TZOB Genel Başkanı Bayraktar, serbest piyasada TMO fiyatlarına altına, maliyet fiyatına alımlar yapıldığını söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı.
TZOB’un geçmiş dönemlerde lobilerle büyük mücadeleler verdiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sene, yok yılı nedeniyle İtalya'da fındık rekoltesi oldukça düşüktür” bilgisini paylaşan Bayraktar, “Uluslararası kuruluşların tahminine göre İtalya'nın 2021-2022 sezonundaki üretimi neredeyse yarı yarıya azalarak 160 bin tondan 70 bin tona düşecek. Bu durumu fırsata çevirmemiz gerekirken, bizler herkesin adını artık ezberlediği yabancı firmanın ve onun kendi içimizdeki taşeronlarının kurduğu oyunlar sayesinde bu fırsatı ne yazık ki değerlendiremiyoruz” dedi.
“TEKELCİLER PİYASAYI MANİPÜLE EDİYOR”
Piyasadaki tekelcilerin, fiyatları Avrupalılar lehine manipüle ettiğini belirten Bayraktar şöyle dedi:
“Şu günlerde de bir grup fındık tekelcisi, fiyatları Avrupalı firma lehine ama üreticimizin aleyhine manipüle etmeye devam ediyor. En fazla üretim yapan ülke olarak dünya fiyatlarının belirlenmesinde etkin rol almamız gerekirken, esasen fiyat teşekkülü sürecinin çok ötesinde kalmaya mecbur ediliyoruz.
İki milyar dolar civarındaki fındık pazarı, Türkiye'nin gerçek hakkı olan rakamın altındadır. Fındıkta her yıl oynanan oyun karanlıktır, kirlidir, kötüdür. Ancak, ülkemiz bunu bozacak güçtedir.”
SERBEST PİYASA NEDEN TMO’NUN ALTINDA?
Bayraktar, “Fındık işiyle uğraşan herkesin bildiği üzere, Türkiye'de üretilen fındığın neredeyse yüzde 60-70'ini alan malum firmanın aslında yandaşı olan ‘tüccarlar' bu yıl da alivre (açığa/önceden satış) satış yaptılar. Şimdi de alivre fiyatının yükselmemesi için bütün meşru ve gayri meşru yollara başvurup fiyatı TMO'nunkinden 2,5-3 lira aşağıda veriyorlar. Bunun ticaret ahlakıyla bağdaşır bir tarafı yoktur. Bu konuda Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Rekabet Kurumu nezdinde işin takipçisi olduğumuzu başta üreticimiz olmak üzere herkesin bilmesini istiyoruz” dedi.
FINDIĞIN MALİYETİ 23 LİRA
Ziraat Odalarımızın yaptığı çalışmalara göre ülkemizde fındığın 2021 yılı kilogram maliyetinin ortalama 23 lira olarak belirlendiğini belirten Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“TMO henüz alım fiyatını açıklamadan, ülkemizdeki yabancı menşeili firmanın destekçileri ve paydaşları ‘Türk fındığının dünyadaki gücünün korunması, ihracatın artırılması için 25 lira fiyat açıklanması gerektiği' yönünde, tamamen yüksek kâr elde etme hırsına yönelik basına demeçler verdi.
TMO 26 lira 50 kuruş alım fiyatı açıkladı. Ancak serbest piyasaya baktığımızda 23 lira ile 23 lira 50 kuruş gibi neredeyse maliyet fiyatına alımlar yapılıyor. Bu durum tekelleşmeyi gösteriyor.”
REKABET KURUMU’NU GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ
Yabancı bir firmanın yatırım yapma bahanesiyle ülkemize geldiğini ve fabrika kurup, üretim yaptığını belirten Bayraktar, “Bu yatırımcı görevi olmaksızın piyasaya müdahale etme gereği de duyuyor” dedi. Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti:
“Kendine kartel yapı oluşturuyor, kendisi ile iş birliği yapan tüccardan fındık alıyor, işbirliği yapmayanı kendince cezalandırarak piyasadan çekilmelerini sağlıyor.
Bölgedeki odalarımızdan gelen bilgilere göre; üreticimizden TMO fiyatına ürün alan adil ve dürüst fındık tüccarımız, bu yabancı firma paydaşları tarafından fındıklarının ihracatçılar tarafından alınmayacak diye tehdit edilmesi suretiyle sadece üreticiyi değil tüccarı da mağdur ediyor. Bu durum apaçık tekelciliktir.
Fındık fiyatlarını düşürmek için malum firmanın işbirlikçisi olan bazı büyük tüccar ve manavların sezon başında 25 liradan fındık sattıkları, şimdi de stoklarını tamamlamak adına piyasadan 23 liraya fındık aldıkları konuşulmaktadır.
Bir zamanlar yurtdışı için yapılan alivre bağlantılar artık günümüzde yurt içinde malum firmanın destekçileri tarafından yapılıyor. Ancak, ülkemiz hiçbir zaman müstemleke olmamıştır, buna yeltenenlere de günü geldiğinde diyetini ödetmiştir. Yerli ve yabancı, ülkemizde her kim fındık işiyle uğraşıyorsa bu gerçeği asla unutmamalıdır.
Buradan Rekabet Kurumu'na sesleniyoruz ve kendilerini göreve davet ediyoruz. Piyasayı üreticilerimizin aleyhine, tamamen kendi istekleri yönünde şekillendirmeye çalışanlar hakkında gereği yapılmalıdır.”
FİRMAYA TEPKİ
Fındığın değerini korunmanın milli bir görev olduğunu belirten Bayraktar, firmanın piyasaya baskı kurduğunu iddia etti.
Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hiç ithalat yapmadan ülkemize 2 milyar dolar gelir getiren böyle bir ürünün değerini korumak milli bir görevdir. Fındık ile ilgili kazanımları elde etmek için Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak büyük mücadeleler verdik. Bu kazanımları kaybetmeye niyetimiz yoktur. Ülkemiz ve çiftçilerimiz için her türlü mücadeleye devam edeceğimizi de herkesin bilmesini isterim.”
Firmanın piyasaya yaptığı baskılardan sadece çiftçinin değil yerli tüccarın, sanayicilerimiz ve hatta bazı ihracatçıların da rahatsız olduklarını belirten Bayraktar, “Piyasadan fındık almaya korkar hale gelmişlerdir. Ziraat Odalarının dışında Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları da bu tekelci firmanın piyasaya verdiği sıkıntıları dile getirmeye başlamışlardır. Onlarda bu firmanın fındık alım ruhsatı iptali için Rekabet Kurulu'na başvurmaya hazırlanıyorlar.” dedi.
İtalyan firmanın dünyada en büyük üretici olan ülkemizin milli ürünü olan fındığını alıp satarak dünyanın en zengin firmaları arasında yerini aldığını hatırlatan Bayraktar, “Bu zenginlikten bu ürünün sahibi olan ülkemiz ve çiftçilerimiz yeterli pay alabildi mi? Eğer Ziraat Odalarının mücadelesi olmazsa ve TMO alım yapmazsa üreticimizi perişan edecekler. Yine söylüyorum. Bu tekelci zihniyetle mücadelemiz yılmadan ve bıkmadan devam edecektir.” dedi.
TMO ALIMLARI HIZLANDIRMALI
TMO daha hızlı ve daha fazla alım yapmalı, alım merkezlerini artırmalı, çiftçimize ödemeleri peşin yapmaya gayret göstermelidir. Üreticilerimiz de fındıklarını TMO'ya götürüp teslim etmeli ve piyasaya girişi azaltmalıdır. Emanete bırakılan fındıklar üreticimize büyük zarar vermektedir.
Ayrıca Rekabet Kurulu tekel oluşturup rekabeti önleyen üreticiyi ve yerli tüccarı mağdur eden bu zihniyete dur demelidir. Ancak devlet millet işbirliğiyle bu tekelci firmanın uygulamalarının önüne geçebiliriz.”