A Milli Takımımızın Teknik Direktörü Fatih Terim, yarı finalde karşılaşacağımız Almanya karşılaşması öncesi bir basın toplantısı düzenledi. Emre Belözoğlu'nun, Almanya maçına kesinlikle yetişemeyeceğini söyleyen Terim, Tümer'in ise yarım saat, en fazla 45 dakika forma giyebileceğini söyledi. Terim sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk Milli Takımı tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynuyor. Takımım bir ilki başardı ama benim için hedefler bitmez. Yapılanın hep bir daha iyisi vardır. Almanya'ya her rakibimize duyduğumuz gibi saygı duyuyoruz. Ama Almanya'dan korkmuyoruz, Türkiye için Avrupa Şampiyonaları tarihinin şimdilik en önemli maçı. Almanya'da ise korku yok, çünkü bu tarz maçları çok oynadılar. Belki bazı sıkıntılarımız var sakat ve cezalılar gibi ama ne ben ne de oyuncularım bugün bulunduğumuz noktayı yeterli görmüyoruz. Ben her oyuncuma güveniyorum, onun için burdalar ve bunu da biliyorlar. Turnuva başında dünya onları çok az tanıyordu ama şu an herkes onlara şapka tanıyor. Sadece beyniyle değil, yüreğini de sahaya koyuyorlar. Her türlü sonuç mümkün, elimizden geleni yapacağız ve terimizi son damlasına kadar akıtacağız."
"İmkansız Yoktur, Mucizeler Zaman Alır"
Benim bildiğim futbolda üç sonuç var; galibiyet, beraberlik, mağlubiyet. Mucize diye birşey yok. İstanbul'da odamda asılı posterde şu sözler yazıyor: "İmkansız diye birşey yoktur, mucizeler biraz zaman alır." Bu benim hayata bakışım, felsefem. Bizim başarımıza mucize diyenlere gülüp geçiryorum, her insan kendi mucizesini kendisi yaratır. Einstein'ın şu sözünü hatırlatırım, yaşamanın iki yolu vardır, birincisi her şeyi mucize görerek yaşamak, ikincisi hiç birşeyi mucize saymadan yaşamak ben ikinci sınıfa giriyorum. Bir takım pes etmiyorsa, yenilgiyi kabul etmiyorsa bir şekilde elbet kazanacaktır. Biz böyle bir takım yaratmak için çok uğraştık ve yarattığımız inanıyorum, Çalışkan ve azimli. Yalnızca Türkler'in değil herkesin Türk Milli Takımı'nda zevk aldığını düşünüyorum, Bu ayrıca herkese bir mesajdır. Bölünmüş toplumlara, ekonomik zorluklar yaşayan toplumlara. Berlin'den, Van'a kadar tüm insanlar tek bayrak altında birleştiler, işte mucize arıyorsanız esas mucize bu. Çeşitli dinden, dilden insanlar aynı bayrak altında birleştiler. Milyonlarca insana kısa bir süreliğine de olsa dertlerini unutturduğumuz için mutluyuz ve gururluyuz.
"Tolga Konusu Espriydi"
Tolga konusunda söylediklerim bir espriydi ama işi ciddiye aldılar. Sakatlarımızın ve cezalılarımızın çok olduğunu belirten bir yaklaşımdı yalnızca. Hamit, çok önemli bir oyuncu, bir sakatlıktan sonra geri dönmek kolay değil. Avrupa'nın en önemli oyuncularından bir tanesi, beyniyle kalbini birleştiren ender oyunculardan bir tanesi bu maçta da çok önemli işler yapacağını düşünüyorum.
Ben buraya gelirken, çeşitli sloganlarımız vardı. Bunlardan birtanesine de tecrübe mi yoksa başarıya olan açlık mı diye cevap vermiştim. Kazım ve Uğur genç olabilirler ama başarıya bir açlıkları var. Kazım ve Uğur'u yarın kullanabiliriz, Kazım'ı zaten turnuva başından beri oynatıyorum. Yarın tüm oyuncularımdan mecburen faydalanacağım önce mi sonra mı olur onu bilmiyorum. Tecrübe saygı duyulması gereken bir şey ama o dinamiz de takıma katkı sağlayabilir.
"Takımım Finale Çıksın Yeter"
16 takımdan hiç birini birbirinden ayırt etmiyorum, bunu ilk günde söylemiştim. Muhakkak arada bazı farklılıklar vardır ama burda oynamaya hak kazanmışlarsa artık onlara saygı duymak lazım. Oynadığımız takımlarda çok önemli takımlardı, en son oynadığımız Hırvatistan da Almanya'yı yenmişti. Finale ben çıkayım da diğer taraftan kim gelirse gelsin, böyle bir tercihimiz yok. Elenen antrenörlere bir soralım, bu kadar eksikle benim yerimde mi olmak isterlerdi yoksa tam kadroyla evlerinde mi olmayı isterlerdi. Tabii ki burada olmak isterlerdi, takımım finalde olsun da karşıma kim çıkarsa çıksın.
Çekişmesi son haftaya kadar süren lig maratonundan çıkan oyuncularımızın yıpranmış olduklarını gördük, bir hayli özveride de bulundular. Birbirinden önemli maçlar oynadılar turnuvada. Dolayısıyla çok zorlandılar, yenik durumda olmanın baskısı onun getirdiği kazanma arzusu ile birleşince sahanın içinde oynamak çok kolay değil. Bazı oyuncularımız vücudunun kendisine verdiği sinyalleri bile bize söylemeden devam edip büyük bir inancı ortaya koydular. Böyle bir zorlu turnuvada bu kadar sakat ve cezalı olması muhakkak bir dezavantaj gibi görülebilir. Nihat Avrupa'nın en önemli golcülerinden biri, hiç aklımızda sakatlığı yoktu. Serin İsviçre akşamında bunlarla uğraşmanın artık çok fayda getirmeyeceği yerine koyacağımız oyuncuların da en az onlar kadar mücadele edeceğini düşünmemiz gerekir. Şekil böyleyse o şekle uyacağız.
"Şans Diye Israr Ediyorlar"
Buraya gelirken çeşitli sloganlarımız vardı, bunlardan bir tanesi de dünyaya kendimizi hatırlatmaktı. Ama görüyorum ki çok geniş şekilde açıklamama rağmen, 40 senedir futbolun içindeyim ve futbolun şansı diye birşey görmedim ama arkadaşlarımız şans diye ısrar ediyor. Şanslar, oynayanın yanındadır. Çünkü hiç birşeyin mucize olmadığına inananların grubundayım. Emre ve Tümer, Tümer oynasa oynasa belki yarım saat en fazla kırkbeş dakika oynar ama Emre'nin oynaması imkansız. Tümer dün ilk kez idmana çıktı, oyunun ilerleyen bölümlerinde bir taktik değişikliğine gidersek kullanabilirim ama maçın başında kullanmayacağız.
Buraya gelirken çeşitli sloganlarımız vardı, bunlardan bir tanesi de Türkiye'yi dünyaya hatırlatmaktı. Geldiğimiz nokta elbette çok önemli ama geçtiğimiz yol ve yaşadıklarımız bulunduğumuz noktayı çok daha anlamlı hale getiriyor. Bugün dünyada taraflı tarafsız herkes takımımızın yaptıklarını konuşuyor. Burada kendimizi hatırlatmaya geldik demiştik öyle bir hatırlattık ki yıllar sonra EURO 2008 dendiği zaman akıllara Türkiye gelecektir. Ben ve oyuncularımın geldiği nokta ülkemizin insanlarını gururlandırmıştır ama hedefimiz sürüyor. Ben sizlere altı ay önce programlarımı gönderdiğimiz zaman bunları haber yapmıştınız şu an 25'ini garantiledik, inşallah 29'una kadar burda kalacağız. Demek ki o günlerde programı doğru yapmışım. Seyredilmesi zevkli bir takımız diye düşünüyorum. Yarı finalde takımız diye bahsedilmek daha doğru olur. Şampiyonların evine döndüğü turnuvada kalan takım diye bahsedilmemiz daha doğru olur.
"Antrenmana Çıkmama Gerek Yok"
Tabi özellikle Almanya'daki vatandaşlarımızı daha yakından ilgilendiren bir maç oynayacağız. Ama gerek kulüp bazında gerekse milli takımlar bazında ben onları hep alınları yukarıda gezdirmişimdir. Ümit ederim onlara yine güzel bir hediye veririz. Ama şartlar ne olursa olsun en çok vatandaşımızın olduğu yer Almanya bizim için önemli bir ülke, biz de onlar için önemli bir ülkeyiz. Bir taraf kaybedecek ama umarım kazanan futbol olacak. Antrenmana çıkmama gerek yok çünkü bütün teri burada attım. Biraz açık hava hepimize iyi gelecek. Herkese iyi akşamlar.
Kaynak: sporx.com