Türk Sağlık-Sen Çin’in vahşetini bu yazıyla kınadı;
Vicdanı olmayan ve katliamlarla varlığını sürdüren devletler arasında en ön sıralarda yer tutan Kızıl Çin, Doğu Türkistan’da soykırıma devam ediyor.
Ramazan ayında daha da azgınlaşan bu köpek yiyiciler Doğu Türkistan’da oruç tutanlara zulüm uyguluyor, işkence ediyor ve katlediyor.
Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın milli ve manevi değerlerine karşı adeta bir yıkım gerçekleştirilmekte, ata yurdumuzdan hem Türk varlığı hem de Türk izleri şerefsizce silinmeye, yok edilmeye çalışılmaktadır.
Her gün onlarca Türk’ün sadece ve sadece Müslüman ve Türk oldukları için katledilmesine ise ne yazık ki dünya seyirci kalıyor.
İslam dünyası ise hala ve ısrarla aymazlığını sürdürmeye devam ediyor. Her bir ferdi sessizce sıranın kendisine gelmesini bekliyor.
Ülkemizde ise akan kan Türk Milletinden olunca domates suyu muamelesi çekiliyor. Bir taraf LGBT’lileri, Çin’de kesilen köpekleri dert edindikleri kadar kardeşlerimizi dert edinmiyor.
Bir tarafta Mısır’ın derdiyle dertlenip, Rabia’ya kederlendiği kadar hem soydaşı hem dindaşı olan öz ve öz kardeşini sahiplenmiyor.
Hem devlet hem millet olarak Çin’e karşı ne bir tavır alıyoruz, ne de üst perdeden itirazlar yükseltiyoruz.
Bir insanlık suçuna ancak böyle görmezden gelinebilir. Bu yüzden Hem Türkiye, hem de İslam dünyası bu halde iken dünyaya uyuma demek açıkçası anlamsız kalıyor. Uyanması gereken İslam Dünyası, Türk Milletidir. Bu zulme sessiz kalınmamalıdır.
Türk Sağlık-Sen olarak Çin’in vahşetini kınıyor ve Doğu Türkistan’da hunharca katledilen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhlarının şad, mekanlarının cennet olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
Hiç şüphesiz katil Çin ve zulme sessiz kalanlar, işlenen cinayetlerin hesabını tarih ve milletimiz önünde mutlaka verecektir.
Düştü bir ad, gönlüm yandı Türkistan
Sızım sızım içim kanar Türkistan
Bir aksi sedadır gelen Türkistan
Dolmadı mı çilen, daha TÜRKİSTAN...