Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilinç ve Fikir Topluluğu tarafından “15 Temmuz İhaneti Neyi Hedefliyordu?” adlı bir etkinlik düzenlendi.
Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş’un konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, SAÜ Sabahattin Zaim Salonu’nda gerçekleşti. Etkinlikte 15 Temmuz darbe girişiminin hedefleri ve darbe süreci konularında görüşlerini paylaşan Vali Hüseyin Avni Coş, 15 Temmuz girişiminin Türkiye’yi küçültmeye, zora düşürmeye ve tutsak etmeye yönelik hain bir girişim olduğunu söyledi. Türkiye’nin küresel güçler tarafından da bilinen büyük bir potansiyeli olduğunu dile getiren Vali Coş, “Osmanlı Devleti, bundan 100 yıl önce yıkılmak üzereyken bile 4 milyon kilometrekareye yaklaşan etki alanıyla dünyanın 5 büyük devletinden birisiydi. 100 yıl öncesinde bize ait olan bu topraklarda bugün 20’den fazla devlet var. Türkiye Cumhuriyeti olarak siyasi anlamda onlardan ayrıyız. Ancak gönül birliğimiz devam ediyor. Her alanda ilişkilerimizi geliştirmek durumundayız” diye konuştu.
Türkiye Artık ‘Hayır’ Diyebiliyor
Türkiye’nin bugün ‘hayır’ diyebilen bir ülke olduğunu ifade eden Coş, şunları söyledi: “Türkiye, ekonomik ve sosyal yönden geliştikçe, daha bağımsız ve bağlantısız, kendi çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda hareket edebilmeye başladı. İşte sorun da burada başlıyor. Türkiye’nin küresel güçlerin çıkarlarına ve beklentilerine hayır diyebilmesi, bu güçlerin şimşeklerini üzerine çekmesine yol açtı. Ekonomik istikrarsızlıklar, terör örgütlerinin Türkiye’ye musallat edilmesi, kamu düzeninin bozulması, yatırım ve istikrarı bozmak gibi etkilerle Türkiye’yi daraltmaya ve yönetilemez hale getirmeye çalışıyorlar.
Türkiye’nin dünyadaki haksızlıklarla ve adaletsizliklerle uğraşmasının engellenmesi için bu çalışmalar yapıldı. Siyasete müdahale edildi, onlar aşıldı. Daha sonra askeri darbe girişimlerine sıra geldi. Türkiye’ye yönelik 15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişimi böyle gerçekleşti. Bu hain darbe girişimi, Türkiye’nin gelişmesini ve büyümesini engellemek için 40 yıldır yetiştirilen, eğitilen ve beslenen bir terör örgütü kullanılarak gerçekleştirildi.
15 Temmuz’un diğer darbelerden önemli bir farkı çok kanlı olmasıdır. Darbecilerin haberleşmelerine baktığımızda, amacı gerçekleştirmek için insanların katledilmesinden asla kaçınmadıklarını görebiliyoruz. Ne pahasına olursa olsun amacı gerçekleştirmek için emir aldılar. Darbe başarılı olsaydı, Türkiye kısa sürede hem içeriden hem dışarıdan işgal edilecekti. Güneyimizde ve doğumuzda yeni devletçikler oluşturulması, geriye kalan bölgede Türkiye’nin üç ya da dört parçaya bölünmesiyle bir daha ayağa kalkamayacak şekilde küçültülmesi ve yok edilmesi öngörülüyordu.”
Kütüphanemize Şehit Ömer Halisdemir’in İsmini Vereceğiz
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da etkinlikte yaptığı konuşmasında, 15 Temmuz girişiminin ardından 16 Temmuz sabahına yeni bir ruh ve yeni bir heyecanla girildiğine dikkat çekti. 15 Temmuz’un unutulmaması gerektiğini dile getiren Rektör Elmas, şunları söyledi: “Darbenin dış dünya algısı konusunda üniversite olarak bir takım çalışmalar yapıyoruz. Dış dünyada bu konuda üç algı var. Bunlardan birisi darbenin oluş biçimi. İkinci olarak darbenin Türkiye’de asıl hedefi olan Cumhurbaşkanımızın yönetim algısı ve duruşu konusunda önemli bir algı var. Üçüncü olarak ise Türkiye hakkında yapılan bir algı var, buna İslam ülkeleri de dâhil. Bu konuda çok yoğun çalışmalar yapılması gerekiyor. Biz Sakarya Üniversitesi olarak bu çalışmaları başlattık. Bu konuda bir ekip kurduk ve sistematik bir çalışma içerisindeyiz. Üniversitemizdeki bir binaya da şehit Ömer Halisdemir’in isminin verilmesi konusunda karar aldık. Kütüphanemize bu ismi vereceğiz.”