vatandaşlar, "Sakarya Suriyelilerin Vatanıdır", "Suriyeli Mülteciler Kardeşimizdir" yazılı pankartlar taşıdı.

Burada sivil toplum kuruluşları adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Memur-Sen Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Habibe Öçal, Sakarya'da 9 aylık hamile Suriyeli kadının tecavüze uğrayıp, 10 aylık bebeği ve doğmak üzere olan bebeğiyle katledilmesinin son günlerde mültecilere yönelik gerçekleştirilen sosyal operasyonun elim bir neticesi olduğunu söyledi.

Öçal, bu utanç verici hadisenin son günlerde özellikle pompalanan Suriyeli mülteci düşmanlığının son aşaması olduğunu kaygıyla gözlemlediklerini bildirdi.

"Suriyeli mülteciler aleyhine beyan edilen nefret söylemlerinin Türkiye toplumunun merhamet ve vicdani anlayışı ile bağdaşmadığı, bu propagandaların şiddete varan daha büyük sorunlara yol açacağı" uyarılarını defalarca dile getirdiklerini aktaran Öçal, şöyle konuştu:

"Son olarak yaşanan böylesine canice gerçekleşmiş bir olayda Suriye halkına yönelik nefret söylemlerinin payı büyüktür. Kaynarca'da yaşanan olayın bir kısım medyadaki haber dili ve üslubu da bunun en somut delili olmakla birlikte, sorunun önem ve büyüklüğünü daha net şekilde ortaya koymaktadır. Bu söylemler kamuoyunda Suriyeli mültecilerin sahipsiz görülmesine ve rahatlıkla mağdur edilmesine kapı açmaktadır. Sosyal medyada #SuriyelilerEvineDönsün etiketiyle başlatılan gülünç ve nefreti körükleyen kampanya bunun en acı örneklerindendir. Bu söylemlerin akabinde 'Suriyelilerin Türkiye'de suç oranını artırdığına ilişkin gerçeği yansıtmayan birtakım tezviratların da yaygınlaştırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Sivil toplum kuruluşları olarak Suriyelilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan herkesin gerekli cezayı alması için hukuki süreç başlatılması gerektiğini ifade ediyoruz. Mültecilere karşı yapılan provokasyonlar karşısında toplumun her kesimince hak, adalet ve vicdan süzgecinden geçirilmiş bir tutum izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz."

- "Vicdan, izan ve insaf sahibi herkese sesleniyoruz"

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Hukuk Komisyonu Üyesi Esra Hatipoğlu da 3 canın hunharca katledilmesi haberi üzerine tüm vicdanlara ateş düştüğünü belirterek, "Zalim bir rejimin vahşetinden kaçan ve ülkemizde misafir olarak ağırladığımız Suriyeli ailenin başına gelen bu kan dondurucu hadisenin acısını bizler de yüreğimizde hissediyor, kendilerine Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz." ifadesini kullandı.

Suriyeli sığınmacılarla yaşanan çok küçük tartışmaların bile büyük olaylara dönüştürülmeye çalışıldığı şu günlerde gerek basın yayın organlarında gerekse sosyal medyada, tahrik edici, yalan ve yanlış bilgiler içeren birçok haber yer aldığını vurgulayan Hatipoğlu, şunları söyledi:

"Sığınmacıların bir hedef tahtası haline dönüştürülmesi, ülke içerisindeki huzur ortamının bozulmaya çalışılması bizlere, Türk toplumu ile Suriyeli sığınmacıların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Fütursuz söylemlerle bir topluluğa karşı kin tohumları ekenler, yalan beyanlarla infiali körükleyenler sadece ahlaki bir mesuliyeti çiğnemekle kalmıyor ayrıca TCK'nın 216. maddesince suç işlemiş oluyorlar. Vicdan, izan ve insaf sahibi herkese sesleniyoruz, binlerce yıldır mazlumlara din, dil, ırk ve mezhep ayırt etmeksizin umut görmüş, güvenli bir liman olmuş topraklarımızda hepimizin emniyetini ve huzurunu sağlamak ortak sorumluluğumuzdur. Kadına karşı cinsel saldırı ve şiddete hedef olarak iki bebeğiyle katledilen sığınmacı kadın vakasında sanıkların en ağır cezayı almasını talep ediyor, takipçisi olacağımızı bildiriyor ve bu yürek yakan vahşeti kınıyoruz."

- "Hiçbir oyunun kardeşliğimizi bozamayacağını ilan ediyoruz"

Suriyeli Muhacirler adına bir Suriyeli öğretmenin yaptığı açıklamada ise Suriyelilerin Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldığı anımsatıldı.

Sakaryalı vatandaşların Suriyelilere kucak açtığı vurgulanan açıklamada, "Bizler de bundan altı yıl önce sizler gibi işine giden, evinde eşini bekleyen, çocuklarını okula gönderen, bayramları olan, düğünleri olan insanlardık ama bugün vatandan uzak, ailemizin ve akrabalarımızın bir çoğunu arkamızda bırakarak buralara kadar geldik. Güçlü Türkiye'nin şemsiyesi altında, çocuklarımızla emniyet içinde yaşıyoruz. Muhacirlik zor da olsa, Türkiyeyi hiçbir zaman başka bir ülke olarak görmedik. Bir evimizden kalkıp, diğer evimize gelir gibi buralara geldik. Bize kucak açan Cumhurbaşkanına ve Türkiye halkına sonsuz şükranlarımızı sunarız. Biliyoruz, savaş uzadıkça bizim misafirliğimiz de uzadı. Ama siz bunu bize hissettirmediniz. Bundan yüz yıl önce aynı vatanın insanları olan bizleri hep korudunuz. Buna rağmen içimizdeki bazıları sizi rahatsız etmiş olabilir. Ama bilin ki sizi rahatsız eden hiç kimse bizden değildir ve hiç kimsenin gücü bu kardeşliği bozmaya yetmeyecektir." diye konuştu.

<font size="2"><strong>- &quot;Vicdan, izan ve insaf sahibi herkese sesleniyoruz&quot;</strong><br /></font><p><font size="2">Kadın  ve Demokrasi Derneği (KADEM) Hukuk Komisyonu &Uuml;yesi Esra Hatipoğlu da 3  canın hunharca katledilmesi haberi &uuml;zerine t&uuml;m vicdanlara ateş d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;  belirterek, &quot;Zalim bir rejimin vahşetinden ka&ccedil;an ve &uuml;lkemizde misafir  olarak ağırladığımız Suriyeli ailenin başına gelen bu kan dondurucu  hadisenin acısını bizler de y&uuml;reğimizde hissediyor, kendilerine  Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz.&quot; ifadesini  kullandı.<br /></font></p><p><font size="2">Suriyeli sığınmacılarla  yaşanan &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k tartışmaların bile b&uuml;y&uuml;k olaylara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmeye  &ccedil;alışıldığı şu g&uuml;nlerde gerek basın yayın organlarında gerekse sosyal  medyada, tahrik edici, yalan ve yanlış bilgiler i&ccedil;eren bir&ccedil;ok haber yer  aldığını vurgulayan Hatipoğlu, şunları s&ouml;yledi:<br /></font></p><p><font size="2">&quot;Sığınmacıların  bir hedef tahtası haline d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesi, &uuml;lke i&ccedil;erisindeki huzur  ortamının bozulmaya &ccedil;alışılması bizlere, T&uuml;rk toplumu ile Suriyeli  sığınmacıların karşı karşıya getirilmeye &ccedil;alışıldığını g&ouml;steriyor.  F&uuml;tursuz s&ouml;ylemlerle bir topluluğa karşı kin tohumları ekenler, yalan  beyanlarla infiali k&ouml;r&uuml;kleyenler sadece ahlaki bir mesuliyeti &ccedil;iğnemekle  kalmıyor ayrıca TCK'nın 216. maddesince su&ccedil; işlemiş oluyorlar. Vicdan,  izan ve insaf sahibi herkese sesleniyoruz, binlerce yıldır mazlumlara  din, dil, ırk ve mezhep ayırt etmeksizin umut g&ouml;rm&uuml;ş, g&uuml;venli bir liman  olmuş topraklarımızda hepimizin emniyetini ve huzurunu sağlamak ortak  sorumluluğumuzdur. Kadına karşı cinsel saldırı ve şiddete hedef olarak  iki bebeğiyle katledilen sığınmacı kadın vakasında sanıkların en ağır  cezayı almasını talep ediyor, takip&ccedil;isi olacağımızı bildiriyor ve bu  y&uuml;rek yakan vahşeti kınıyoruz.&quot;<br /></font></p><p><font size="2"><strong>- &quot;Hi&ccedil;bir oyunun kardeşliğimizi bozamayacağını ilan ediyoruz&quot;</strong><br /></font></p><p><font size="2">Suriyeli  Muhacirler adına bir Suriyeli &ouml;ğretmenin yaptığı a&ccedil;ıklamada ise  Suriyelilerin Suriye'de yaşanan i&ccedil; savaştan dolayı evlerini ve  yurtlarını terk etmek zorunda kaldığı anımsatıldı.<br /><br />Sakaryalı  vatandaşların Suriyelilere kucak a&ccedil;tığı vurgulanan a&ccedil;ıklamada, &quot;Bizler  de bundan altı yıl &ouml;nce sizler gibi işine giden, evinde eşini bekleyen,  &ccedil;ocuklarını okula g&ouml;nderen, bayramları olan, d&uuml;ğ&uuml;nleri olan insanlardık  ama bug&uuml;n vatandan uzak, ailemizin ve akrabalarımızın bir &ccedil;oğunu  arkamızda bırakarak buralara kadar geldik. G&uuml;&ccedil;l&uuml; T&uuml;rkiye'nin şemsiyesi  altında, &ccedil;ocuklarımızla emniyet i&ccedil;inde yaşıyoruz. Muhacirlik zor da  olsa, T&uuml;rkiyeyi hi&ccedil;bir zaman başka bir &uuml;lke olarak g&ouml;rmedik. Bir  evimizden kalkıp, diğer evimize gelir gibi buralara geldik. Bize kucak  a&ccedil;an Cumhurbaşkanına ve T&uuml;rkiye halkına sonsuz ş&uuml;kranlarımızı sunarız.  Biliyoruz, savaş uzadık&ccedil;a bizim misafirliğimiz de uzadı. Ama siz bunu  bize hissettirmediniz. Bundan y&uuml;z yıl &ouml;nce aynı vatanın insanları olan  bizleri hep korudunuz. Buna rağmen i&ccedil;imizdeki bazıları sizi rahatsız  etmiş olabilir. Ama bilin ki sizi rahatsız eden hi&ccedil; kimse bizden  değildir ve hi&ccedil; kimsenin g&uuml;c&uuml; bu kardeşliği bozmaya yetmeyecektir.&quot; diye  konuştu. </font></p>

Konu ile ilgili Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi de basın açıklaması yayımladı.

Açıklamada: ''İlimizin Kaynarca İlçesinde meydana gelen kan dondurucu cinsel saldırı ve biri annenin karnında diğeri 10 aylık iki bebeğin de yaşamını kaybettiği hunharca işlenmiş cinayet haberiyle tüm halkımız gibi derinden sarsılmış bulunuyoruz. Ülkesindeki savaştan kaçarak ülkemize sığınmış bir ailenin, savaştan bile korkunç bir vahşet ile dağıtılması, misafirperverliğiyle gurur duyan milletimize ağır bir utançtır." denildi.

Yargıya intikal etmiş olan vahşeti gerçekleştirenlerin, en ağır cezayı almaları için hukuken tüm desteği Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından vereceklerini ifade eden Av. Elif Erdem Düzgün sürecin yasal takipçisi olduklarını kamuoyuna duyurdu.

Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına Av. Elif Erdem Düzgün tarafından paylaşılan basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

DERİNDEN SARSILDIK

İlimizin kaynarca ilçesinde meydana gelen kan dondurucu cinsel saldırı ve biri annenin karnında diğeri 10 aylık iki bebeğin de yaşamını kaybettiği hunharca işlenmiş cinayet haberiyle tüm halkımız gibi derinden sarsılmış bulunuyoruz. Ülkesindeki savaştan kaçarak ülkemize sığınmış bir ailenin, savaştan bile korkunç bir vahşet ile dağıtılması, misafirperverliğiyle gurur duyan milletimize ağır bir utançtır.

EN AĞIR CEZAYI ALMALARI İÇİN

Tecavüz edilerek öldürülen gencecik bir kadının, karnındaki 9 aylık bebeğinin, 10 aylık masum bir yavrunun katillerinin en ağır cezayı alması için hukuken gerekli tüm yardım tarafımızdan yapılacaktır. Sürecin yasal takipçisi olduğumuzu, acılı eş ve babaya hukuken gerekli desteği sağlayacağımızı kamuoyuna duyururuz.

<p><strong><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Konu ile ilgili Sakarya Barosu &Ccedil;ocuk Hakları Merkezi de basın a&ccedil;ıklaması yayımladı.</font></strong></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"> A&ccedil;ıklamada: ''İlimizin Kaynarca İl&ccedil;esinde meydana gelen kan dondurucu cinsel saldırı ve biri annenin karnında diğeri 10 aylık iki bebeğin de yaşamını kaybettiği hunharca işlenmiş cinayet haberiyle t&uuml;m halkımız gibi derinden sarsılmış bulunuyoruz. &Uuml;lkesindeki savaştan ka&ccedil;arak &uuml;lkemize sığınmış bir ailenin, savaştan bile korkun&ccedil; bir vahşet ile dağıtılması, misafirperverliğiyle gurur duyan milletimize ağır bir utan&ccedil;tır.&quot; denildi.<br /></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Yargıya intikal etmiş olan vahşeti ger&ccedil;ekleştirenlerin, en ağır cezayı almaları i&ccedil;in hukuken t&uuml;m desteği Sakarya Barosu &Ccedil;ocuk Hakları Merkezi tarafından vereceklerini ifade eden Av. Elif Erdem D&uuml;zg&uuml;n s&uuml;recin yasal takip&ccedil;isi olduklarını kamuoyuna duyurdu.<br /><br />Sakarya Barosu &Ccedil;ocuk Hakları Merkezi adına Av. Elif Erdem D&uuml;zg&uuml;n tarafından paylaşılan basın a&ccedil;ıklamasının tamamı şu şekilde:<br /></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>DERİNDEN SARSILDIK</strong><br /></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">İlimizin kaynarca il&ccedil;esinde meydana gelen kan dondurucu cinsel saldırı ve biri annenin karnında diğeri 10 aylık iki bebeğin de yaşamını kaybettiği hunharca işlenmiş cinayet haberiyle t&uuml;m halkımız gibi derinden sarsılmış bulunuyoruz. &Uuml;lkesindeki savaştan ka&ccedil;arak &uuml;lkemize sığınmış bir ailenin, savaştan bile korkun&ccedil; bir vahşet ile dağıtılması, misafirperverliğiyle gurur duyan milletimize ağır bir utan&ccedil;tır.<br /></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>EN AĞIR CEZAYI ALMALARI İ&Ccedil;İN</strong><br /></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Tecav&uuml;z edilerek &ouml;ld&uuml;r&uuml;len gencecik bir kadının, karnındaki 9 aylık bebeğinin, 10 aylık masum bir yavrunun katillerinin en ağır cezayı alması i&ccedil;in hukuken gerekli t&uuml;m yardım tarafımızdan yapılacaktır. S&uuml;recin yasal takip&ccedil;isi olduğumuzu, acılı eş ve babaya hukuken gerekli desteği sağlayacağımızı kamuoyuna duyururuz.</font></p>
''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''
''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''
''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''
''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''
''Suriyeli mülteciler kardeşimizdir''
7 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
b5e7930b67836ba701f452101017d612@