Saadet Partisi Sakarya İl Başkanı, “Barış, kardeşlik ve birlikte yaşama irademize kast eden tehlikeli bir süreci yaşıyoruz. Hükümetin ‘Demokratik Açılım’ projesi birlik yerine ayrışma, barış yerine öfke ve tedirginlikleri artırmış, tehlikeli bir mecraya girilmiştir” dedi.
Sakarya İl Teşkilatında basın mensublarına, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Asırlarca birlikte yaşamış ve ortak kaderi paylaşmış bu ülkenin insanlarını anlamsız bir kutuplaşma içine sürükleyen gelişmelerin kaygı verici olduğunu savunan Aksoy, “Türkiye halkı etnik bölünmeler yaşamaya başladı. PKK terörü 30 yıldır gerçekleşmekle birlikte halk hiç karşı karşıya gelmemişti. Açılım denilerek atılan yanlış adımlar, durumu bu noktaya getirmiştir. Bin yıllık bir birlikteliğin ve kardeşliğin yerini öfke ve endişeye terk etmesi halinde doğacak toplumsal cinnetin faturası gerçekten ağır olacaktır. Aslında bu sıkıntılı süreç ciddi bir planın adım adım uygulamaya geçirilmesi ile doğrudan ilişkilidir. İzmir, İstanbul olayları, Reşadiye saldırısı ve nihayet Bulanık’taki olaylar, Türkiye’nin uluslararası desteğe sahip bir komplo ile karşı karşıya bulunduğunu göstermiştir” dedi.
Türkiye kalp krizi geçiriyor
Ülkenin adeta bir enfarktüs geçirmeye başladığını ve önlem alınmazsa bunun koma haline dönüşeceğini belirterek, Saadet Partisi’nin birlik ve kardeşlik ruhunu geliştirme konusunda halka açık davetinin her yerde yayınlanacağını ifade etti.
Gelişmelerle birlikte SP’nin başlangıçta yaptığı barış dili ve üslubu çağrısının ne kadar hayati bir önemi olduğunun anlaşıldığını söyleyen Aksoy, iktidar ve muhalefet partilerinin ise meseleye siyasi rant beklentisi içinde yaklaştıklarını iddia etti. “Genel Başkanlar ve parti sözcüleri kamplaşmayı, gerginliği artırıcı kavgacı bir üslupla birbirlerine hakaretler yağdırdılar. Bu üslup halk kitlelerine de sirayet etmeye başladı” diye sözlerine devam eden Aksoy, ülkenin kaosa sürüklendiğini ve buna karşı somut çözümler uygulanmadığını dile getirdi.
Bartholomeos halt etmiş
Yapılması gereken ilk şeyin emperyalizmin çizgisinden çıkmak ve birliktelik iradesini güçlendirmek olduğunu kaydeden İsmet Aksoy, “Bu provokasyonların asıl amacı kardeş kavgası ve bir Türk-Kürt çatışması olduğuna göre Hakkâri’den Edirne’ye kadar tüm vatan sathında kardeşlik platformları oluşturulmalıdır. Birlik ve beraberliğimiz dosta düşmana gösterilmelidir. Medya, sağduyulu yayınlar yapmaya özen göstermelidir. Kan ve gözyaşı üzerine siyaset yapma peşinde olan etnik milliyetçiliğe dayalı siyaset anlayışı terk edilmelidir. Bizi bir arada tutan ortak paydalarımız güçlendirilmelidir. Milli, manevi ve ahlaki değerlerimiz etrafında kenetlenerek bu belanın üstesinden geleceğimiz unutulmamalıdır.” diye konuştu.
Ülkenin zaafa uğraması halinde bütün düşmanların harekete geçtiğini açıklayan İsmet Aksoy şöyle devam etti: “Ne diyor Fener Rum Patriği Bartholomeos? Kendisini Türkiye’de çarmıha gerilmiş gibi hissediyormuş. İktidar yetkilileri gerekli cevabı veremiyor. ‘Sürçü lisan etmiştir’ diyor. Saadet Partisi olarak biz ne diyoruz? Halt etmiştir, edepsizlik etmiştir diyoruz. ve ona kin kapısının önünde asılan o hain papazı hatırlatıyoruz. İşte aramızdaki fark bu.”