Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in demokratik açılımın Meclis'teki ön görüşmeleri sırasında Dersim isyanı ile ilgili sözleriyle ilgili olarak, "Siyaset hata kabul etmez. Siyasetçi konuşmasını düşünerek yapmak zorundadır." dedi.
Annesini kaybeden Sakarya İl Başkanı Aydın Zengin'in Gebeş köyündeki evine taziye ziyaretinde bulunan Şener, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Demokratik açılımın Meclis'teki ön görüşmeleri sırasında CHP'li Onur Öymen'in Dersim isyanı ile ilgili sözlerinin belli bir seçmen kitlesini rahatsız ettiğini söyleyen Şener, siyasetin hata kabul etmediğini vurguladı.
Siyasette deney ve yanılmanın olmayacağını anlatan Şener, şunları söyledi: "Siyasetin şöyle bir karakteri vardır; insan ömür boyu biriktirir, bir cümleyle bitirebilir. Onun için siyasette deney ve yanılma olmaz. Siyaset hata kabul etmez. Siyasetçi düşünerek konuşmak ve yapacağı işi düşünerek yapmak zorundadır. Zaman zaman siyasi kazalar da ortaya çıkabilir, ama bunların hepsinin maliyeti olur. Öymen, yapmış olduğu açıklama nedeniyle belli bir seçmen kitlesini rahatsız etmiş olduğu anlaşılmaktadır, partisi içinde belli bir pozisyon almaya zorlanmaktadır."
"DİNLEMELER YAYGIN"
Dinleme konusuna da değinen TP lideri Şener, Türkiye'de yaygın bir dinlemenin olduğunu söyledi.
Şener, 2004 yılından sonraki dinlemelerin iktidara olumsuz bakan veya eleştirel bakan, aleyhte tavır sergileyenler üzerinde yoğunlaştığını ileri sürdü. Telekomünikasyon ve İletişim Kurumu'nun kurulmasının, dinlemelerin belli bir düzene bağlanacağı iddiasıyla gerçekleşmişse de şu anda ortaya çıkan sonucun ülkede yaygın bir dinlemenin var olduğunu gösterdiğine işaret etti.
Şener, "Bu çok yaygın dinleme arşivlerinin varlığını göstermektedir. Bu, hukuk devleti ilkelerine uygun bir durum değildir. Bu ülkenin demokrasi standardını düşüren bir tablodur. Türkiye'nin yeniden inşa edilmeye, yeniden hukuk devletinin hakim kılınmasına ihtiyacı vardır." diye konuştu.
"DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİ YANLIŞ İDARE EDİLİYOR"
Demokratik açılım sürecinin yanlış idare edildiğini kaydeden Şener, Başbakan ve diğer partilerin genel başkanları ve sözcülerinin karşılıklı kin ve nefret duygularını körüklemeye yönelik üsluplarıyla Türkiye'de ayrışmayı derinleştirdiğini ve ülkeye zarar verdiğini söyledi. Şener, demokratik açılımla ilgili bazı ipuçlarının sızmış olsa da hükümetin ağzından açılımın özüyle ilgili net şeylerin henüz söylenmediğini dile getirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun açıkladığı ağustos ayı işsizlik verilerine de değinen Şener, yüzde 13,4 olarak açıklanan işsizlik oranının Türkiye'de işsizliğin patladığını ve Türk ekonomisinin büyük bir krizin içinde olduğunu gösterdiğini ifade etti. Dünyada en fazla işsizlik oranının Türkiye'de olduğunu anlatan Şener, şöyle konuştu: "Yüzde 13,4'lük ağustos ayı işsizlik oranı korkunç bir işsizlik oranıdır. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 24 olarak açıklanmıştır. Kırsal kesimi saymazsanız tarım dışı işsizlik oranı yüzde 17 çıkmıştır. Şehirlerde çalışabilecek yaştaki insanların 1/5'i işsizdir, bu da korkunç bir tablodur. Bu tabloya iş bulma umudunu kaybedenleri de eklerseniz dünyanın en korkunç tablosudur. Bu haliyle dünyada da ekonominin en ağır şekilde yaşandığı ülke Türkiye'dir."
"TÜRKİYE'NİN HER TARAFINDA ÖRGÜTLENDİK"
Partisinin teşkilatlanma çalışamaları hakkında da bilgi veren Şener, 5 ayda Türkiye'nin her tarafında örgütlendiklerini belirtti. Şener, "72 ilde il başkanımız var. İl başkanlarımız ilçe, belde teşkilatlarını kurmaktadır. Mahalle, köy temsilcileri ve sandık kurullarını oluşturuyorlar. Bir taraftan gençlik ve kadın kollarımız örgütlenmesini sürdürmekterir. Bugün Türkiye'nin her tarafında varız. Trakya'da, Karadeniz'de, aşağı yukarı tüm doğuda, Akdeniz, Ege ve Anadolu'da varız. 5 aylık süre zarfında Türkiye'nin her tarafında örgütlenmiş ve seçime hazır parti halindeyiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin birlik ve beraberliğini, insanının birbirine inancını ve güvenini pekiştirmek için merkez partisi olarak kurulduklarını anımsatan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapımıza uygun siyaset yapıyoruz. Mevcut siyasi partilerin tamamı eski siyaset tarzını benimsemişlerdir. Eski siyaset tarzı dediğimiz şey Soğuk Savaş dönemi siyaset tarzıdır. Kavramlar üzerinden kavga etmek suretiyle seçmeni ayrıştırmak, yapay kimlikler oluşturup bunun üzerine taban kurma siyasetidir. Bu dönemde böyle bir süreçte bunun sürdürülmeye çalışılmasının ülkemize zarar vereceğine inanıyoruz. Arıştırmaya dayalı değil, birleşmeye dayalı siyaset yapıyoruz."