TÜMSİAD, geleneksel olarak her sene düzenlediği Genel İstişare Kurulu’nun (GİK) 9'uncusunu 26-29 Ocak 2017 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirdi.
Türkiye’nin en aktif sanayici ve işadamları derneklerinin başında gelen TÜMSİAD, geleneksel olarak her sene düzenlediği Genel İstişare Kurulu’nun (GİK) 9.cusunu 26-29 Ocak 2017 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirdi.
Toplantıya Sakarya dan TÜMSİAD Şube Başkanı Ahmet Ölmez ve Şube Başkan Yardımcıları Naim Yener, İsa Aydoğan, Serkan Kayınoğlu, Zekeriya Derman, Yönetim Kurulu Üyeleri Tacettin Omar, Nevzat Yetişircan, Genel Sekreter Ferhat Ateş, dernek üyeleri ve TÜMSİAD şube kurucu başkanı Murat Kesik katıldı.
2016 değerlendirmesinin yapıldığı, 2017 stratejik planının görüşüldüğü kurulda otomotiv, inşaat, gıda, tekstil ve daha birçok sektörden TÜMSİAD üyesi ülke ticaretini geliştirmek üzere bir araya geldi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi yatırım, teşvik ve destek paketi ile ilgili sunumların paylaşıldığı genel kurul toplantısına TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan’ın yanı sıra İstanbul Milletvekili Hasan Sert, Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, European Business Association (EUBA) Başkanı Cahit Kerenciler, TÜMSİAD Pakistan Başkanı Anees Iqbal ve TÜMSİAD Avrupa Başkanı Erol Ekerbiçer de katıldı. Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık’ın kan bağışı için yaptığı çağrı neticesinde toplantının gerçekleştirildiği otelde kurulan özel alanda üyeler ve TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan, kan bağışı yaptı.
TÜMSİAD, ülke ekonomisini güçlendirmesi, uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi, üretim ve verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunarak birçok başarılı çalışmaya imza attı. Büyük çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan kurum bünyesinde her iş kolundan üye bulunuyor.
''BATI DÜNYASI KÖTÜ BİR İMTİHAN VERİYOR''
Doğan TÜMSİAD’ın yol haritasını da şöyle anlattı: ‘’Düzenlenecek çalıştaylar ile sektörlerin dinamiklerini ayrı ayrı tartışmalı, sadece problemleri değil, muhtemel çözüm önerilerini de gündeme getirmeliyiz. 7 milyar insana talip olma vizyonumuz ile teşkilat kurullarımızla çalışma başlatmalı ve ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaşmalıyız. Tüm sektörlerde ihracatımızı artıracak çalışmaları başlatmak zorundayız. Batı dünyası son yıllarda demokrasi, insan hak ve onurunun korunması, mağdur ve mazlumlarla dayanışma noktasında kötü bir imtihan vermekte. Bu oyunu bozacak, dünyadaki dengeleri değiştirecek, Yeni Türkiye’nin ayak sesleri her geçen gün hissedilmekte. Bu minvalde, yeni TÜMSİAD’ın rol ve önemi artmaktadır.”
“15 Temmuz'da Başarılamayan, Bugün Ekonomik Yaptırımlarla Yapılmaya Çalışılıyor”
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye notunu değerlendiren Doğan, “15 Temmuz'da başarılamayanın, bugün ekonomik yaptırımlarla yapılmaya çalışılarak verilen notların amacının Türkiye’ye gelen yatırımların önünü kesmek olduğunu apaçık görüyoruz. Oysa Türkiye önemli yatırım ve teşvik paketleriyle ekonomik reformlar hayata geçiriliyor ve yabancı yatırımcılar ise ülkeye gelmeye devam ediyor. Örneğin geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız Sayin Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ziyareti vesilesiyle işadamlarımız önemli ticaret ve yatırım görüşmeleri yaptılar. Ayrıca mali disiplinden de taviz vermeyen hükümetimiz var. Not düşürülmeye anlam ve mana vermiyoruz. Yanlı ve taraflı diye düşünüyorum. Not düşürme kararına bir önem atfetmiyoruz.
“TÜRK LİRASINA DÖNMEMİZ GEREKİYOR”
Yastık altındaki paranın, altının, dövizin sermayeye katılması gerektiğini ifade eden Doğan, "Burada küresel sermayenin birtakım uygulamaları var. Bizim dövizden Türk Lirasına dönmemiz gerekiyor. Kendi iç dinamiklerimizi hayata geçirmemiz ve komşularımızla ticaretimizi milli paramızla yapmamız gerekiyor. Biz iş adamları olarak ticaret ve ithalatı milli para birimleriyle yapmayı düşünüyoruz. İlgili bakanlıklarımızda TL ile dış ticaret çalışmalarına başladı. Bu içeride daha fazla bir dinamik oluşturacak. Döviz rezervleriyle ilgili halk ilk günden beri, 15 Temmuz'dan beri çeşitli kampanyalarla duruşlarını gösterdiler, anlattılar. Hep beraber dövizimizi de bozduk. 'Devletimizin milletimizin yanındayız' dedik. Dolaysıyla yastık altındaki paranın ekonomiye katılması gerek." Dedi.