Vekil Üstün, Türkiye'deki sığınmacılar için konuştu

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, mecliste ‘Yabancılar ve Göç’ kanunu çalışması olduğunu ve bu taslağın yasalaşması halinde, ülkemize gelen sığınmacıların istemeleri durumunda Türkiye\'de kalabileceklerini açıkladı. 

İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde, Türkiye’de bulunan mülteciler, sığınmacılar ve yasadışı göçmenlerin sorunlarının incelenmesi amacıyla kurulan Alt Komisyon heyeti, Adıyaman Valiliği’ne geldi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Alt Komisyon Başkanı ve Samsun Milletvekili Cemal Yılmazdemir, Konya Milletvekili Kerim Özkul ve Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Vali Mahmut Demirtaş’ı ziyaret etti. Valilikte, Adıyaman Konaklama Tesisleri’nde kalan Suriyeliler ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı. Vali Demirtaş gelen heyete, ‘hoş geldiniz’ konuşması yaptı.

Ayhan Sefer Üstün de, daha önceden edindikleri bilgiler ışığında Adıyaman’daki çadır kentin örnek bir çadır kent olduğunu öğrendiklerini belirterek, burada incelemeler yapmak için Adıyaman’a geldiklerini söyledi. Çadır kentlerdeki incelemelerin raporlaştırılacağını ve kamuoyuyla paylaşılacağını dile getiren Komisyon Başkanı Üstün, Türkiye’nin göç konusunda AB ülkelerinden daha ileride ve merhametli olduğunu söyledi.
Türkiye’deki çadır kentlerde 190 bin, bu rakamın yarısı kadar evlerde ve serbest kalan Suriye vatandaşlarının olduğunu ifade eden Üstün, şunları söyledi:

“Suriyeliler dışında 30 binden fazla diğer ülkelerden gelen göçmen var. Türkiye büyük bir ülke ve küresel güç olacaksa, ülkemizde çok sayıda göçmeni barındırıyor olmamız gerekir. Bunun alt yapısını oluşturuyoruz. Meclisimizde yeni bir ‘Yabancılar ve Göç’ kanunu çalışması var. Bu yasa, ülkemize sığınanı iade etmeme üzerine kurulmuş insani bir yasa. Bu, yabancıların çalışma şartları, sağlık, eğitim gibi konularını yasaya bağlayan son derece çağdaş ve ilerici bir yasadır. Türkiye, göç olgusuna yeni bir anlayışla yaklaşıyor. Türkiye büyüdükçe, ekmeği büyüdükçe komşularımız da bundan pay talep edecek ve pay almak isteyecek. Bu sistemi şimdiden kurmak istiyoruz. Belki de önümüzdeki dönemde Türkiye’de on milyona yakın komşularımız yaşıyor olacak. Şimdiden bunun hazırlığını yapmamız lazım. Bunu dezavantajdan avantaja çevirmemiz lazım. Bunu, toplumun hepsinin bir arada yapması lazım. Aynı kültüre ve yapıya sahip olmamız lazım. Bizde böyle kültür var. Biz imparatorluk kurmuş bir devletiz. Dünya devi olmak adına emin adımlarla ilerleyeceğiz. Eğer bu taslak yasalaşırsa, burada göçmenlerin hakları tamamen yasal mevzuata dayanmış olacak. Burada bürokratların ne yapacağı net olacak. Göç hukuku, ikincil düzenlemeler dediğimiz yönetmelikler ve genelgelerle yürütülüyor. Şu anda ülkemizdeki mülteciler bizim misafirlerimiz ve başımızın üstünde yerleri var. İstedikleri zaman ülkelerine dönebilirler, döneceklerini ifade ediyorlar. Dönmek istemiyorum derlerse de kapımız her zaman onlara açık.”
<div><font face="arial, helvetica, sans-serif" size="2">T&uuml;rkiye&rsquo;deki &ccedil;adır kentlerde 190 bin, bu rakamın yarısı kadar evlerde ve serbest kalan Suriye vatandaşlarının olduğunu ifade eden &Uuml;st&uuml;n, şunları s&ouml;yledi:</font></div><div><font face="arial, helvetica, sans-serif" size="2"><br /></font></div><div><font face="arial, helvetica, sans-serif" size="2">&ldquo;Suriyeliler dışında 30 binden fazla diğer &uuml;lkelerden gelen g&ouml;&ccedil;men var. T&uuml;rkiye b&uuml;y&uuml;k bir &uuml;lke ve k&uuml;resel g&uuml;&ccedil; olacaksa, &uuml;lkemizde &ccedil;ok sayıda g&ouml;&ccedil;meni barındırıyor olmamız gerekir. Bunun alt yapısını oluşturuyoruz. Meclisimizde yeni bir &lsquo;Yabancılar ve G&ouml;&ccedil;&rsquo; kanunu &ccedil;alışması var. Bu yasa, &uuml;lkemize sığınanı iade etmeme &uuml;zerine kurulmuş insani bir yasa. Bu, yabancıların &ccedil;alışma şartları, sağlık, eğitim gibi konularını yasaya bağlayan son derece &ccedil;ağdaş ve ilerici bir yasadır. T&uuml;rkiye, g&ouml;&ccedil; olgusuna yeni bir anlayışla yaklaşıyor. T&uuml;rkiye b&uuml;y&uuml;d&uuml;k&ccedil;e, ekmeği b&uuml;y&uuml;d&uuml;k&ccedil;e komşularımız da bundan pay talep edecek ve pay almak isteyecek. Bu sistemi şimdiden kurmak istiyoruz. Belki de &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde T&uuml;rkiye&rsquo;de on milyona yakın komşularımız yaşıyor olacak. Şimdiden bunun hazırlığını yapmamız lazım. Bunu dezavantajdan avantaja &ccedil;evirmemiz lazım. Bunu, toplumun hepsinin bir arada yapması lazım. Aynı k&uuml;lt&uuml;re ve yapıya sahip olmamız lazım. Bizde b&ouml;yle k&uuml;lt&uuml;r var. Biz imparatorluk kurmuş bir devletiz. D&uuml;nya devi olmak adına emin adımlarla ilerleyeceğiz. Eğer bu taslak yasalaşırsa, burada g&ouml;&ccedil;menlerin hakları tamamen yasal mevzuata dayanmış olacak. Burada b&uuml;rokratların ne yapacağı net olacak. G&ouml;&ccedil; hukuku, ikincil d&uuml;zenlemeler dediğimiz y&ouml;netmelikler ve genelgelerle y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;yor. Şu anda &uuml;lkemizdeki m&uuml;lteciler bizim misafirlerimiz ve başımızın &uuml;st&uuml;nde yerleri var. İstedikleri zaman &uuml;lkelerine d&ouml;nebilirler, d&ouml;neceklerini ifade ediyorlar. D&ouml;nmek istemiyorum derlerse de kapımız her zaman onlara a&ccedil;ık.&rdquo;</font></div>
Vekil Üstün, Türkiye'deki sığınmacılar için konuştu
11 yıl önce
Doğum için gevşeme egzerzisleri
büro için madeni mobilya
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
5c8c4e576850810e278a596392884d55@