Kaba, bakanlıkça televizyonlarda sıkça görülen bal reklamlarına yönelik çalışma yapıldığını anımsattı.
Ürünlerin analiz edildiğini, hepsinin sahte çıktığını vurgulayan Kaba, "Bakanlığın açıklaması çok güzel, daha inandırıcı ve güvenilir oluyor. Bu, açıkladığımız şeylerin tasdiki anlamına gelir. Yanlış ifadeler kullanmadığımız ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
Kaba, sahte bal konusunun kişilerden kaynaklı olduğuna işaret ederek, "Bu işin ticaretini yapan işgüzarlar var, onlar yapıyor. Yoksa arıcıların sahte bal üretmesi gibi çalışması olmaz. Buradan ekmek yiyorsa daha düzgün bal üreterek kendini geliştirir, daha çok satış yeri bulur. Dolayısıyla arıcılarımızın bu konuya eğileceğini tahmin etmiyoruz" dedi.
Tüketicilerin merdiven altı ürünlere itibar etmemesi gerektiğini anlatan Kaba, arıcı birliklerinden rahatlıkla bal alınabileceğini dile getirdi.
Kaba, kestane balı alacakların önce kendi bölgelerini tercih etmeleri gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bize Artvin\'den bal geliyor\' diyor. Artvin\'den Düzce\'ye bal gelmez. Oranın fiyatları biraz daha yüksek, buna dikkat edeceğiz. Düzceli arıcının Çankırı\'ya ya da Gerede\'ye yayla balı götürmesi gibi bir şey. \'Sen bu balı nerede ürettin?\' Düzce, yayla balı konusunda çok verimli olan bir yer değil, tüketicilerin buna özellikle dikkat etmesini istiyoruz. \'Bal, nerede üretiliyorsa ilk önce yöre halkı balına sahip çıkacak, ondan sonra bulamadığı zaman diğer yörelere gidecek\' diye düşünüyorum."
Reklamlarda 5-6 kavanoz balın 100 liraya satıldığını gördüklerini belirten Kaba, bunun çok cazip geldiğini ancak pazarlamayla ilgili oyun olduğunu, tüketicilerin bu tür reklamlara aldanmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.