TÜDER'den kiracılara tahliye uyarısı
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, "Temmuz başından itibaren mal sahipleriyle anlaşamayan ve kendisine ihtar gönderilen kiracılar için tahliye davası açılarak, yeni kanuna göre mahkemeden tahliye kararı alınabilecek" dedi.
Kolçak yaptığı açıklamada, 10 yılını dolduran kiracıların sebep gösterilmeksizin taşınmaz sahibi tarafından tahliye edilebilmesi sürecinin 1 Temmuz itibarıyla başladığını söyledi.
"Kanun, 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe girdiğinde zamanı dolan kiracılara iki yıl süre verildi" diyen Kolçak, "Temmuz başından itibaren mal sahipleriyle anlaşamayan ve kendisine ihtar gönderilen kiracılar için tahliye davası açılarak, yeni kanuna göre mahkemeden tahliye kararı alınabilecek" ifadesini kullandı.
Konut ve çatılı iş yerlerini kapsayan düzenlemenin en fazla işlek caddelerdeki kiracıları olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Kolçak, sözlerine şöyle devam etti:
"10 yılını doldurmuş kiracılar, yıllardır bulundukları iş yerlerinden çıkmak istemeyecekleri için mal sahipleriyle masaya oturacak ve anlaşmanın sonunda kira artışına razı olacaktır. Anlaşma sağlayamayan kiracılar, iş yerlerini terk ettiklerinde daha büyük maliyetle karşılaşacaklarından kira artışına katlanacak. Dolayısıyla bu durum ürettikleri, sattıkları ya da hizmet verdikleri ürünlerde fiyat artışına yansıyacaktır. Kira artışlarının maliyetleri artırması, bunun da tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlere zam olarak yansıması kaçınılmaz olacak."
"Kiracı, 3 ay önceden uyarılmalı"
Kolçak, gerekçe göstermeksizin gayrimenkulün tahliyesini isteyen mal sahiplerinin bu bildirimi 3 ay önceden kiracıya yapmak zorunda olduğunu vurgulayarak, düzenlemenin özellikle işlek caddelerde dükkanların el değiştirmesine sebep olacağını, bunun yeni kiracılarla daha yüksek kira belirlenmesine de yol açabileceğini kaydetti.
Borçlar Kanunu\'nun 347. maddesine göre, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiracının, belirli süreli sözleşmelerin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağını aktaran Kolçak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez ancak, 10 yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından 10 yıl geçtikten sonra genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
10 yılını doldurmamış olmakla beraber kalan süre 5 yıldan daha kısa kiracılar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl sonra yani 2017’de mal sahibi tarafından herhangi bir neden olmaksızın tahliye edilebilecek."
Kolçak yaptığı açıklamada, 10 yılını dolduran kiracıların sebep gösterilmeksizin taşınmaz sahibi tarafından tahliye edilebilmesi sürecinin 1 Temmuz itibarıyla başladığını söyledi.
"Kanun, 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe girdiğinde zamanı dolan kiracılara iki yıl süre verildi" diyen Kolçak, "Temmuz başından itibaren mal sahipleriyle anlaşamayan ve kendisine ihtar gönderilen kiracılar için tahliye davası açılarak, yeni kanuna göre mahkemeden tahliye kararı alınabilecek" ifadesini kullandı.
Konut ve çatılı iş yerlerini kapsayan düzenlemenin en fazla işlek caddelerdeki kiracıları olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Kolçak, sözlerine şöyle devam etti:
"10 yılını doldurmuş kiracılar, yıllardır bulundukları iş yerlerinden çıkmak istemeyecekleri için mal sahipleriyle masaya oturacak ve anlaşmanın sonunda kira artışına razı olacaktır. Anlaşma sağlayamayan kiracılar, iş yerlerini terk ettiklerinde daha büyük maliyetle karşılaşacaklarından kira artışına katlanacak. Dolayısıyla bu durum ürettikleri, sattıkları ya da hizmet verdikleri ürünlerde fiyat artışına yansıyacaktır. Kira artışlarının maliyetleri artırması, bunun da tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlere zam olarak yansıması kaçınılmaz olacak."
"Kiracı, 3 ay önceden uyarılmalı"
Kolçak, gerekçe göstermeksizin gayrimenkulün tahliyesini isteyen mal sahiplerinin bu bildirimi 3 ay önceden kiracıya yapmak zorunda olduğunu vurgulayarak, düzenlemenin özellikle işlek caddelerde dükkanların el değiştirmesine sebep olacağını, bunun yeni kiracılarla daha yüksek kira belirlenmesine de yol açabileceğini kaydetti.
Borçlar Kanunu\'nun 347. maddesine göre, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiracının, belirli süreli sözleşmelerin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağını aktaran Kolçak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez ancak, 10 yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından 10 yıl geçtikten sonra genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
10 yılını doldurmamış olmakla beraber kalan süre 5 yıldan daha kısa kiracılar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl sonra yani 2017’de mal sahibi tarafından herhangi bir neden olmaksızın tahliye edilebilecek."
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
e42e90bb776c5a4b517b5743e2702144@