Sakarya Üniversitesi'nde "Türkiye'nin Yeraltı Kaynaklarının Durumu ve Geleceğimiz" konulu panele katılan Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'de eğitim ortalamasının ilkokul 4 olduğunu belirterek, "Türkiye'de bugün bir parti yüzde 47 ile iktidara gelebiliyorsa, bunun ana kökeni Türk insanının eğitimsizliğidir. İlkokul 4'ü bitiren bir insanın oyu ile üniversite bitiren bir insanın oyu asla eşit olamaz" dedi.
Sakarya Üniversitesi Doğal Afetler ve Yerbilimleri Kulubü tarafından düzenlenen '1. Ulusal Doğal Afetler ve Yerbilimleri Sempozyumu' kapsamında gerçekleştirilen, Prof. Dr. Ahmet Ercan, Prof. Dr. İlyas Yılmazer, Prof. Dr. Tahir Öngör'ün katıldığı "Türkiye'nin yeraltı kaynaklarının durumu ve geleceğimiz" konulu panelde ilginç diyaloglar yaşandı.
Büyük Orta Doğu Projesi'nin Türkiye'yi ılımlı İslam modeline sokmak istediğini belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Büyük Orta Doğu Projesi, müslüman ülkere karşı sömürücü, sömürgeci, kıyımcı yani emperyalist Hristiyanların savaşıdır. Amaç ulusculuğu kaldırmak, ülkeleri soy ve mezhepe göre bölmek, halkları birbirine kırdırtmak ve ülkeleri ele geçirmektir. Köşeli olan şey karakterlidir. Kimliği olmayan bir şey vardır, yuvarlak olmaktır. Küre, Arapça yuvarlak demektir. Biz de küreselleşiyoruz dediğimiz zaman ne güzel yuvarlaklaşıyoruz anlamına geliyor" dedi.
Türban tartışmalarına da değinen Ercan, "Türkiye türbanla ortaya saha futbolu oynuyor. Bazıları tufaya düşüyor. Türkiye Cumhuriyeti bir kutsal kitapla yönetilmiyor. Bir ülke kutsal kitapla yönetilirse, ona İslam devleti ya da şeriat devleti deniyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim kitabı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'dır. Bunun için, Tevrat böyle demiş, İncil böyle demiş, bu bizi hiç ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti bilimgüderdir, inançgüder değildir. Eğer tartışmayı bu yana doğru getirirseniz, siz
şeriatı kabul etmiş sayılırsınız, şeriatı tartışır duruma düşersiniz. Aydınlar bu tuzağa düşmüşlerdir. Türkiye'ye biçilen giysi, ılımlı İslam'dır. Türkiye'yi gerici, Atatürk'ün devrimleri yok edilmiş, sömürgeci bir ülke haline getirmek istiyorlar. Sömürge ülkesi haline getirmek için Cumhuriyet kazınımlarını yok etmek, insan özgürlüklerini sınırlandırmak, Kemalizmin ilkelerini yok etmek istiyorlar. Eğitimsiz bir toplumda bunu yapmak çok kolay. Türkiye'de bugün bir parti yüzde 47 ile iktidara gelebiliyorsa, bunun ana kökeni Türk insanının eğitimsizliğidir. Türk insanının ortalama eğitim seviyesi ilkokul 4'tür. İlkokul 4'ü bitiren bir insanın oyu ile üniversite bitiren bir insanın oyu asla eşit olamaz. Yanlış seçimin ana kaynağı eğitim seviyesinin düşüklüğüdür. Yazgımızın böyle olacağını düşünüyorum, parti kapatlamakla bunların değişebileceğini düşünmüyorum. Eğitim seferberliğini bitiremedik. Türkiye'deki aydınların yüzde 30'u hala okuma yazma bilmiyor. İşimiz devrimlere kalır. Devrimleri koruyan bir savcı bile neredeyse suçlu konumunda" diye konuştu.
Tunceli'de görev yaptığı dönemi anlatan Prof. Dr. İlyas Yılmazer'e Ahmet Ercan, "Hocam Erbakan'la hemşehrisiniz" deyince Yılmazer, "Ben Sinoplu'yum. Babası hakimmiş. Orada doğmuş. Uzaktan yakından alakam yok" yanıtını verdi.
Kaz dağlarında maden arama çalışmaları sırasında bir bakanın çok ağaç kesilmeyeceğini kendilerine söylediğini ifade eden Yılmazer, "Bakan da diyor ki çok az ağaç kesilecek. Ben de Atatürk yaşasaydı, seni gibi adamlar bu ülke de yaşayamazdı diyorum. Fatih'in döneminde olsaydınız, senin gibi insanların kafası kesilirdi. Fatih'in sözünü biliyorsunuz, benim bir dalımı kesenin kafasını keserdim" dedi.
Ahmet Ercan'ın, "Hocam isim veriyorsunuz. Ergenokan'a adam lazım. Hapishaneler boş" sözü üzerine Yılmazer, Ergenokon operasyonu kapsamında gözaltına alınan Ümit Sayın ve Doç Dr. Emin Gürses'in yakın arkadaşı olduğunu ifade etti.
Bir öğrencinin Türkiye'nin sorunlarının çözümü için neler yapılması gerektiği yönündeki sorusuna Prof. Dr. İlyas Yılmazer, "Ülke sorunlarını anlatmak için bir teleziyon programı satın alınır. Akşam 21.00 ile 23.00 arası. Futbol maçınının olmadığı gün. Çünkü Franko, İspanya 'yı 30 yıl boyunca 3F olan, fiesta, fuhuş ve futbol ile yönettiğini söylüyor. Ülkemizde de var bu hastalık. Genelkurmay Başkanı, Fenerbahçe konuşuyor. Ordu, asker gitmiş, Fenerbahçe açıklaması yapıyor" diye konuştu.