Berk, tüketici güven endeksinin şubatta geçen aya göre yüzde 0,5 artışla 68,06 olduğunu anımsattı.
Son dönemde ekonomideki belirsizliklere rağmen özellikle akaryakıt fiyatlarındaki gerilemenin tüketici güveninin 0,5 puan artmasında rol oynadığına işaret eden Berk, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı verilerde dikkat çekici tespitler yer aldığını söyledi.
Özellikle geçen ay 91,49 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksinin yüzde 0,7 azalarak, 90,87\'ye düşmesinin, tüketicilerin son dönemde yaşanan ekonomik belirsizlikten olumsuz etkilendiğini gösterdiğini kaydeden Berk, "Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin sayısının ocak ayına kıyasla azaldığına işaret etmektedir" ifadesini kullandı.
Berk, işsiz sayısı beklentisi endeksinin yüzde 2,7 artması ve 69,64 değerine yükselmesinin gelecek 12 ayda işsizlik oranının düşmesi yönünde beklenti oluştuğu anlamına geldiğini vurgulayarak, "Buna karşılık hanenin maddi durum beklentisi endeksi, geçen aya göre yüzde 1,2 azalmış, ocakta 87,84 olan endeks değeri, şubatta 86,75 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, ekonomik durumun iyileşmesi beklentisinde azalma olduğu anlamına gelmektedir" diye konuştu.
TÜİK’in açıkladığı verilerden tüketicilerin kafasının karıştığı sonucunun çıktığını öne süren Berk, tüketicilerin gerek genel ekonomik durum beklentisi gerekse hanenin maddi durum beklentisi bakımından ekonomik belirsizliklerden olumsuz etkilendiğinin görüldüğünü dile getirdi.
Bu durumun tüketicilerin ülkenin ekonomik durumunun kötüye gittiğine yönelik genel izlenime sahip olduğunu gösterdiğini savunan Berk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buna karşılık işsizlik oranının düşeceği beklentisiyle tüketici güven endeksindeki artış, az da olsa tüketicinin ekonominin iyiye gideceği yönünde umudunun da olduğunu göstermektedir. Döviz kurunun yükselmesi ve ithal ürünlerin fiyatlarındaki artışın, ithal ürünlerin tercihini azaltacağını tahmin etmekteyiz. Ocakta 23,69 olan tasarruf etme ihtimali endeksinin şubatta 25’e yükselerek yüzde 5,5 artması, olumlu parametredir.
Tüketicilerin hane halkı bütçesine yük getirecek borçlanmalardan kaçınmaları, önümüzdeki süreç için önem arz etmektedir."