Sağlık açısından yeri her geçen gün daha da iyi anlaşılan uyku, aslında beynin bakım süreci. Yeni bir bilim dalı olan Somnoloji; yani Uyku Sağlığı Bilimi, uykuyu sadece dinlenme süreci değil, beynin yenilenme süreci olarak tanımlıyor.
Uyku aslında tıbbın tam da çözemediği, beynin keşfedilememiş gizemli bir alanı. Hemen hemen bütün canlılar belirli bir süre çalışıyor, belirli bir süre dinleniyor. Canlılar geliştikçe, beyinde uyku ve uyanıklık döngüleri, gündüz veya gece o canlının aktif olmasına göre değişiyor. Kertenkeleler düzeyinin üstündeki bütün hayvanların uykusunda rüya gördüğü bir dönem var; REM uykusu denen bir uyku süreci! Uykuda vücut tamamen felç olmuş duruma geçerken, bütün kaslar gevşek ama sadece beyin oldukça aktif işliyor. Eskiden uyku pasif bir eylem zannediliyordu, ancak bugün tıpta Somnoloji adı verilen Uyku Sağlığı Bilimi var. Bunun için çok yol katedildiğini anlatan VKV Amerikan Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi Şefi Dr. Sabri Derman, "Yaygın kanının aksine, 'uyuyunca; düğme kapandı, beyin devre dışı, uyanınca düğme açıldı, beyin işlemeye başladı' demek doğru değildir'' dedi.
Dr. Derman, insan başta olmak üzere; tüm canlılar için en önemli 3 ihtiyacın su, yemek ve uyku olduğunun altını çizerek, "Uykunun kalite, süre, zamanlama olarak bozulmasının ne gibi bir maliyeti olduğunu genel olarak bilmiyoruz. Ancak, uyku sanıldığı gibi sadece dinlenme demek değildir. Uyku beyin için şart olan bir süreçtir. Bütün canlıların uyku sürecinde kendini yenilemesi, beynin işlevlerini düzenlemesi, bellekle ilgili çalışmaları yapması, gün içinde gelen bilgileri değerlendirip çeşitli şekilde belleğe atması, o bellekten lüzumsuz ayrıntıların çıkartılması, beynin değişik yerlerindeki bilgilerin birbirleriyle ilintilendirilmesi, alınan bilgilerin günlük hayat için önem sırasının belirlenmesi, kısa süreli bellek uzun süreli bellek arasındaki geçişlerin yapılması açısından uyku olmazsa olmazdır. Beyin muazzam bir mekanizmadır. Uyurken çekilen EEG'ye ya da fonksiyonel MR'a baktığımızda, özellikle rüya görürken beynin kan akımının, uyanıkken olduğundan daha fazla olduğunu, metabolizmasının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Yani biz uyurken beynimiz harıl harıl çalışıyor'' açıklamasında bulundu.
Herkesin beyninin 8 saat uykuya ihtiyaç duymayabildiğini belirten Dr. Derman, 4-5 saat uykunun da yeterli gelebildiğini söyledi.
Dr. Sabri Derman, "Bir insanın uyuması için gerekli zaman; 'ertesi gün kendisini dinlenmiş, dinç, keyifli ve mutlu hissettiği süre' olarak tanımlanıyor. Bazen kişi saatlerce uyumak isteyebiliyor ya da günlerce. Birikmiş yorgunluğunu ödemeye çalıştığında böyle oluyor. Uykuyu kredi kartı hesabına benzetirsek; siz biyolojik ihtiyacınızdan daha az uyursanız uyku kredi kartı hesabınızdan para çekmiş oluyorsunuz. Bu kart sonunda size ekstrenizi gönderiyor. Sizin borcunuz var ve bu dekontu ödemek zorundasınız. Bazen bu ödeme; kalp krizi şeklinde de olabiliyor, gün içinde keyifsizlik, unutkanlık, dikkatsizlik, motivasyon eksikliği şeklinde olabiliyor. Ama o kredi kartı borcunuz size Uyku Bankası'ndan geliyor ve siz bir şekilde ödüyorsunuz. 'Kendi optimum uyku sürenizi şöyle bir yöntemle belirleyebilirsiniz. Tatilde 5-6 gün, çok düzenli ve dengeli beslenme, içki, kahve, çaydan uzak duracaksınız. Uykunuz geldiğinde yatacaksınız, uykunuzu tamamen aldığınızda kalkacaksınız. Bunu, rutin olarak ortalama 4-5 gün yapacaksınız. Vücudunuzun uyku borçları ödendiğinde, size vücudunuz kendiliğinden söyleyecektir, ideal uyku sürenizi" ifadelerini kullandı.