Türkiye, yeni bir kuş cenneti kazanıyor
Sakarya\'da 1970\'li yıllarda tarım alanıyken kum çıkarmak amacıyla açılan ocakların tahribatıyla oluşan Mollaköy göletleri, kuş cennetine dönüşüyor.
Uluslararası kano ve kürek parkuruna dönüştürülmesi planlanan göletler için \'Türkiye yeni bir kuş cenneti kazanıyor\' diyen uzmanlar, insanın tahrip ettiği alanların üzerine doğanın yeni bir yaşam alanı inşa ettiğini vurguluyor. Göletlere yapılacak kürek ve kano parkurunun alanın doğal zenginliğine zarar vereceği uyarısında bulunan uzmanlar, katliama varan avcılığın da önüne geçilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Uzun, Mollaköy göletlerinin özellikle kuş türleri açısından 5yıldızlı bir otel kıvamında olduğunu söyledi.
Mollaköy göletlerinin birbiriyle bağlantılı ya da bağlantısız olan yedi tane göletten oluştuğunu kaydeden Uzun, şunları kaydetti: "1970\'li yıllarda o alan meraymış. Daha sonra oradan kum çıkarmak amacıyla açılan ocaklar kapatılmadığı için insan tahrip etmiş sonra doğa onun üzerine yeni bir yaşam alanı inşa etmiş ve şu an da Mollaköy göletleri özellikle kuş türleri açısından 5 yıldızlı bir otel kıvamında persfektife sahip. İlk yaptığımız arazi çalışmalarında oldukça farklı habitat tipleri var. Ormanlık alan, tarım alanı, sazlık, sulak alan var. Akarsu ve durgunsu var. Bu kadar habitat çeşitliliğinin olması, aynı zamanda göletlerin sığ olması ve Sakarya\'nın da göçmen kuş türlerinin geçiş bölgesinde olması nedeniyle orası şu anda çok önemli bir sulak alan ön bilgisini bize veriyor."
Göletlerle ilgili yüksek lisans tezi çalışması yürüttüklerini anlatan Uzun, "Bu çalışmalar esnasında tahmin ediyorum ki Mollaköy göletleri sulak alanı Türkiye\'nin önemli sulak alanlarından, kuş türlerini barındıran önemli bir sulak alanı olarak ortaya çıkacak. \'Türkiye\'ye yeni bir kuş cenneti geliyor\' diyebiliriz." ifadesini kullandı. Bölgede yer alan kuşların göç yolu üzerindeki Acarlar Longozu (subasar orman), Sapanca Gölü ve Poyrazlar Gölü\'nde de çalışmalar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Ali Uzun, Mollaköy göletlerinin kuş türleri açısından Acarlar Longozu kıvamında özellik göstereceğine dikkati çekti. İlk arazi çalışmalarında pek çok kuş türünü gözlemlediklerini dile getiren Uzun, şu bilgileri verdi: "Ördek türlerinden elmabaş patka, pasbaş patkayı gördük. Göç döneminin başındayız. Kasım, aralık gibi türlerin daha yoğun geleceğini, tür sayısının artacağını, birey sayısının artacağını tahmin ediyoruz. Su çulluğu da göçmen bir kuş. Kış göçmenidir. Onu da gözlemledik. Bunun yanı sıra gri balıkçıl da var. Bunlar öncü türlerdir. Gösterge türlerdir. Bu türler varsa diğer türler de \'buraya gelecektir\' demektir. Bir yıl sürecek çalışmamızda nesli tehlike altında olan türlerin buraya uğrayıp uğramadığı, mesela dikkuyruğu Sapanca Gölü\'nde gözlemlemiştik. Sapanca Gölü\'nden ziyade Mollaköy göletleri dik kuyruğun uğrayabileceği daha uygun yaşam alanı içermekte. İlk izlenimlerde ortaya çıkan tablo Sakarya ve Türkiye yeni bir kuş cenneti kazanıyor gibi gözüküyor. Oldukça önemli bir sulak alan persfektifine sahip. Çalışmamız neticesinde ortam dahada çözümlenmiş olacak."
Katliam düzeyinde avcılık
Mollaköy göletlerinin olduğu bölgeye ulusal veya uluslararası bir kano ve kürek parkuru yapılmasının düşünüldüğünü kaydeden Uzun, "Böyle bir müdahale ve böyle bir yapının oranın zenginlik durumuna zarar vereceğini düşünmekteyiz. Dolayısıyla bu projenin bir kez daha gözden geçirilmesi lazım. Aynı zamanda av yoğun bir baskı unsuru olarak karşımıza çıktı. Burası bilinmediği için, önemi ortaya çıkarılmadığı için avcılık için serbest bir bölge. Çok yoğun bir avcılık var. Özellikle yöre halkıyla konuştuğumuzda katliam düzeyinde kuş türlerinin avlandığı söyleniyor. Bu iki unsur şu an Mollaköy sulak alanıyla ilgili önemli tehdit olarak karşımıza çıkmakta. Dolayısıyla bu alanın korunması, dikkat edilmesi ortaya çıkaracağımız bilimsel veriler paralelinde tanıtılması çok önemli. Ülkemizde son yıllarda artan foto safari için de önemli bir merkez olacaktır. Kuş gözlemciliği turizmi için imkan sağlayacaktır. Çıkacak bilimsel veriler paralelinde korunacak yerler arasına alınması son derece önemlidir" dedi.
