Yeşilay'ın Raporu Yürek Yakıyor
Yeşilay, 26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Türkiye'deki uyuşturucu kullanımının geldiği boyuta dikkat çekilen açıklamada uyuşturucu kullananların sayısının Türkiye'de her yıl 2 kat arttığı vurgulandı. Açıklamada TBMM Uyuşturucu Komisyonu'nun hazırladığı istatistiklere ve Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) Başkanı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz'ın görüşlerine de yer verildi.
Açıklamaya göre esrar ve bali gibi uyuşturucu kullanımının en fazla görüldüğü il Diyarbakır. Rakamlara göre okullarda ve yetişkinlerde uyuşturucu kullanım oranı her yıl ikiye katlanıyor. Diyarbakır'daki yaygınlığın nedeni ise göç, yoksulluk ve çok çocukluluk olarak belirtiliyor. Uyuşturucu Komisyonu'nun İstatistiklerinde cezai ehliyeti olmadığı için 11 yaşındaki çocuklar uyuşturucu satıcılığı başta olmak üzere gasp, kapkaç, hırsızlık, yankesicilik gibi suçlara bulaştırılıyor. Bunların dışında TBMM Uyuşturucu Komisyonu'nun hazırladığı istatistiklerde şu bilgilere yer veriliyor:
"Tedavi için başvuranların yüzde 67'si Güneydoğu kökenli. Bağımlı çocuklar arasında, sokak çocuklarının oranı yüzde 6, aileleri ile birlikte yaşayan çocukların oranı yüzde 94. Çocuklar suç çetelerine kiralanıyor ve çocuk başına 300 YTL alınıyor. Tedavi merkezlerine başvuranlar arasında yapılan araştırma ile çoklu kullanım (birden farklı türde uyuşturucu kullanımı) oranı artış gösteriyor. Damar içi eroin kullanımı en fazla Kilis ve Gaziantep'te görülüyor. Uyuşturucu kullananların ortak enjektör kullanımı üçte iki düzeyinde yaygın. Bu nedenle Hepatit ve HIV virüsü yüksek. Türkiye'de bağımlılar arasında Hepatit C hastalığı yüzde 80 düzeyinde."
Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) Başkanı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz da açıklamada toplumu uyuşturucu konusunda uyardı. Bir kez bağımlı olan kişinin ömür boyu bu bağımlılıktan kurtulmasının mucize olduğunu belirten Dilbaz, bağımlı kişiyi bir yıl hiç uyuşturucu kullanmayacak duruma getirmek için yapılan tedavinin başarısının yüzde 20'nin altında olduğuna işaret etti.