Sakarya Barosu düzenlemiş olduğu “Anayasa Değişikliği” konulu panelde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum ve Psikiyatr Dr. Semih Dikkatli’yi ağırladı.
Aydın, Kırklareli, Bilecik, Bolu ve Düzce illeri Baro Başkanlarının da katıldığı panele, sivil toplum kuruluşları avukatlar ve Sakaryalılar yoğun ilgi gösterdi.
''DİŞLİ’YE TEŞEKKÜR''
Panelde açılış konuşmasını yapan Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli’ye ve yetkililere teşekkür ederek: “Değerli dostlar buradan bir teşekkür de yoğun program sıkışıklığına rağmen bizlere bu salonu tahsis eden, imkân sağlayan ve bir demokrasi örneği gösteren başta Adapazarı Belediyesi’nin Sayın Başkanı Süleyman Dişli beyefendi olmak üzere tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Türkiye’nin ve başta Hollanda olmak üzere Dünyanın Sakarya’mızdaki bu demokrasi örneğine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum” dedi.
''DEMOKRASİ HUZURDUR''
“Kıymetli dostlar demokrasi işte böyle güzel bir şey. Farklı fikirler içinde farklı dünyaların insanı olarak bir arada barış içinde yaşamak ve hayatı paylaşmak güzel şey. Zira ‘demokrasi’ ortak yaşamın huzur ve barış içinde paylaşıldığı düzenin adıdır. Demokrasinin aksi olan yönetimlerde ise yaşamın adı acı gözyaşları ve kavgalardan ibarettir. Biz bu ülkede kavga etmek istemiyoruz artık, hayatlarımızı dostça paylaşmak istiyoruz, ‘kimdensin nerdensin’ demeden birbirimize sarılmak istiyoruz, ekmeğimizi paylaşmak ve her düşünceye saygı içinde yaşamak istiyoruz. İşte bu yüzden demokrasi diyoruz, üstünlerin değil hukukun üstünlüğü diyoruz, bağımsız bir yargı diyoruz ve bunu sağlayacak yollar arıyoruz.” şeklinde konuşmasına devam eden Kazan demokrasinin önemine vurgu yaptı.
''ANCAK HUKUKTAN YANA TARAFIZ''
Kazan: “Hukuk söz konusu ise, Anayasa ve yasalar söz konusu eğer herkesten önce söz hakkı hukukçularındır. Tıpkı insan sağlığı söz konusu olduğunda söz hakkı herkesten önce tıp doktorlarında olduğu gibi. Bu durumu bir taraf olmak olarak değerlendirmek herkesin şaşkınlıkla karşılayacağı bir suçlama olacaktır. Ben bu güne kadar insan sağlığı konusunda uyarılarda bulunan bir doktorun taraf olmakla suçlandığını görmedim.” dedi.
''SAKİNCE KONUŞALIM''
“Anayasalar bir toplum sözleşmesidir. Sözleşmeler önce konuşarak maddeler üzerinde uzlaşarak ve sonra gönül rızası ile imzalanarak geçerlilik kazanırlar. Kavga ederek sözleşme imzalanmaz. Önce düşmanca söylemlerden vazgeçmek ve sakince konuşmamız gerekmektedir. Bu itibarla biz hukukçular herkesi her şeyden önce sözleşme imzalamanın asgari şartı olan sükûnete davet ediyoruz. Lütfen kimse kimseyi düşman ilan etmesin.” diyerek toplumu hızla ayrıştıran söylemlerden biran önce uzaklaşılması gerektiğine dikkat çeken Başkan Kazan konuşmasına şu sözlerle son verdi;
''DÜŞMANLIK EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLIĞA HAYIR”
“Bu Anayasa değişikliğine evet diyecek yurttaşımız da bizim kardeşimizdir, hayır diyecek olan da bizim kardeşimizdir! Biz bugün çeşitli ve değişik örneklerle mümkün olduğunca herkesin anlayabileceği bir dilden sadece söz konusu olan bu Anayasa değişikliği metnini konuşacağız! Tek derdimiz birliğimizdir, herkesin birbirine saygı duyduğu güçlü bir demokrasidir, bağımsız bir yargı hayalidir, kadınlarımızın mutlu erkeklerimizin huzurlu çocuklarımızın neşeli olduğu yarınlarımızdır. Değerli dostlar 16 Nisandan sonra birlikte yaşamaya devam edeceğiz! Çıkacak sonuç ne olursa olsun aynı ülkenin yurttaşıyız, beraber yaşamak zorundayız ‘Evet’ diyen ‘Hayır’ diyenin, ‘Hayır’ diyen de ‘Evet’ diyenin düşmanı olamaz! Düşmanlık en büyük düşmanımızdır ve her şeyden önce bu düşmanlığa ‘hayır’ diyoruz.”
Feyzioğlu: “Herkes yeni anayasanın Cumhurbaşkanı'na göre yazıldığı düşüncesinde ama öyle değil. Bu anayasa, onlarca yıl görev yapması planlanan kimse onun için yazılmıştır. Çünkü iki dönem sınırı diye bir dönem yoktur, yalandır. 20-30 yıllık bir cumhurbaşkanlığı görevinin önünü açmıştır. Küresel kuklacıların hesabında Sayın Cumhurbaşkanımız yoktur. Davet etsinler, anayasanın arkasındaki küresel komployu Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Başbakana olduğu gibi açıklamaya hazırız.” dedi.
“HAYIR ÇIKACAK''
Yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanın HSYK’nın 13 üyesini belirleyecek olması ile yargı bağımsızlığından ve bu Cumhurbaşkanının aynı zamanda Partili Cumhurbaşkanı olması nedeniyle demokrasiden bahsedilemeyeceğini ifade eden Feyzioğlu: “Meseleyi tamamiyle demokrasi dışına çıkaran işte bu parti genel başkanlığıdır.” şeklinde konuştu. Ülkeyi il il karış karış gezen ve toplantılar yapan Feyzioğlu bu kötü senaryoya rağmen 16 Nisan’da “Hayır” çıkacağına emin olduğunu ifade ederek “Milletçe sahaya, Kuvayi Milliye ruhuyla, Çanakkale ruhuyla indiğimize göre 16 Nisan akşamının kazananı Türk milleti olacak. Bunu sağlamak şimdi hep birlikte çalışmamıza bağlı.” dedi.
Yeni anayasa maddeleri ile ilgili panel sırasında sık sık Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum’a sorular soran Feyzioğlu’na sürecin nasıl bir algı operasyonu ile yürütüldüğünü anlatma üzere Psikiyatr Dr. Semih Dikkatli eşlik etti.
Üç saate yakın süren panelin sonunda katılımcılara teşekkür eden Feyzioğlu, Baro Başkanları ile birlikte el ele tutuşarak birlik beraberlik mesajı ile objektiflere poz verdi.