TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün katıldığı radyo programında, çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu’nun, Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek isteyenlerce hayata geçirilen kurgunun bir parçası gereği kurban seçildiğini iddia etti. Üstün, 89.3 Radyo Net’de “Hülya Sürücü ile Detay Programı”nda ayrıca, “Süleyman Demirtaş’ın adaylığını önemsiyorum, ülkenin birliği ve bütünlüğü adına da değerli buluyorum” dedi.
İşte, Erdoğan’a Sakarya’dan %65 oy çıkacağını ve Türkiye genelinde bu oranın %55 civarında olacağını ileri süren Ayhan Sefer Üstün’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak canlı yayında yaptığı o çarpıcı açıklamalar:
2007’de reddetmişti
Türkiye’nin siyasi tarihine baktığımızda sayın Başbakanımız 2001’de bir parti kurdu, 2002 yılında hep birlikte milletvekili seçildik, 12-13 yıldır da iktidarda ve ülkeyi birlikte yönetiyoruz. Sayın Başbakan, 2007 yılında, önüne cumhurbaşkanı olma fırsatı geldiğinde partisini ve ülkeyi düşünerek, istişareler sonucu ortaya çıkan kararı da dikkate alarak bu fırsatı tepmişti. Biliyorsunuz Sayın Demirel’in bir sözü vardır “Hiçbir fani böyle bir makamı reddedemez” diye… Ama sayın Başbakanımız bu makamı 2007’de gerçekten reddetmiştir.
Cumhurbaşkanı olmak hakkı
Şimdi ise artık siyasette bir olgunluk dönemi var, elbette başbakanımızın da bir fani olarak belli bir ömrü var.. Cumhurbaşkanı olma zamanı gelmiştir, olmak da hakkıdır. Çünkü gerçekten hem ülkemize çok büyük hizmetlerde bulundu, hem de Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi de değişmiştir. Evet yetkilerde değişiklik olmadı belki ama, Cumhurbaşkanını halkın seçecek olması yetkileri katmerliyor ve bu yetkileri halk nezdinde, halkın lehine daha cesurca kullanma imkanı veriyor. Yaptığımız istişarelere göre aday olması gerektiği fikri çıktı ve neticede sayın Başbakan bu istişarelere uyarak aday olmuştur, hayırlı olsun diyoruz.
Sakarya’dan %65 oy çıkar
Sayın Başbakan benim kanaatime göre ilk turda açık ara farkla seçilecek. Öyle umut ediyorum. Sakarya’daki oy oranı Türkiyede’ki oy oranının en az artı 10 puan üzerinde olacaktır. Sayın Ali İhsan Yavuz %64 dedi, ben de %65 diyorum. Türkiye ortalaması da %55 civarında olacak diyorum…
İhsanoğlu adını telafuz eden yoktu
Sayın İhsanoğlu ismi ilk ilan edildiğinde herkes gibi ben de şok oldum, şaşırdım ve beklemediğim bir isimdi. O isim açıklanmadan önce muhalefet partileri istişareler yaptı, STKlarla görüştü. Görüşülen kişilerin bazılarıyla kendim görüştüğümde “bırakın bizim böyle bir ismi telafuz etmemizi, sayın Demirel’den başkası telafuz etmemiştir” dediler. Yani 1000 kişiyle görüşülmüşse; 999 kişi, ismini aklından dahi geçirmemiştir.
Amaç Erdoğan’ı seçtirmemek
Bir proje olarak öne sürülmüştür. Yani Ak Parti karşısında muhafazakar birinin oy alabileceği düşünülmüştür. Amaç kendi adaylarını seçtirmek değildi. Sayın Erdoğan’ı seçtirmemek üzerine bir kurgu yapılmıştır, bu kurgu ve proje kişisel olarak Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun işine gelmiştir. Partilerin işine gelmedi aslında, partililer çok muzdaripler, çok gerginler, hele MHPliler o kadar gergin ki mecliste sağa sola saldırıyorlar.
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu adaylığa cesaret edemedi
Niçin Bahçeli ve Kılıçdaroğlu bu işe hemen “he” dedi? Çünkü kendileri aday olmaya cesaret edemediler. Aday olurlarsa çok düşük oy alacaklardı ve koltukları tehlikeye girecekti. O riski göze alamadılar. Kendi partilerinden de birini aday çıkarmak istemediler. Çıkardığı kişiler kazara fazla oy alırsa o da ayrı bir tehlike idi. “Arkasında hiç kimse olmayan bir adamı çıkaralım da, ne oy alırsa alsın, günahı, sevabı onun olsun, zaten seçilemez” dediler ve dolayısıyla stratejik olarak kendilerine çalıştılar. Bu bakımdan evet CHP’ ye, MHP’ye yaramıyor, ülkeye yaramıyor, ama Kılıçdaroğlu ile Bahçeliye yarıyor.
Denemeye kalktılar, tutmadı
CHP ve MHP genel başkanları evet, İhsanoğlu’nu kurban seçtiler. Ama projeyi ortaya atanlar elbette sadece bunu kurban olsun diye ortaya çıkarmadılar. Onu ortaya çıkaranlar Bahçeli ve Kılıçdaroğlu değildi, onu aday çıkaranlar sayın Başbakanın önünü ancak bu şekilde keseceğini sandılar. Bunu Ankara Büyükşehirde denediler, nerdeyse tutacaktı, bazı illerde tuttu belki ama, “acaba bunu ülke çapında uygulayabilir miyiz?” diye düşündüler. Ama tutmaz, tutmayacağı belli…
Demirtaş’ın adaylığını önemsiyorum
Sayın Demirtaş’ın adaylığını önemsiyorum ve ve değerli buluyorum. Bunun sebebi şu; biliyorsunuz BDP diye bir partileri vardı ve daha çok kendi nüfuslarının yoğun olduğu yerde siyaset yapmak istiyorlardı, ancak İmralı’da bulunan zat dedi ki “O BDP’yi kapatın ve Türkiye’ye hitap edecek HDP diye bir başka parti kurun”… Bunlar da bu partiyi kurdular, ama biraz nazlanıyorlardı. Şu seçim geçsin, bu seçim geçsin diye… Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi BDP’yi kapattılar ve ülkeye hitap ediyor dedikleri HDP’yi kurdular. Bu partinin vekilleri var ve aday gösterecek sayıları var. Bunların desteğiyle tüm Türkiye’ye hitap edecek bir aday gösterdiler.
Demirtaş Sakarya’dan da oy istiyor
Selahattin Demirtaş da gerçekten bu şekilde davranıyor. Seçimden sonra davranır mı bilemem ama, şu anda Diyarbakır’dan da, Sakarya’dan da, İzmir’den de, İstanbul’dan da oy istiyor. Şimdi Selahattin Demirtaş’ın gelip Sakarya’da oy istemesi Sakaryalıların ne düşündüğünü merak ettiğini gösterir. Ne talep ettiğini anlamasını sağlar. Bu da ülkenin birliği ve bütünlüğü için çok değerli bir şey… Nitekim şimdi cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ayrılıktan, gayrılıktan bahsediyorlar mı? Hayır… Aksine diyorlar ki “Ben tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olacağım” .. Bunlar güzel söylemler… Dolayısıyla sayın Demirtaş’ın adaylığını da, tavrını da önemsiyorum…
Korkulu rüya görmektense uyumayız
Torba Yasayı yaklaşık iki aydır görüşüyoruz. 160 madde var… İçinde yok yok… Bir amacımız kanunu çıkarmak, ama bir diğer amacımız da cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde meclisi açık tutmak… Ne faydası var diyebilirsiniz, çünkü cumhurbaşkanlığı seçim süreci Türkiye için her zaman sancılı geçmiştir. Bazılarının aklına kötü kötü fikirler gelmiştir, zaten bunu 2007’de de yaptılar. 367 krizi çıkardılar. Bazıları dedi ki seçilemez, seçilse de yolda başına bir hal gelir vs… Yani kimsenin başına bir hal gelmesin, ülke sükunetle seçim süreci geçirsin ve millet de özgür iradesiyle gidip oyunu kullansın diye meclisi açık tutuyoruz. Uyumaktansa sabahlamayı tercih ediyoruz. Yani korkulu rüya görmektense uyanık kalmayı yeğliyoruz. Bu yazın böyle gidecek muhtemelen… Bu sene tatil yapmayacağız, varsın olsun Türkiye için tatil yapmayalım…