Karakışın, bütün şiddetiyle hüküm sürdüğü bugünlerde vatandaşlar, hipotermi ve donmaya karşı uyarıldı.
Uzmanlar, hava çok soğuk ve rüzgar şiddetliyse, mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması gerektiğini belirterek, şayet çıkmak zorunda kalınırsa, sürenin kısa tutulması ve sıkı giyinilmesi gerektiğini bildirdi. Dış giysilerin, sıkı dokunmuş ve tercihan rüzgar geçirmez olması gerektiğini ifade eden uzmanlar, yün, ipek ve sentetik giysilerin, ısıyı pamukludan daha iyi tuttuğunu kaydetti.
Soğuk havanın kalbe ekstradan yük bindirdiğini vurgulayan uzmanlar, "Kalp hastalığı ya da yüksek tansiyonunuz varsa, doktorunuza danışmadan soğuk havada dışarıda kar küreme gibi ağır işler yapmayın. Eğer iş görmeniz gerekiyorsa, iyi giyinin ve yavaş hareket edin. Unutmayın ki vücudunuz ısısını korumak için zaten gereğinden fazla çalışmaktadır, yükünü bir de siz arttırmayın. Rüzgarın hızı arttıkça vücudunuzdan ısı kaybı hızlanır. Rüzgar çok şiddetliyse, çok soğuk olmayan havada bile sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz" uyarısında bulundular.
Hipotermi : Vücut sıcaklığının aşırı derecede düşmesi
Soğuk havada vücudun, ürettiğinden daha fazla ısı kaybettiğini söyleyen uzmanlar, soğuğa maruz kalınan süre uzarsa, sonunda vücudun birikmiş enerjisinin tükeneceğini belirtti.
Vücut sıcaklığının anormal derecede düşmesine 'hipotermi' adı verildiğini ifade eden uzmanlar, bu durumun, beyni etkileyerek düşünme ve hareket etme fonksiyonlarının bozulmasına yol açtığını bildirdi.
Hipoterminin, genellikle çok soğuk ortamlarda ortaya çıktığına dikkat çeken uzmanlar, ancak kişi, yağmur, terleme ya da suya düşme sebebiyle ıslandıysa, çok soğuk olmayan havada bile (5 Derecenin üzerinde) görülebileceğini kaydetti.
Uzmanlar, hipotermi riski taşıyanları şöyle sıraladı: Yeterli yiyeceği, giysisi ve ısınması olmayan yaşlılar, soğuk odada uyumaya bırakılan bebekler, uzun süre dışarıda kalanlar (evsizler, yürüyüşçüler, avcılar vb.).
Hipoterminin uyarıcı belirtilerini, titreme, aşırı yorgunluk, dalgınlık, ellerin tutmaması, hafıza kaybı, peltek konuşma, uyku hali, parlak kırmızı, soğuk cilt ve az hareket olarak açıklayan uzmanlar, bu belirtilerden herhangi biri farkedildiğinde, kişinin ateşi 35 derecenin altındaysa durumun acil olduğunu ve derhal doktora başvurulması gerektiğini bildirdi.
En çok burun, kulaklar, yanaklar, çene, el ve ayak parmakları donuyor
Donmayı, 'vücudun bir kısmının donma sonucu zarar görmesi' olarak ifade eden uzmanlar, etkilenen bölgelerde duyu kaybı ve renk değişikliği olduğunu belirtti.
Kan dolaşımı bozukluğu olan ve giysileri yeterli olmayanlarda donma riskinin daha fazla olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ciltte kızarma ve ağrı hissedildiğinde hemen kapalı bir yere gidilmesini veya o bölgenin örterek korunmasını istedi.
Cildin beyaz veya sarı-gri bir renk alması, cildin sertleşip mum gibi olması ve duyu kaybı gibi belirtiler görüldüğünde doktora başvurulması gerektiğini vurguluyan uzmanlar, doktora ulaşamayacak durumda olunduğunda ise şunların yapılması gerektiğini bildirdi:
"Hemen ılık ve kapalı bir yere gidin. Ayakları donan kişi, çok gerekmedikçe yürümemelidir. Yürümek doku hasarını arttırır. Donan kısmı, ılık (sıcak değil) suya sokun. Suyuk sıcaklığı, normal cildin dayanacağı kadar olmalıdır. Ya da donan kısmı vücut ısınızla ısıtın. Örneğin el parmaklarını koltuk altında tutun. Donan kısma masaj yapmayın, karla ovmayın. Bu hasarı arttırır. Isıtmak için ateş, soba, cep sobası vb. kullanmayın. Donan kısımlar hissetmediğinden kolaylıkla yanabilir".