TDK Başkanı: Türkçe Bugün En Güçlü Dönemini Yaşıyor

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof.Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçe'nin Balkan coğrafyasının kültürel zenginliği ve ortak kültür değeri olduğunu söyledi.  

2. Uluslararası Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni, Sakarya Üniversitesi kongre kültür merkezinde başladı. Türk Dil Kurumu Başkanı Prof.Dr. Şükrü Haluk Akalın, Balkanlarda önemli bir nüfusun Türkiye Türkçesini edebiyat ve kültür dili olarak kullandığını belirterek, "Bazı ülkelerde eğitim dili olarak da kullanılan Türkçe, bu coğrafyanın kültürel zenginliğidir" dedi.  

Türkiye dışındaki bölgelerde konuşulan Türkçeyi bilimsel ölçütlerde ele alarak bakış açısı ve çözüm önerileri geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Akalın, "Ülkelerin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve yasalarına saygılıyız. Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir düşüncemiz yok. Yalnızca bireylerin ana dilini öğrenme, öğretme, geliştirme ve kültürünü yaşatma hakkını en iyi bir biçimde kullanabilmesi uğrunda neler yapılabileceğini tartışmak çözüm önerilerini geliştirmek amacıyla buradayız" dedi.
Akalın, 2005 yılı verilerine göre dünyada 6 bin 912 dil ve lehçenin konuşulduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Her ülkenin, resmi dil, devlet dili, cumhuriyet dili ve benzeri değişik adlarla anılan dili olduğu gibi ana dili bu dilden farklı olan yurttaşları da bulunmaktadır. Bu yurttaşların yaşadıkları ülkenin resmi dilini öğrenmesi yasal bir zorunluluk olmasa da o ülkenin hizmetlerinden yararlanabilmesi için yurttaşı oldukları ülkenin resmi dilini öğrenmelerinin ne derece gerekli olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu bakımdan Balkan ülkelerinde yaşayan Türklerin yurttaşı oldukları ülkenin dilini öğrenmeleri, ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmeleri, güçlenmeleri açısından son derece önemli. Bunun yanı sıra ana dilleri Türkçeyi de en iyi bir biçimde öğrenmek, kuşaktan kuşağa aktarılarak Türkçenin öğretilmesini sağlamak, kültürlerini yaşatmak da onların doğal ve yasal haklarıdır." 
<font face="Arial" size="2">Akalın, 2005 yılı verilerine g&ouml;re d&uuml;nyada 6 bin 912 dil ve leh&ccedil;enin konuşulduğunu ifade ederek şunları s&ouml;yledi: &quot;Her &uuml;lkenin, resmi dil, devlet dili, cumhuriyet dili ve benzeri değişik adlarla anılan dili olduğu gibi ana dili bu dilden farklı olan yurttaşları da bulunmaktadır. Bu yurttaşların yaşadıkları &uuml;lkenin resmi dilini &ouml;ğrenmesi yasal bir zorunluluk olmasa da o &uuml;lkenin hizmetlerinden yararlanabilmesi i&ccedil;in yurttaşı oldukları &uuml;lkenin resmi dilini &ouml;ğrenmelerinin ne derece gerekli olduğu herkes&ccedil;e bilinmektedir. Bu bakımdan Balkan &uuml;lkelerinde yaşayan T&uuml;rklerin yurttaşı oldukları &uuml;lkenin dilini &ouml;ğrenmeleri, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel alanlarda gelişmeleri, g&uuml;&ccedil;lenmeleri a&ccedil;ısından son derece &ouml;nemli. Bunun yanı sıra ana dilleri T&uuml;rk&ccedil;eyi de en iyi bir bi&ccedil;imde &ouml;ğrenmek, kuşaktan kuşağa aktarılarak T&uuml;rk&ccedil;enin &ouml;ğretilmesini sağlamak, k&uuml;lt&uuml;rlerini yaşatmak da onların doğal ve yasal haklarıdır.&quot;&nbsp;</font>
TÜRKÇE BUGÜN EN GÜÇLÜ DÖNEMİNİ YAŞAMAKTADIR  

Şair Yahya Kemal'in ''Türkçenin çekilmediği yerler vatandır'' sözünü hatırlatan Akalın, tanımlanan vatan kavramının siyasi değil kültürel bir kavram olduğunu söyledi. Akalın, Yahya Kemal'in dil ve vatan kavramını bağdaştırmasının Türkçenin bir gerçeği olduğunu anlattı.

Bugün Türkçe'nin sınırlarının Türkiye sınırlarını aştığını belirten Akalın, şunları söyledi: "Türkiye Türkçesi, Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu'da 'doğal konuşur alanlarında yazı dili olarak, konuşma dili olarak kullanılıyor. Televizyonlarımızın, radyolarımızın uydudan, sanal ortamdan yayın yapması, gazetelerimizin, dergilerimizin sanal ortamda yayımlanması, Türkçenin sesini bütün dünyaya  yayılmasını sağlamıştır."
<font size="2"><font face="Arial"><strong>T&Uuml;RK&Ccedil;E BUG&Uuml;N EN G&Uuml;&Ccedil;L&Uuml; D&Ouml;NEMİNİ YAŞAMAKTADIR</strong>&nbsp;&nbsp;<br /><br />Şair Yahya Kemal'in ''T&uuml;rk&ccedil;enin &ccedil;ekilmediği yerler vatandır'' s&ouml;z&uuml;n&uuml; hatırlatan Akalın, tanımlanan vatan kavramının siyasi değil k&uuml;lt&uuml;rel bir kavram olduğunu s&ouml;yledi. Akalın, Yahya Kemal'in dil ve vatan kavramını bağdaştırmasının T&uuml;rk&ccedil;enin bir ger&ccedil;eği olduğunu anlattı.<br /><br />Bug&uuml;n T&uuml;rk&ccedil;e'nin sınırlarının T&uuml;rkiye sınırlarını aştığını belirten Akalın, şunları s&ouml;yledi: <font color="#333399">&quot;T&uuml;rkiye T&uuml;rk&ccedil;esi, Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu'da 'doğal konuşur alanlarında yazı dili olarak, konuşma dili olarak kullanılıyor. Televizyonlarımızın, radyolarımızın uydudan, sanal ortamdan yayın yapması, gazetelerimizin, dergilerimizin sanal ortamda yayımlanması, T&uuml;rk&ccedil;enin sesini b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya&nbsp; yayılmasını sağlamıştır.&quot;</font> </font></font>
Türkçenin bugün en güçlü dönemini yaşadığını belirten Akalın, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye Türkçesinin yaygınlık alanı Türkçenin imparatorluk dili olmasından kaynaklanmaktadır. Osmanlı Türkçesi diye adlandırdığımız Türkçenin yayılma alanı, Anadolu'yu, Balkanlar'ı, Kuzey Afrika ve Arabistan'ı kapsamaktaydı. Kuzey Afrika ve Arabistan gibi bazı bölgelerde Türkçe konuşan  çok azalmış, hatta tükenmiş olabilir. Ancak Türkçe konuşurlarının varlığını sürdürdüğü bölgelerle birlikte ve bu bölgelerde yer adlarıyla aynı coğrafyada yaşayan ulusların dillerine verdiğimiz sözcüklerle, yemek adlarıyla, giyim, kuşam, eşya adlarıyla Türkçe sözcükler canlı bir biçimde yaşamaktadır. Bu durum Balkan dilleri için de geçerlidir."  
<font face="Arial" size="2">T&uuml;rk&ccedil;enin bug&uuml;n en g&uuml;&ccedil;l&uuml; d&ouml;nemini yaşadığını belirten Akalın, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399"> &quot;T&uuml;rkiye T&uuml;rk&ccedil;esinin yaygınlık alanı T&uuml;rk&ccedil;enin imparatorluk dili olmasından kaynaklanmaktadır. Osmanlı T&uuml;rk&ccedil;esi diye adlandırdığımız T&uuml;rk&ccedil;enin yayılma alanı, Anadolu'yu, Balkanlar'ı, Kuzey Afrika ve Arabistan'ı kapsamaktaydı. Kuzey Afrika ve Arabistan gibi bazı b&ouml;lgelerde T&uuml;rk&ccedil;e konuşan&nbsp; &ccedil;ok azalmış, hatta t&uuml;kenmiş olabilir. Ancak T&uuml;rk&ccedil;e konuşurlarının varlığını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; b&ouml;lgelerle birlikte ve bu b&ouml;lgelerde yer adlarıyla aynı coğrafyada yaşayan ulusların dillerine verdiğimiz s&ouml;zc&uuml;klerle, yemek adlarıyla, giyim, kuşam, eşya adlarıyla T&uuml;rk&ccedil;e s&ouml;zc&uuml;kler canlı bir bi&ccedil;imde yaşamaktadır. Bu durum Balkan dilleri i&ccedil;in de ge&ccedil;erlidir.&quot;&nbsp;&nbsp;</font></font></font>
Türkçenin en çok sözcük verdiği dillerin başında Sırpçanın geldiğini, bazı araştırmalara göre 7 ile 9 bin arasında Türkçe sözcüğün bu dile geçtiğini söyleyen Akalın, Sırp Türkolog Mirjana Marinkoviç'in saptamasına göre bugün için Türkçeden alınma bu sözcüklere karşılık bulunmasının mümkün olmadığını, bu sözcüklerin artık Sırpçanın malı olduğunu ifade etti.  

TDK'nın yayımladığı Türkçe Verintiler Sözlüğü'nde Türkçenin dünya dillerine verdiği sözcükleri ortaya koyduklarını anlatan Akalın, sözlerine şöyle devam etti: "Tarihçilerin söylediği gibi, Türk tarihi olmadan nasıl Balkan tarihi yazılmazsa, Türkçe göz önüne alınmadan Balkan dilleri sözlüğü ve dil bilgisi de yazılamaz. Bu çalışmada en fazla sözcüğü Balkan dillerine verdiğimizi gördük. Türkçe Balkan coğrafyasının kültürel zenginlik kaynağıdır. Balkanların ortak kültür değeridir. Balkanlar'da Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları dışında kalan önemli bir nüfus Türkiye Türkçesini edebiyat dili olarak, kültür dili olarak kullandığı gibi bazı ülkelerde eğitim dili olarak da kullanılmaktadır."   
<font face="Arial" size="2">T&uuml;rk&ccedil;enin en &ccedil;ok s&ouml;zc&uuml;k verdiği dillerin başında Sırp&ccedil;anın geldiğini, bazı araştırmalara g&ouml;re 7 ile 9 bin arasında T&uuml;rk&ccedil;e s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n bu dile ge&ccedil;tiğini s&ouml;yleyen Akalın, Sırp T&uuml;rkolog Mirjana Marinkovi&ccedil;'in saptamasına g&ouml;re bug&uuml;n i&ccedil;in T&uuml;rk&ccedil;eden alınma bu s&ouml;zc&uuml;klere karşılık bulunmasının m&uuml;mk&uuml;n olmadığını, bu s&ouml;zc&uuml;klerin artık Sırp&ccedil;anın malı olduğunu ifade etti.&nbsp;&nbsp;<br /><br />TDK'nın yayımladığı T&uuml;rk&ccedil;e Verintiler S&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;'nde T&uuml;rk&ccedil;enin d&uuml;nya dillerine verdiği s&ouml;zc&uuml;kleri ortaya koyduklarını anlatan Akalın, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:<font color="#333399"> &quot;Tarih&ccedil;ilerin s&ouml;ylediği gibi, T&uuml;rk tarihi olmadan nasıl Balkan tarihi yazılmazsa, T&uuml;rk&ccedil;e g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınmadan Balkan dilleri s&ouml;zl&uuml;ğ&uuml; ve dil bilgisi de yazılamaz. Bu &ccedil;alışmada en fazla s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml; Balkan dillerine verdiğimizi g&ouml;rd&uuml;k. T&uuml;rk&ccedil;e Balkan coğrafyasının k&uuml;lt&uuml;rel zenginlik kaynağıdır. Balkanların ortak k&uuml;lt&uuml;r değeridir. Balkanlar'da T&uuml;rkiye Cumhuriyeti'nin sınırları dışında kalan &ouml;nemli bir n&uuml;fus T&uuml;rkiye T&uuml;rk&ccedil;esini edebiyat dili olarak, k&uuml;lt&uuml;r dili olarak kullandığı gibi bazı &uuml;lkelerde eğitim dili olarak da kullanılmaktadır.&quot;</font>&nbsp;&nbsp;&nbsp;</font>
Bugün Balkan ülkelerindeki Türkçe konuşurlarının kesin nüfusu ve yayılma alanları konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olmadıklarını, bu coğrafyada son yıllarda yaşanan sınır değişikliklerinin bu bilgi eksikliğini daha da artırdığına işaret eden Akalın, TDK olarak Türkçenin yayılma alanlarını nüfus ölçeğinde gösteren bir harita hazırlanması çalışmasını yürüttüklerini belirtti.  

İki gün sürecek şölende, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Kosova'dan gelen konuklar, bu ülkelerdeki Türkçe eğitimi ve yayın hayatına ilişkin bildiriler sunacak. 
<font face="Arial" size="2">Bug&uuml;n Balkan &uuml;lkelerindeki T&uuml;rk&ccedil;e konuşurlarının kesin n&uuml;fusu ve yayılma alanları konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olmadıklarını, bu coğrafyada son yıllarda yaşanan sınır değişikliklerinin bu bilgi eksikliğini daha da artırdığına işaret eden Akalın, TDK olarak T&uuml;rk&ccedil;enin yayılma alanlarını n&uuml;fus &ouml;l&ccedil;eğinde g&ouml;steren bir harita hazırlanması &ccedil;alışmasını y&uuml;r&uuml;tt&uuml;klerini belirtti.&nbsp;&nbsp;<br /><br />İki g&uuml;n s&uuml;recek ş&ouml;lende, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Kosova'dan gelen konuklar, bu &uuml;lkelerdeki T&uuml;rk&ccedil;e eğitimi ve yayın hayatına ilişkin bildiriler sunacak.&nbsp; </font>
15 yıl önce
ilköğretim türkçe dersleri
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
1b0b715eea38bf9d28aa5c6951931e92@