Taksicilerin maruz kaldığı; şiddet, gasp, taciz ya da sırtından vurulma olaylarını engellemek için ise şoför mahalliyle arka tarafı ayıran şeffaf, hafif, tabanca mermisine karşı açılır kapanır zırh cam uygulaması yapıldı.
Son dönemlerde sıklıkla yaşanan taksiciye şiddet, gasp, taciz ve öldürme olaylarıyla ilgili olarak şoför mahalliyle arka tarafı ayıran şeffaf, hafif, tabanca mermisine karşı açılır kapanır zırh cam uygulaması geliştirildi. Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Prof. Dr. Tarık Baykara, patenti üniversitelerinde olan sistem hakkında detaylı bilgilendirmede bulundu. Uygun kompozisyonda bir kompozit cam geliştirdiklerini belirten Prof. Dr. Baykara,” Bunu şoför mahalli ile ayıracak ayrıca para alışverişini sağlayacak geçişleri yapacak şekilde bir şeffaf koruma kalkanı olarak geliştirdik. Bu sistem taksinin arka kısmı için geçerli ancak yan koltuk için de ayrı tasarım mevcut” açıklaması yaptı.
“Daha önce Londra’da bu sistemi uyguladık”
Yaptıkları çalışmayı İngiltere’de, Londra’da bazı mahallelerde uyguladıklarını söyleyen Prof. Dr. Baykara, “Taksinin arkasında balistik cam olsaydı taksiye binen yolcu bunu birkaç el ateş ettikten sonra darbelerle vs. yine kırabilir, tehlikeli ve zarar verebilir hale gelebilir. Fakat bizim geliştirdiğimiz sistemde, kullandığımız malzeme katmanlı kompozit yapıya sahip olduğu için mermiyi kendi katmaları arasında bir anlamda geçirmiyor, yutuyor. Atış yaptığında çatlama, patlama, kırılma ya da darbeyle açma tehlikesi olmuyor. Bu sayede ideal bir koruma sağlıyor” şeklinde konuştu.
“Bakanlık bu sistemi zorunlu hale getirirse maliyeti de düşecektir”
Sistemin yüksek maliyetlerden dolayı sıcak karşılanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Baykara şunları söyledi:
Bu tip cinayetler de yılda 1-2-3 defa görülüyor. Büyük infial oluşturuyor. Ardından unutulup gidiyor. Hâlbuki bizim burada hitap etmek istediğimiz birim, doğrudan İçişleri Bakanlığımızdır. Bakanlığımız bunu bir şart haline getirmek durumundadır. Taksici esnafımızın bir canı dünyaya bedeldir. Diyelim ki bakanlık bunu 50 bin taksiye uyguladı, bu vesileyle maliyetler de düşecektir. Ödemelerde de taksici esnafımıza yol gösterilirse canlar kurtulacaktır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol kentlerimizde bunu sağlamalıyız. Bu olduğunda taksici arkadaşlarımız gece gündüz görevlerine yüzde 100’lük korumayla devam edebilir. Her araca rahatlıkla uygulanabilir. Biz de üniversite olarak bu sistemi bizzat yerinde belirli pilot sayıda hemen yapmaya hazırız.”
“Bütün pisliklerle uğraşıyoruz, hayat güvencemiz yok”
25 yıldır taksicilik yaptığını belirten Ramazan Alacacı “Emekliyim ancak hala taksi şoförlüğüne devam ediyorum. Hayat güvencemiz yok. Zaten insanların gözünde de üçüncü sınıf olarak görünüyoruz. Sarhoşuyla ayyaşıyla yani bildiğiniz bütün pisliklerle uğraşıyoruz. Hayat güvencemiz yok. Daha önceden de taksilere kabin yapılması için imza topladık ama hiçbir sonuç yok. Zamanında boksör ve Türkiye birinciliği olan bir arkadaşım, taksicilik yapmaya başlamıştı. Akşamüzeri Vatan Caddesinde göçmen birisine denk geliyor ve kendisini taksiye alıyor. Oradayken arkadaşım kalbinden bıçaklanıp ölüyor. 4 çocuğu şimdi perişan vaziyette” dedi.
“Senelerdir istiyoruz, zorunlu hale getirilsin”
Taksilerde kabin, kurşungeçirmez cam olması gerektiğini vurgulayan Alacacı, “Çünkü özellikle akşamları ıssız yerde kendini koruyamıyorsun, hiçbir şey yapamıyorsun. Sonu; soyguna, gaspa, tacize, öldürülmeye kadar gidebiliyor. Bunun yapılması lazım ve senelerdir istiyoruz. Bakanlığın da bunu zorunlu hale getirmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“Bazen müşteri alırken tedirgin oluyorum”
5 yıldır taksicilik yapan İrfan Tellioğlu ise yaşadığı zorlukları şu şekilde anlattı:
“Muhakkak ben ve arkadaşlarımız belirli zorluklarla karşılaşabiliyoruz. İşimiz zor. Geceleri çalışıyoruz ama elimizden geldiğince durakta çalışmaya, oradan yolcu almaya özen gösteriyoruz. Çünkü alacağın yolcunun nasıl olacağını da bilemiyorsun. Müşteri alırken belirli yerlerde tedirginlik yaşıyorum. Kurşungeçirmez cam olursa çok iyi olur. Bizde her şey maliyet. Bizim için güvenlik her şeyden daha önemli. O yüzden bakanlığın bunları zorunlu hale getirmesini isteriz. Bizim için ne yapılsa kâr.”