Tatangalar

Sakaryaspor fırtınasının durulduğu, gerileme devrinin başladığı, Sakaryaspor taraftarının kimlik ihtiyacına fazlasıyla ihtiyaç duyduğu iç kemiren zamanlar…

1989 falan…

O dönemlerde yeni bir film girmiştir vizyona… Başrollerinde Kevin Costner ve Mary McDonnell’ın oynadığı Dances With Wolves; sizin anlayacağınız “Kurtlarla Dans”.

Kırıntı Fuat vardır bir de o zamanlar…. Hep vizyonda olan ve başrollerini Sakaryaspor Altyapısı’nın oynadığı filmde.

Kırıntı Fuat bir gün “Kurtlarla Dans” etmeye gider. Çok etkilenir filmden. Bir solukta yanlarına koşar ve zaten kurulma aşamasında olan tribün grubundaki arkadaşlarına “Buldum!” der. “Evreka!” yani.

“İsmimiz Tatanka olmalı!”

İçleri Sakaryaspor gidişatıyla taş olmuş ve ellerini taşın altına koymaya karar vermiş gençler, “Tatanka nedir?” diye sorar …

Fuat anlatır …

Savaşçı kızılderili kabilesi Sioux ‘ların en değer verdiği, yaşayışında mânâ, duruşunda berklik olan bizonlara verdiği addır Tatanka.

Güçlüdür, korkusuzdur, kutsaldır, değerlerine inançlıdır, haksızlıklara karşı savaşçıdır, yaşadığı yere tamamıyla sahiplenen bir varlıktır Tatanka.

Kızılderili topraklarından binlerce kilometre ötede, bir Anadolu kentinin taraftarlarının, kendilerine Kızılderili’lerin en sadık dostlarından birini ad olarak seçmeleri tesadüf değildi elbette…

Sakaryalı gençler, Kızılderililer için kutsal olan bu hayvanın taşıdığı anlama leke sürmeyeceklerine dair birbirlerine söz verdiler…

Tatanka’nın anlamı, Kızılderili topraklarında ne ise; bu topraklarda da o olacaktı…

Ezmemek, ezdirmemek, şerefli mağlubiyeti, onursuz galibiyetlere tercih etmek… Dayanışma, eşitlik, kardeşlik…

Taraftarlık, vahşi dünyanın, ”her ne şekilde olursa olsun kazan, kazanmak için her yol mubahtır” yaklaşımına karşı, onurlu mağlubiyetleri kalleşçe kazanılan zaferlere tercih etmekti.

Kendilerini ifade edecek isim konusunda görüş birliğine vardıktan sonra, hareketin uzun soluklu olabilmesi amacıyla, genel ilkelerini de belirlediler…

O günden başlamak üzere artık hepsi, “Sadece Sakaryaspor’’ taraftarıydı. Geçmişten gelen Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor gibi sempatizanlıkları mazide kalmıştı.

Hepsi dünya görüşlerini, ideolojilerini, partilerini, mezheplerini bir kenara bırakarak, “Sakaryaspor Çatısı” altında birleşeceklerdi. Hareketlerine, siyaseti asla bulaştırmayacaklarına dair görüş birliğine vardılar.

Sakaryaspor seyircisinin, maç başlamadan önce Çarli’nin çektirdiği üçlü ile yaşadığı 30 saniyelik coşku sonrası koltuklarına oturmasına alışık olan herkes, etkilendi bu gençlerden..

Sakarya’da hakim renk mutlaka ‘yeşil ve siyah’ olmalıydı. Tribündeki renk cümbüşünü, kısa sürede ortadan kaldırmak için mücadele etme kararı aldılar.

Sevdaları Yeşil Siyah oldu…

Çok şey yapmak istediler… Eksikleri oldu elbet ama, çoğunu da yaptılar…

Hala Sakaryaspor sevdalısı onlar…

Ve Tatangalar haykırıyor:

Bu kayıp şehir’de, tek gerçek olan Sakaryasporumuz için bu uyuyan şehri ayağa kaldırmak adına her maç öncesi yürüyoruz ve yürümeye devam edeceğiz.

Gücümüzü, onurumuzdan aldığımız kudretle,

Sakarya’nın göbeğinde Çark Caddesi’nde, bir kez daha, bin kez daha ve ölene dek haykıracağız bu sevda için.

Bu sevda için var olduğumuz sürece devam edecek vefasızlığa isyanımız!

Eskisi gibi, yeni, yine ve yeniden:

Aslında hiçbirşey eskisi gibi değil…

Ama Tatangalar, tıpkı eski günlerdeki gibi kol kola Çark Caddesi’nden stada olan yolculuğundan vazgeçmiyor.


Kaynak: Sabri Ugan
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
a5337dfe181288c20dc26575db4ba9d3@