Türkiye Siyasetinin Çıkmazları ve Çözümlerini Açıkladı

Saadet Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Eyüp Yıldırım yaptığı açıklamada siyasetin temel sorunları ve çözümleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Türkiye’deki siyasal sisteminin sorunlarına karşı köklü çözümleri anlatan Yıldırım, özellikle demokratik açılım ve demokrasiye müdahale süreçleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Siyasal sistemin iki temel paradigmasının; Osmanlı’nın son yıllarından itibaren izlenen ‘problemlerin mutlak batıcılık’ ile çözüleceği ve geniş bir perspektif yerine dar bir bakış açısı ile bakma hastalıkları olduğunu söyleyen Yıldırım, siyasal sistemin sorunlarını 5 maddede özetledi.

Parti Geleneği Zayıf
 
Siyasal sistemin antidemokratik yöntemlerle kesintiye uğratılması nedeniyle parti geleneklerinin oldukça zayıf olduğunu söyleyen Yıldırım, “İngiltere’deki işçi partisi, Almanya’daki Hristiyan demokrat parti 200 yıllık perspektifle konuşuyor. Biz de köklü geçmişi olan parti yok. Siyasal yapıları güçlü partiler yerine, konjonktürel partiler bulunuyor.” dedi.

Bürokratik Oligarşi Çözülmeli

İkinci siyasal problemin bürokratik oligarşi olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bürokratik oligarşinin Meclis’e etkisi milletten fazladır. Halen millet tarafından denetlemeyen küçük adacıklar var. Yargıda, ekonomide ve eğitimde bazı kurumlar, millet denetimi dışına çıkarılmıştır” dedi.

Oligarşik Demokrasi Yerini Yönetişime Devretmeli

Üçüncü sorunun ise oligarşik demokrasi olduğunu kaydeden Yıldırım, “Parti yönetimleri de benzer şekilde organize edilmiştir. Siyasette millet paydaş değil. Çünkü çok parti, tek liste var. Hiçbir parti delege sistemiyle milletvekili belirlemiyor Partileri tamamı merkez yoklamasıyla belirliyor” dedi.
 
Dördüncü temel problemin ise bilgiye dayalı siyaset sisteminin kurulmaması olduğunu dile getiren Yıldırım, “Siyaset vehimler, karşıtlıklar, kamplaşmalar, kavgalar üzerinden yapılıyor. Son zamanlardaki Ergenekon davası, ıslak imza, demokratik açılım ile izlenen üsluba bakın” diye konuştu.

Bilgiye Dayalı Siyaset Sistemi Kurulmalı

Siyasetteki beşinci önemli problemin dışa bağımlılık olduğunu kaydeden Yıldırım, “Türkiye artık kendisini neo-liberal tezleri aynen alıp uygulamakla yükümlü hale getirildi. IMF ve Dünya Bankası reçeteleri mutlaka uyulması gereken protokoller haline getirildi. 2000 yılından itibaren Türkiye’nin rotası tamamen değiştirildi” şeklinde konuştu.
 
Bu sorunların çözümü için düşünce özgürlüğü ve müspet bir siyasal iklimin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Ayrıca Türkiye’de siyaseti; siyasetçilerin millete hizmet için zorluğu göğüsleyecek bir hale getirmek, yani siyasi rant üreten bir mekanizma olmaktan çıkartmak şarttır. Sistemin temizlenmesi gerekir. Bunun için de siyasetçi Harun gibi gelip Karun gibi gitme hesabında olmayacaktır” dedi.

Memleketimizin Siyaseti Dışa Bağımlılıktan Kurtulmalı

Türkiye’de siyasal beklentilerin maksimize edilmesini de eleştiren Yıldırım, “Millet, özgürlük alanları açılsın, ekonomik pastadan yoksullara pay dağıtılsın ve mevcut statüko Milet lehine değiştirilsin diye yüzde 47 oy verdi. Yeni bir sivil bir demokrasi yapma ödevini verdi. Ama yapısal sorunlardan siyasal kamplaşmalar olduğu için şu mazeretin arkasına sığınıyor; yapacaktım ama yaptırmadılar. Yüzde 47 oy almış bir partinin bu mazereti, çok tehlikelidir. Niye? Demokratik sisteme müdahale olabileceği ve yüzde 47 oy almış bir partinin cesaretsizliğini göstermesi açısından” diye konuştu.

Devletin millete açılmasının şart olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Siyasal sistem de dahil, bütün kurumların yeniden düzenlenmesi gerekir. Devlet, ülkesindeki bütün farklılıkları benimsemeli ve bunları bütün karar sürecine katabilmelidir” dedi. Siyasetin milletin kürsüsü olduğunu vurgulayan Yıldırım, ayrıca milletin seçtiklerini denetlemesi ile sürece katılması gerektiğini vurguladı. Bilgiye dayalı siyasetin inşası ve siyasal sistemin bütün yanlışlıklarının düzeltilmesi için siyasi ve hukuki bir reform sürecinin şart olduğunu kaydeden Yıldırım,. “Türkiye bugüne kadar anayasalarını ya askeri ihtilal süngülerinin ucunda ya AB emretti diye değiştirmiştir. Halbuki bu millet yeni bir Anayasa yapma olgunluğuna sahiptir” dedi.