Sakarya’da yaşayan Gükten ailesi, ‘Silikozis’ teşhisi konulan kızları Dilek Akın’ın akciğer kanseri tedavisi uygulanması sonucu hayatını kaybettiğini iddia ederek, konuyu yargıya taşıdı. Kardeşinin sağlık raporlarının temiz çıktığını ifade eden ağabey Levent Güntekin, kardeşinin hangi hastalıktan dolayı hayatını kaybettiğinin aydınlatılması için yetkililerden yardım istiyor.
Sakarya’nın Akyazı ilçesinde kot üretimi yapan bir tekstil fabrikasında çalışırken rahatsızlanarak önce Akyazı İlçe Devlet Hastanesi daha sonra Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kristal yapıya sahip silika tozlarının bir süre solunması sonucu akciğerlerde kalıcı ve ilerleyebilen hasara yol açan bir meslek hastalığı olarak görülen ‘Silikozis’ teşhisi konulan iki çocuk annesi Dilek Akın’ın tedavisine başlandı. Tedavisi devam ederken işyeri ile görüşen ağabey Levent Gükten, kardeşinin daha iyi bir tedavi görmesi gerektiğini söyledi. İşyerinin yönlendirmesi üzerine Dilek Akın, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
İki devlet hastanesinin ‘Silikozis’ teşhisi koyduğunu belirten ağabey Levent Gükten, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bu tanıyı görmezden geldiğini iddia ederek, kardeşine akciğer kanseri tedavisi uygulandığını söyledi. Bu tedavi sonucu kardeşinin iki ay sonra hayatını kaybettiğini ifade eden Gükten, ‘Silikozis’ teşhisi konulan kardeşine nasıl akciğer kanseri tedavisi yapılır sorusuna cevap bulamadı.
Ailesinde kanser teşhisiyle hayatını kaybeden olmadığının altını çizen Gükten, “Ailemizde kanser teşhisiyle hayatını kaybeden yok. Kız kardeşim iki hastane raporlarına rağmen son olarak gittiğimiz Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesinde akciğer kanseri olduğunu belirten rapor var. Kardeşimin hangi teşhisle hayatını kaybettiğini öğrenmek için konuyu yargıya taşıdım, sorumlular hakkında hiçbir yasal işlem yapılmadı. Kardeşim vefat ettiği güne kadar iş yerinde çalışıyor gözüküyordu. Bu nasıl mümkün, hem hastanede hem iş yerinde olamayacağına göre bunun izahı yok. Bu sorularıma cevap bulmak için tüm yasal haklarımı arayacağım” diye konuştu.
Bir yıldır gözyaşları dinmeyen anne Necmiye Gükten, “Kızımın hiçbir şeyi yoktu. Rahatsızlığı olsaydı fabrikaya alırlar mıydı. Sağlık raporları hep düzgün, bir buçuk iki senede yediler yavrumu. Benim ciğerlerim yandı, başka Dilekler gitmesin” dedi.
Oğulları 11 yaşındaki Ertuğrul ve 7 yaşındaki Kerem ile 17 yıllık hayat arkadaşını mezarı başında ziyaret ederek dua eden Aydın Akın, bir yıldır hayatını iki çocuklarıyla zor şartlar altında devam ettirdiğini belirterek, “Bu olayın peşini bırakmayacağız, konuyu yargıya taşıdık” dedi.