Sakarya Adalet Girişimi, 384. Hafta başörtüsü eyleminde meslek odalarının yasakçılık için bahane olarak ileri sürdüğü bütün kanun ve yönetmeliklerinin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 384. hafta eyleminde “Müslüman kadınlar inançlarının gereği tesettüre yalnızca yüksek öğrenimde sorumlu değiller. Hayatlarının her sahasında bununla mükellefler ve bunun mücâdelesini vermektedir” dedi.
5\'li çeteler
Başörtüsü Platformu adına Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi’nden Sahir Akça’nın okuduğu açıklamada “Son zamanlarda bilhassa kendilerine “Oda” diyen karanlık dehlizciler peydâ olmaya başladı. Bir zamanların 5’li çeteleri vardı, onların bir topal ayağı olsalar gerek. Bir yanda Barolar, Mimarlar, Mühendisler, bir yanda Gıdacılar vs. üzerlerine vazife olmadığı hâlde milletin gözünün, hele de sayın hükümetin gözünün içine baka baka bunu yapıyorlar. Maalesef kendilerine dayanak yaptıkları çürük ayaklar ise; “Biz kanunlara uyuyoruz” olmaktadır. “Kanunlar böyle, Yönetmelikler böyle, bizde istemezük ama çaresiziz” uyanıklığına yatmaktadırlar. Peki bu kanun ve yönetmelikleri kim yapıyor? Bahsettikleri insanlık dışı ve düşmanı kanunlar ve yönetmelikler var mı? Yoksa uyduruyorlar mı?” diyerek her halükarda yasakçıların bütün yasal dayanaklarının kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Her türlü haksızlığa karşı gücümüz var
Sahir Akça, okuduğu basın açıklamasında “Şehrimizde, ülkemizde ve bütün dünyada yapılan haksızlıklar, zulümler ve hak gasplarına karşı bir ses, bir el, bir gönül olmaya çalıştık. Bundan sonra da böyle olacak, çünkü varlık sebebimiz, inançlarımız ve insanlığımız bunu emreder. Azgın müstekbirler haklarına razı olamıyorlar ve diğerlerinin de haklarına tecavüz ederek insanlığın istiyoruz ki, kimseye zulüm edilmesin, hakkı elinden alınmasın, ötekileştirilmesin, sömürülmesin, herkesin doğuştan fıtrî hakları neyse verilsin, alın terinin hakkı eksiksiz teslim edilsin, inançlarını yaşayabilsin, dilini kullanabilsin, hür bir şekilde yaşayabilsin. Ancak ve tabiatın dengesini bozuyorlar. Biz başörtüsü zulümlerine karşı çıktık ortaya, ancak her türlü zulüm, sömürü ve haksızlıklara karşı da var gücümüzle mücâdele etmeye devam edeceğiz. Bu emek sömürüsü, inanç zulmü, emperyalist çıkarlar olur, onlara hizmet etmek olur, tabiat katliamı olur, kısaca ne ve nasıl olursa olsun her türlü haksızlıklara karşı dik duruş ortaya koymaktır” mesajını verdi.