İnsan hakları, bizatihi insan olmanın kazandırdığı haklardır; başkası tarafından verilen bir söz ya da teminata bağlı olarak ya da satın alınarak elde ettiğimiz haklar değildir. İnsan hakları insan olmamızın ve insan onurumuzun doğal bir sonucudur.
İnsan onuru ve eşitlik, insan hakları fikrinin merkezinde yer alan iki temel değerdir. Bütün insanların eşit olması, insan haklarını evrensel kılar, insan hakları daha iyi ve onurlu bir yaşam için gerekli olan temel standartlar tanımlandığında anlaşılabilir.
İnsanlığın binlerce yılda elde ettiği demokratik ve çağdaş uygarlık düzeyinde; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları kavramları, temel evrensel değerler olarak öne çıkmıştır.
Demokrasi ve hukuk devleti anlayışının ön planda olduğu bütün demokratik ve çağdaş devletlerde olduğu gibi Ülkemizde de bireyin güvenliği ve insan haklarına büyük önem verilmektedir.
Demokratikleşme ve hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için vazgeçilmez unsurlardan biri olan insan haklarının korunması amacıyla da son yıllarda önemli adımlar atılmış ve atılmaya da devam edilmektedir.
Günümüzde bile, en temel insan hakkı olan Yaşam Hakkının korunmasında, gözetilmesinde maalesef Dünyanın bir çok bölgesinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Çatışmalar, terör olayları, vandalizm gibi sebeplerle her gün yüzlerce masum insan yaşam hakkını kaybetmekte, yaralanmakta, binlerce çocuk korunmasız kalmaktadır. Bütün insanlığın, bu elem ve ızdırap veren olayların ortadan kalkması için elbirliği yapması gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; her alanda insan haklarının ön planda tutulduğu ve korunduğu güvenli bir gelecek temennisiyle, herkesin Dünya İnsan Hakları Günü’nü tebrik ederim.