Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, milyonlarca otomobil sahibini yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme otomobilin pistonlarının vurması sonucu motor bloğunun delinmesinin gizli ayıp niteliğinde olduğuna hükmetti.
İçtihat Bülteni'nden edinilen bilgiye göre; bir işadamı 2009 senesinde sıfır bir otomobil aldı.
Üç yıldır sorunsuz kullanılan otomobil, 2012 yılında seyir halindeyken aniden stop etti. Aracın yeniden çalışmaması üzerine çekici yardımı ile servise çektirilen otomobilde, servis incelemesi sonucunda motor bloğunun pistonların vurması sonucu iki yerden delindiği belirlendi. Servis onarımı tamamlayarak hasar bedelinin yüzde 60’ının davalı tarafından karşılanacağı bildirildi. Aracı servisten çıkarmak için ödemek zorunda kaldığı 9 bin 737 TL'nin tahsilini isteyen işadamı 2. Ticaret Asliye Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Davalıya gönderilen ihtarname ile ödenen bedelin iadesinin istendiğini, ancak davalı tarafından bir cevap verilmediğini ileri sürerek onarım bedelinden dolayı ödemek zorunda kaldığı paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etti.
Davalı bayi ise süresinde ayıp ihbarı yapılmayarak davacının ayıba karşı tekeffülden doğacak haklarını kaybettiğini öne sürdü. Mahkeme; garanti belgesinin incelenmesinde garanti süresinin iki yıl olduğu, ikinci el satışlarında dahi garantinin geçerli olduğunun belirtildiği, aracın garanti süresinin 15.06.2011 tarihinde dolduğu, altı aylık zamanaşımı süresinin de dolduğu, dava zamanaşımı süresi geçmiş olsa da arızanın tamirinin garanti çerçevesinde yapılması kabul edildiğinden zamanaşımı def'inde bulunulamayacağına dikkat çekti. Ayıp ihbarının yapılmamış olması iddiasının da ileri sürülemeyeceği, arızanın motorun içerisinde ve teslimden üç yıl sonra meydana gelmesi nedeniyle arızanın olağan kontrol ile tespitinin mümkün olmadığı, davacı tarafından da aracın servisine müracaat edildiğinden ayıp ortaya çıkar çıkmaz ihbarın yapılmış olduğu hatırlatıldı. Aracın motorunun garanti çerçevesinde ve müşteri memnuniyeti çerçevesinde değiştirildiğinin anlaşıldığı, belgede motorun tamir bedelinin yüzde 60’ı oranında değiştirildiğinin yazılı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü paranın davalıdan tahsiline karar verildi. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, kararı bozdu. Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, ilk kararında direndi. Davalı şirket kararı temyiz edince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Oy çokluğu ile alınan kararda şöyle denildi: "Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından davalıya yapılan ödeme tarihi 25.05.2012 olup dava 22.02.2013 tarihinde açılmıştır. 6762 sayılı TTK’nın 25. maddesi uyarınca altı aylık dava zamanaşımı süresi dolmuş ise de, alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere araçtaki motor arızasının üretim kaynaklı olduğu, bu durumda ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle davalının ağır kusurlu olduğu ve ayıbın hile ile davacıdan gizlendiğinin kabulü gerekmektedir. Araçtaki gizli ayıp nedeniyle davalının ağır kusurlu olması durumunda ağır kusur veya hile ile ayıbın tüketiciden gizlenmesi hâlinde zamanaşımı süresinden yararlanılması mümkün olmayıp davalının zamanaşımı def’î yerinde değildir. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen direnme kararı açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle yerindedir."
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun karar numarasının 2021/1419 2. Asliye Ticaret Mahkemesi olarak tescil edildiği bildirildi.