Türkiye Partisi Sakarya İl Başkanı Aydın Zengin, Sakarya'nın ekonomik verileri çökmüş ve perişan durumda dedi.
Sakarya İl Başkanı Aydın Zengin, Sakarya'nın son zamanlarda içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirerek Sakarya’nın geçtiğimiz yıllarda zengin bir il olarak bilindiğini ancak son zamanlarda halkın battığını ve geçim sıkıntısı çektiğini vurguladı.
"Son yıllarda köylü de battı, çok zorda.” diyen Zengin konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Eskiden Sakarya’nın köylüsü zengin, her türlü tarımsal üretim yapılır denirdi.
Sanayici zorda, esnaf zorda, emekli perişan, tüccar perişan... Bu ekonomik gidişin çöktüğü apaçık ortada.
Sakarya yatırım fukarası, yetkililer ekonomiyi ağızlarına almıyor.Her şey satılmaya çalışılıyor özelleştiriliyor, acıları sıkıntıları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Tekel işçilerinin durumu ortada bu kışta kıyamette direnişlerini devam ettirerek hak arama mücadelesi veriyorlar.
Türkiye’de ne var ne yok satılıyor. Bankalar, sigorta şirketleri, stratejik tesisler, limanlar, hepsi gidiyor elden. Yetmiyor yollar, köprüler, milli piyango, şeker fabrikaları, tüm enerji sektörü Başbakanın elinde yabancılaştırılmak için hazır halde bekliyor. Bu kadar özelleştirme ve yabancılaştırma meraklısı olan Başbakan nedendir bilinmez, inşaat sektörünü devletleştirmiştir. Üstelikte Başbakanlığa bağlamıştır. Doğrudan kendisine. Her şeyi özelleştirirken inşaat sektörünü niye devletleştirirsiniz ve neden doğrudan Başbakana bağlı bir birim haline getirisiniz. Bir tutarlı tarafı olması lazım, bunun...
Sosyal konutlar hariç, kamunun inşaat sektöründen çekilmesi gerekir.
Biz Türkiye Partisi iktidarında köylünün rahatlaması için her türlü destek sağlanacak, gübreden alınan KDV sıfırlanacak, köylünün kullandığı mazotun vergi yükünün en az yarısı kaldırılacak ve çeşitli desteklerle köylü desteklenecek. İşsizliğe çare olması için üretim arttırılacak sanayicinin, esnafın, tüccarın rahatlaması için üretim üretim diyoruz. Ayrıca bu kesimlerin rekabet güçlerini çoğaltarak ihracat yapabilmeleri için katkılar sağlayacağız. İthalat ekonomisi ve tüketim ekonomisi ile Türkiye’nin asla kalkınamayacağına can-ı gönülden inanmaktayız.