Yazar Sadık Yalsızuçanlar Yaman Dede'yi anlattı

Büyükşehir Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Yaman Dede (Diyamandi)’ söyleşisi ve imza günü programları ile devam etti. Yazar Sadık Yalsızuçanlar günün ilk etkinliğinde Sakarya Anadolu Lisesi öğrencileriyle, daha sonra ise Faik Baysal Kütüphanesi’nde kültür sanat dostlarıyla bir araya geldi. 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri devam ediyor. Bu kapsamda ilk olarak Sakarya Anadolu Lisesi öğrencileri ile buluşan Yazar Sadık Yalsızuçanlar, günün ikinci programında Faik Baysal Kütüphanesi’nde kültür sanat dostları ile bir araya geldi.

Yalsızuçanlar’ın son kitabı ‘Yaman Dede (Diyamandi)’nin konuşulduğu programın sonunda kitap imzası da gerçekleştirildi. Sakarya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Yazar Sadık Yalsızuçanlar, gerçekleştirilen programlar için Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na teşekkür etti.

Konuşmasının başında son kitabı Diyamandi ile ilgili bilgiler veren Sadık Yalsızuçanlar, “Diyamandi etrafından kurgulanan bu kitap, bu zatın daha çok ailesine, öğrencilerine ve dostlarına gönderdiği mektuplardan oluşmaktadır. Aşkla yandığı için kendisine Anadolu’da Yaman Dede veya Yanan Dede denmiştir. Kendisine dede denmesinin sebebi de Mevlevi dedesi ve dervişi olması sebebiyledir” ifadelerini kullandı.

Sadık Yalsızuçanlar konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Yaman Dede, 1887 yılında Kayseri’nin Talas beldesinde bir Rum aileden dünyaya geldi. 11 - 12 yaşlarında İslam dinine ilgi duymaya başladı. Müslüman olması ise ortaokulda Farsça dersinde hocasının tahtaya yazdığı Mevlana’nın Mesnevisi’nin ilk dizeleri ile tanışmasıyla gerçekleşiyor. Ancak bunu çevresindekilerden, Rum eşinden ve kızından 42 yıl boyunca gizliyor. İbadetlerini gizli bir şekilde yerine getiriyor. Ancak ilerleyen süreçte Müslüman olduğunu açıkladığında ailesinden ayrılmak zorunda bırakılıyor. Yaman Dede, Hayrettin Karaman, Osman Nuri Topbaş, Bekir Topaloğlu ve Ahmet Sarıçam gibi büyük isimlerin Farsça hocalığını yapmıştır.”