Yeni Şafak Gazetesi'nde Sakarya Üniversitesi yer aldı

Yeni Şafak Gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, ‘FETÖ Karnesi’ başlıklı köşe yazısında Sakarya Üniversitesi’ni ele aldı.

Yazısında geçtiğimiz hafta konferans için Sakarya Üniversitesi’ne geldiğini hatırlatan Kılıçarslan devamında şunları yazdı:

“Tabii, söz konusu Sakarya Üniversitesi olunca Muzaffer Hocaya hemen Adil Öksüz isimli vatan hainini sordum. İyi ki de sormuşum. Hoca, adına 'FETÖ karnesi' ismini verdiği bir bilgi notu yansıttı odasındaki ekrana ve bu yazı öyle çıktı ortaya.”

FETÖ ile mücadelenin, Türkiye'nin hayatiyetini sürdürmesi bakımından kilit önemde olduğunu vurgulayan Kılıçarslan devamla şunları yazdı:

“Mesele şu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, en üst makamıyla FETÖ'yü ne zaman 'devlet ve millet için büyük tehdit' olarak tanımladı? 17-25 Aralık sürecinden sonra. Yani kabaca söyleyecek olursak 2014 yılının başından itibaren. Biz şimdi öyle böyle 2017'yi yarılamaya doğru gidiyoruz. Yani aradan 3,5 yıl geçmiş.

Şimdi sual şu: Bu 3,5 yılda 'Reisten çok reisçi benim. FETÖ ile en çok mücadeleyi ben verdim. Öyle mücadele ettim ki he he hey' diye haykıran rektör, bürokrat, vali, kaymakam, genel müdür, daire başkanı; ezcümle kim varsa kamuoyuna bir FETÖ karnesi açıklasalar da biz de bu isimlerin bu haykırışlarının haklı olup olmadığına karar verebilsek. Olmaz mı? Olur, hem de çok güzel olur.”

Yazısının sonunda Sakarya Üniversitesi’nin FETÖ karnesini açıklayan İsmail Kılıçarslan şunları yazdı:

“Soru şudur: FETÖ ile mücadele ettiğini, dövüştüğünü söyleyen insanların FETÖ karnelerinde durum nedir? Devlet aklına uygun hareket edip bu aşağılık insanları bertaraf mı etmişlerdir, yoksa sadece ses çıkarıp durmakta mıdırlar?

Ve inanın, bu sorunun cevabı, Türkiye için 'hayat-memat meselesi' mesabesindedir.

Şimdi merak etmişsinizdir Sakarya Üniversitesi'nin FETÖ karnesini. Yazayım madem. 2014 yılından itibaren Sakarya Üniversitesi'nde işe başlayan 345 akademisyenden FETÖ'cülükle suçlanan kişi sayısı sıfır. 25 Aralık 2013 tarihinden itibaren atama ve yükseltme yapılan FETÖ'cü çalışan sayısı sıfır. Üniversitede sayıları 260 olan yönetici kadrodan FETÖ'cülük suçlamasıyla görevinden alınan insan sayısı bir. Hatta 2011-2014 arası üniversiteye alınan 550 akademisyenden (zorunlu olarak yükseltilenler hariç) yükseltilen akademisyen sayısı altı.

Bu arada söyleyeyim, Adil Öksüz denilen hain herifi 1994 yılında üniversiteye kim yerleştirmiş dersiniz? Tabii ki bazılarımızın 'kıymetli adamdır' diyerek taltif ettiği, benim gibilerinse taa okul yıllarından 'bu nasıl adam' dediği hoca müsveddesi Suat Yıldırım.”

İsmail Kılıçarslan’ın yazısına ulaşmak için tıklayın.
7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
aa1a37eb90e97526ff8df9bd457391a4@