Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 86'sı tutuklu 222 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar, avukatları ile sanık yakınları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, 15 Temmuz gecesi Sakarya Valiliği kampüsü içerisindeki Yenikent Polis Merkezi ve adliye binasında görev yapan emniyet görevlileri, tanık olarak dinlenildi.
Tanık polis memuru tanık R.E, ifadesinde, 15 Temmuz gecesi Valilik Kampüsü içerisinde yer alan Sakarya Adliyesi'nde nokta nöbetçisi olduğunu söyledi.
Olayları televizyondan öğrendiğini belirten R.E, "Belli bir süre sonra telsizden 'Tedbir alın, askerler tanklarla geliyor, basacaklar' şeklinde anonslar geliyordu. Çelik yeleğimi giydim, MP-5 silahımı aldım ve beklemeye başladım. Bu sırada sayısını bilmediğim askeri personelin kampüs içerisindeki polis merkezine doğru yürüdüklerini gördüm. Askerler ile polisler konuştu ama ne konuştuklarını ve polislerin silahlarını alınıp alınmadığını bilmiyorum. Askerler 4 polisle Valiliğe doğru yürümeye başladı ve adliye önüne geldiklerinde nöbet yerime yöneldiler. Anladığım kadarıyla 4 polisi teslim almışlardı, beni de teslim almaya geliyorlardı." diye konuştu.
Tanık R.E, kendilerine "vur" emrinin verildiğini aktararak, "Camdan atış yapmayı düşündüm ancak aralarında meslektaşlarım olduğu için vazgeçtim. Bana bağırarak dışarı çıkmamı istediler, tereddüt ettim ancak aralarında arkadaşlarım vardı. Askerlerden bir tanesi gruptan ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı, rütbesi başçavuştu. Bana 'Silahını indir, kullanırsan ben de kullanırım, teslim ol, darbe yapıyoruz, TSK adına darbe gerçekleştiriyoruz, sen de teslim ol bizimle geleceksin.' dedi. Daha sonra beraber içeri geçtik, çelik yeleğimi ve MP-5 silahını bıraktım, Valiliğe doğru yürümeye başladık." ifadelerini kullandı.
Bu sırada bazı askerlerin kampüs içerisinde mevzilendiğini ve nişan tertibatı aldığını aktaran R.E, şunları söyledi:
"Valiliğe doğru yürürken beni alan rütbeli asker, '80'leri bilir misin? 80'lerde darbe olmuştu, sen hatırlamazsın, o da bir darbeydi bu da bir darbedir.' dedi. Valilik binasının önüne geldik, burada yaklaşık 12-13 polistik, askerler tarafından çembere alınmıştık, silahların namlusunu bize yöneltilmişlerdi. Rütbeli bir asker burada bize karşı 'Burayı terk edeceksiniz. Emir bu şekilde, emre uymazsanız sizi vururuz. Askeri mahkemede yargılanırsınız, burayı terk edin. TSK adına darbe yapıyoruz, çıkın dışarı.' dedi. Sonra biz kampüsü terk ettik."
- "Darbe yapıldığını söylediler"
Tanık polis memuru İ.K. da 15 Temmuz gecesi Yenikent Devlet Hastanesinde görevli olduğunu söyledi.
Olayları televizyondan öğrendiğini dile getiren İ.K, "Telsizden birkaç askeri aracın Valilik Kampüsüne geldiğine dair anons yapıldı. 2 askeri araç B kapısının giriş ve çıkış yolunu kapatacak şekilde durdu, bazı askerler mevzi aldı. İsmini çok iyi hatırladığım Burhan astsubay, Yenikent Polis Merkezinin önüne gelerek 'Vur emri var, TSK yönetime el koydu.' dedi. Sonra etrafımızı sardılar ve beklettiler. Silahlarımızı almadılar, üstümüzü aramadılar. Buradan Valilik binasının önüne götürüldük, belli bir müddet bekletildikten sonra serbest bırakıldık." dedi.
Tanık İ.K, diğer polislerle Valilik A Kapısı'nın önüne gittiklerini, burada bazı askerleri gözaltına aldıklarını dile getirerek, gelen telefon üzerine polis merkezine geçtiğini aktardı.
Polis merkezinin arkasındaki camdan askeri personelin içeri girdiğini belirten İ.K, "Askerlerden silahlarını bırakmalarını ve teslim olmaları istendi, aralarından rütbeli biri 'Silahlarımızı bırakmayacağız, emir geldi, araçlarımızı bize teslim edin, yolumuzu açın, kışlamıza geri döneceğiz.' dedi. Aradan belli bir süre sonra savcılar geldi, sert bir şekilde açıklama yaptılar ve askerler silahlarını teslim etti." şeklinde konuştu.
- "Zorla silahımı aldılar"
Tanık polis memuru M.K. da 15 Temmuz gecesi Valilik Kampüsü C Kapısında görevli olduğunu kaydetti.
Bulunduğu yere bazı askerlerin geldiğini anlatan M.K, "Bir rütbeli asker bana, 'Sıkıyönetim ilan edildi, bizim emrimize girdiniz, ordu yönetime el koydu, karşı koymayın.' dedi ve zorla MP-5 silahı aldılar. Beni daha sonra iki asker valilik binasının önüne götürdüler, diğer polis arkadaşlar da oradaydı. Askerler bizi bıraktıktan sonra Valilik A Kapısı'nın orada karşımıza çıkan askeri gözaltına aldık." ifadelerini kullandı.
Tanıkların dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi
- İddianameden
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliği'nin işgaline ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz, meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yarbay İsmail Öcal, Binbaşı Ali Şahin, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Üsteğmen Kayhan Demir ile 171 asker ve bir sivil şüpheli hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun "anayasayı ihlal" suçunu düzenleyen 309, "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 81. maddesi uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl altışar aydan 319 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Subay, astsubay, erbaş, erler ve bir sivilden oluşan 42 sanık hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, 50 sanık hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı belirtiliyor.
Eski Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un müşteki olarak bulunduğu iddianamede, Valiliğin işgali sırasında yaralanan 19 vatandaş da mağdur olarak yer alıyor.
Eski AK Parti Milletvekili Ali İnci, 15 Temmuz Camili Mahallesi Muhtarı Yunus Özçelik ve polis memuru Abdullah Karabulut'un davaya müdahil olma taleplerini kabul eden mahkeme heyeti, örgüt elebaşı Fetullah Gülen hakkında aynı suçlardan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ve "hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz hakkında da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığından dosyalarının ayrılmasına ve bu mahkemelere gönderilmesine karar vermişti.