Toker SGC'de konuştu

Liberal Demokrat Parti(LDP)Genel Başkanı Cem Toker, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Ziyarette konuşan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasında son sıralarda olduğunu ifade ederek, “

Ülkemizin içinde bulunduğu bu durum biz basın mensuplarını ziyadesiyle üzüyor” diye konuştu. Basın özgürlüğünün önemine vurgu yapan LDP Genel Başkanı Cem Toker de basının özgür olmadığı bir ülkede, hiç kimsenin özgür olamayacağını söyledi.

SGC Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Toker, ülke yönetimine talip olduklarını ifade etti. Toker, “Liberal Demokrat Parti diyor ki, ‘Ben öyle gazlamam, coplamam, seni susturmam. Beni eleştirmen lazım ki ben kendimi düzeltebileyim. Ben senin özgürlüğüne müdahil olan bir kanun yapmaya kalkarsam Allah korusun. O zaman yargı devreye girsin beni durdursun, demokrasi budur” şeklinde konuştu.

7 Haziran’da vatandaşları temsil edecek milletvekillerinin Ankara’ya gönderileceğini söyleyen Toker, “Bu insanları iki görev için yetkilendireceksiniz. Birincisi ‘Sana maaşını vereceğiz. Kanunlar yapılırken, biz Sakarya halkının hakkını koru. Kanunlar yapılırken senden bunu istiyoruz’ diyeceksiniz. İkincisi ise ‘Vergi verdiğim ülkeyi yönetsin diye oy verdiğim hükümeti denetle, bakanları denetle’ diyeceksiniz” ifadelerini kullandı.

“Biz elimizdeki ürünü süpermarket raflarına koyamıyoruz” diyen Toker, “Sadece 4 parti süpermarket rafına ürününü koyabiliyor. Satışları gayet iyi. Biz ise elimizde çantayla gezerek ürünümüzü satmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Toker, Türkiye’nin İslam coğrafyasındaki rolüyle ilgili olarak şöyle konuştu.

“Bence Ak Parti’nin iktidara getirilmesi, ılımlı İslam projesinin bir parçasıydı. Batı dünyası batıdaki İslam’ın imajını, İslam dünyasında düzeltmesi gerekiyordu. Bakıyorlar bütün İslam ülkeleri Batı’yla sorunlu. Peki bunu yapacak taşeron kim? Kravat takıp, tıraş olan kim var? Nispeten açık renkli, biraz da demokrasi kültürü almış. İhale Türkiye Cumhuriyeti’ne kaldı. Bunlar göreve getirildi ama iş kontrolden çıktı. Ortadoğu’daki diktatörlüklere model gösterilecek insan, Ortadoğu diktatörüne benzer bir adam olmaya başladı. Bundan da vazgeçilmeye karar verildi. Bu bir projeydi. Kötü bir demokrasiydik,şimdi mükemmel bir otokrasi olduk”

Paralel yapı iddialarıyla ilgili konuşan Toker, asıl paralel yapılanmanın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olduğunu belirterek, “Kimlik dağıtıyor, kimlik kontrol ediyor, yol kesiyor, kendi asayiş birimini kuruyor, kahveleri kontrol ediyor, benim için paralel yapı bu. Aksini göster, bunları ortaya koy. Ama yok, gözünün üstünde kaşın var; paralel yapı gel. Onu al at içeri, bunu al at içeri, böyle bir şey olabilir mi?” diye sordu.