YGS sınavına geç kalanlar için karar verildi

ÖSYM, 12 Mart'ta yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndaki 15 dakika kuralıyla ilgili açıklama yaptı: Yeni sınav mümkün değil.

Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararına ilişkin ÖSYM Yönetim Kurulunca değerlendirme yapıldı. ÖSYM'nin değerlendirmesinde, KDK'nın iki tavsiye kararından birinin, "Kurumumuza başvuran ve 117 adayın sınav saatinden önce sınav binalarında hazır bulunmalarına rağmen sınav binasına alınmamalarından doğan mağduriyetlerinin (LYS'ye girmeye hak kazanan öğrenciler açısından yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde) giderilmesi" yönünde olduğu hatırlatıldı.

"KDK'ya başvuran adayların mağduriyetlerinin giderilmesinden kastın, bu adaylara yönelik yeni bir sınav yapılması ise 117 kişi ve benzer durumdakilere ilişkin bu tavsiyenin aşağıda açıklanan nedenlerden dolayı yerindelik ve uygulanabilirlik ilkelerine uygun olmadığı değerlendirilmektedir." ifadesine yer verilerek, şunlara işaret edildi:

"MAĞDURİYETTEN SÖZ EDİLEMEZ"

"Tavsiye kararına yerindelik açısından bakıldığında, 15 dakika kuralı, yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, sınav güvenliğinin gereği gibi yerine getirilmesi ve sınav öncesi işlemlerin sınav başlamadan önce tamamlanması gerekçeleriyle hukukun genel ilkelerinden olan gereklilik, elverişlilik ve orantılılık ilkelerine uygun bir şekilde oluşturulmuş, idare tarafından tüm araçlarla kamuoyuna ve ilgililere zamanında duyurulmuş, sınava girecek tüm adaylara da yazılı olarak tebliğ edilmiştir.

Geç kaldığı için sınava alınmama bir ceza olmadığı için konunun cezalara ilişkin yargı kararlarıyla oluşmuş hukuki durum kapsamında değerlendirilmemesi daha isabetli bir yaklaşım olacaktır. Sınava geç kalanın alınmaması durumu, aday bakımından ancak bir ön şartın zamanında yerine getirilmemesinin zorunlu sonucuna maruz kalma olarak değerlendirilebilir. Bu durumda idarenin düzenleyici işlemleri nedeniyle oluşan bir mağduriyetten söz edilemez. Tüm iş ve işlemlerin zamanlı ve disiplin içinde yerine getirilmesini ilke edinen ÖSYM tarafından yapılan genel duyuruların yanı sıra tüm adaylara elektronik onay sistemi ile birebir tebliğ edilen, 'süresi içinde sınav binasına giriş yapmayan adayların sınava alınmaması kuralı', hizmetin gerekleri dikkate alındığında bireylerin eğitim haklarına ölçüsüz müdahale edilmesi olarak kabul edilemez."

'HER SINAVDA MUHTEMEL OLAYLAR'


ÖSYM'nin değerlendirmesinde, milyonlarca adayın katıldığı sınavlarda kusur, ihmal, tedbirsizlik, özensizlik, önem vermeme, yanlış bilme, unutkanlık veya kendi iradesine bağlı olmayan kaza, hastalık, hava koşulları, trafik yoğunluğu gibi nedenlerle sınava katılamayan adaylar bulunmasının, her sınavda muhtemel olduğu anımsatıldı.
Bu ve buna benzer gerekçelerle sınava geç kalan adayların sınava alınmamasının, idare tarafından adayların temel haklardan mahrum edilmesi olarak değil sınava özgü hizmetin gereklerinin bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekilen değerlendirmede, "Nitekim kamu idarelerine ve yargı mercilerine yapılan hak arama başvurularında, KDK'ya yapılan başvurular da dahil olmak üzere, belirli süreler aranmakta, bu süreler içinde yapılmayan başvuruların işleme alınmaması, Anayasa'nın teminat altına aldığı temel haklardan yoksun bırakılma olarak değerlendirilmemektedir." bilgisine yer verildi.

"Kılavuzda belirlenen zamanda başvurusunu yapmayan veya yapamayan, fotoğraf ve diğer bilgilerini zamanında güncellemeyen, başvuru yaptığı halde ücretini ödemeyen veya ödeyemeyenlere sınava giriş belgesinin düzenlenmemesinin, bütün bunları yapmasına rağmen sınava giriş belgesi ve geçerli kimlikleri yanında olmadan sınav binasına gelen adayların sınav salonlarına alınmaması ile yine kılavuzda belirlenen zamanda sınav binasına gelmeyen veya gelemeyen adayın durumu arasında sebep ve sonuçları bakımından hiçbir fark bulunmamaktadır." vurgusu yapılan ÖSYM'nin değerlendirmesinde, "Bunların hiç birisi adaylara verilen bir ceza olmayıp, adayın kendi ihmal, kusur veya tedbirsizliği nedeniyle, yararlanma kuralları şartları taşıyan herkes için aynı olan haklardan faydalanamamasıdır." ifadelerine yer verildi.

'TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL'

ÖSYM'nin değerlendirmesinde, şunlar kaydedildi:

"Tavsiye kararına uygulanabilirlik açısından bakıldığında, geç kaldığı için sınava alınmayan adaylar için yeni bir sınavın yapılması halinde, yeni sınavdan geçerli puan alan her adayın 2017 YGS sonuçlarıyla birlikte açıklanan önceki sıralamaya dahil edilebilmesi için, aday sıralamasının tüm adaylar için yeniden yapılması gerekecektir. 15 dakika kuralı nedeniyle sınava katılamadığını belirten adaylara yönelik yeni bir sınav yapılması durumunda kaçınılmaz olarak iki sınav arasında kolaylık-zorluk tartışması ortaya çıkacaktır. İki sınavın tamamen denk kabul edilmesi ancak daha önce benzer aday kitlelerinin katıldığı sınavlarda sorulmuş aynı güçlük ve ayırt edicilik özelliklerine sahip soruların sorulması ile mümkündür. Ülkemizde sınav soruları, yargı kararları sonucu kamuoyuna açıklandığından, yeni bir sınavın daha önce denenmiş, güçlük ve ayırt edicilik parametreleri belli sorularla yapılması mümkün değildir. Farklı aday kitlesine güçlük ve ayırt edicilik parametreleri belirlenmemiş farklı sorularla yapılacak olası bir sınavın test puanı ortalamaları ile sonuçları açıklanan 2017-YGS test puanı ortalamaları aynı olmayacaktır. Bu yüzden yeni sınavın sonuçlarının diğer adayların sonuç ve sıralamasını negatif yönde etkilemeksizin, yani 2017 YGS ile LYS'ye girmeye hak kazanan adayları mağdur etmeden iki sınav sonucunun birleştirilmesi teknik olarak mümkün değildir."

YGS sınavının bir baraj sınavı olma yanında, aynı zamanda bir sıralama sınavı olduğuna işaret edilen değerlendirmede, sıralama sınavlarında, adayların aldıkları puanlara göre başarı sıralamasına tabi tutulduğu aktarıldı. Herhangi bir sıralama sınavında başarı sırası hesaplanırken, önce adayların puanlarının hesaplandığı, sonra büyükten küçüğe doğru sıralandığı ve her adaya bulunduğu yer ile ilgili bir başarı sırası verildiği anlatılan değerlendirmede, "Aynı doğru-yanlış sayıları ve puana sahip birden fazla aday olması durumunda, başarı sırası bu adaylar için aynı olmakta, bir sonraki başarı sırası aynı sıraya sahip aday sayısı atlanarak verilmeye devam edilmektedir." denildi.

Bu kapsamda, her adayın sıralamadaki yeri ile kendisinden yüksek puan alanların sayısını tam olarak bilebildiğine işaret edilen değerlendirmede, şu bilgiler paylaşıldı:

"Böylesi bir durumda yapılacak yeni bir sınavın puan ve sıralaması, tüm adaylar için yeniden değerlendirme işlemi yapılmasını zorunlu kılacak olup yeni sınava giren ve puanı hesaplanan her bir aday 2017 YGS sonuçları ile birleştirildiğinde, barajı geçemeyenler de dahil olmak üzere, kendisinden düşük puan almış tüm adayların başarı sırasının düşmesine neden olacaktır. Bu ise başarı sırası değişecek adayların haklı itirazına neden olacak ve yeni sınavla önceki sınavın eşdeğerliği tartışmasına yol açacaktır. Böyle bir durumda kurala uymayan görece az sayıda adayın, kurala uyanların eğitim haklarını ölçüsüz bir şekilde maddi ve manevi olarak olumsuz yönde etkilemesi söz konusu olacaktır. Bu sebeple sınav binasına kılavuzda ilan edilen zamanda gelmiş ve sınavla ilgili tüm kurallara riayet etmiş olan adayların herhangi bir mağduriyete uğramasına yol açmadan yeni bir sınavın yapılması mümkün değildir. Diğer bir konu da olası bir sınavda KDK'ya başvuran adaylar dışında bu saatlerde sınav binası önünde olan tüm adayların kapsanmasıdır ki bu konuda bir kayıt tutulmadığından bu tür durumda olan adayların tam sayısı bilinmemektedir. Sayılan nedenlerle tavsiye kararında belirtilen '??117 adayın sınav saatinden önce sınav binalarında hazır bulunmalarına rağmen sınav binasına alınmamalarından doğan mağduriyetlerinin (LYS ye girmeye hak kazanan öğrenciler açısından yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde) giderilmesi'nin, açıklanan bilimsel ve teknik nedenlerle mümkün olmayacağı değerlendirilmektedir."

'15 DAKİKA KURALI DEVAM EDECEK'

ÖSYM'nin değerlendirmesinde, KDK'nın ikinci tavsiye kararının "Sınav saatinden 15 dakika önce sınav binası önünde hazır bulunma kuralının gözden geçirilerek bundan sonraki sınavlarda benzer radikal kararların alınması durumunda ölçülü ve orantılı davranılması ve yumuşak geçiş yapılarak, adayların ve ailelerinin iletişim ve medya araçları ile yeterince bilgilendirilmeleri" ile ilgili olduğu hatırlatıldı.

Merkez tarafından yılda yapılan ortalama 40 sınavın her birinin aday kitlesinin birbirinden farklı olduğunun ve dolayısıyla tüm kuralların her farklı sınava başvuran adaylar için bir ilk olma özelliği taşıyabildiğinin anlatıldığı değerlendirmede, "Bir kural ile ilk kez karşılaşan adaylar her zaman olacaktır." denildi.

Yıllardan beri uygulanmakta olan, istikrar kazanmış ve adayların binaya alınmamasına veya sınavlarının iptal edilmesine yol açan cep telefonu, kol saati gibi yasaklı eşyaları yanında bulundurma, sınava giriş belgesi olmadan sınava alınmayı talep etme, nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik belgeleriyle sınava girmeye çalışma gibi kural ihlalleri nedeniyle sınavı iptal edilen adaylara her sınavda rastlandığı vurgulanan değerlendirmede, şunlar kaydedildi:

"İhlalleri azaltmak için kuralların esnetilmesinin veya kaldırılmasının faydalı olmayacağı ve çözüm üretmeyeceği değerlendirilmektedir. Sınavlarda herhangi bir kuralın ihlal edilmemesi ideal olanıdır ancak bu pratikte mümkün olmadığı için ihlalleri en aza indirmeye yönelik caydırıcı tedbirler alınmalıdır. Kural ihlallerini azaltmanın en etkili yolu, kuralların ayırım yapılmaksızın tüm adaylara aynı titizlikle uygulanması ve bu konuda hiç kimseye veya aday gruplarına istisna tanınmamasıdır.

Tavsiye kararında belirtilen, 15 dakika kuralından herkesin haberdar olabilmesi için yıllara yayılmış bir yumuşak geçişin bu süreçte, ÖSYM'nin yukarıda bahsedilen adayları ve kamuoyunu bilgilendirmelerinin yanı sıra, KDK aracılığı ile de konunun basına geniş ölçüde yansıması sonucu, sınav binalarına soruların cevaplanmaya başlanma saatinden en geç 15 dakika önce gelme gerekliliği artık yeterince duyulmuş olduğu için, uygulamanın öğrenilmesi için yıllara yayılmış bir geçişe de ihtiyacın kalmadığı değerlendirilmektedir. "

<p><strong><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">'HER SINAVDA MUHTEMEL OLAYLAR'</font></strong></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><br />&Ouml;SYM'nin  değerlendirmesinde, milyonlarca adayın katıldığı sınavlarda kusur,  ihmal, tedbirsizlik, &ouml;zensizlik, &ouml;nem vermeme, yanlış bilme, unutkanlık  veya kendi iradesine bağlı olmayan kaza, hastalık, hava koşulları,  trafik yoğunluğu gibi nedenlerle sınava katılamayan adaylar  bulunmasının, her sınavda muhtemel olduğu anımsatıldı.<br />Bu ve buna  benzer gerek&ccedil;elerle sınava ge&ccedil; kalan adayların sınava alınmamasının,  idare tarafından adayların temel haklardan mahrum edilmesi olarak değil  sınava &ouml;zg&uuml; hizmetin gereklerinin bir sonucu olarak değerlendirilmesi  gerektiğine dikkat &ccedil;ekilen değerlendirmede, &quot;Nitekim kamu idarelerine ve  yargı mercilerine yapılan hak arama başvurularında, KDK'ya yapılan  başvurular da dahil olmak &uuml;zere, belirli s&uuml;reler aranmakta, bu s&uuml;reler  i&ccedil;inde yapılmayan başvuruların işleme alınmaması, Anayasa'nın teminat  altına aldığı temel haklardan yoksun bırakılma olarak  değerlendirilmemektedir.&quot; bilgisine yer verildi.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&quot;Kılavuzda  belirlenen zamanda başvurusunu yapmayan veya yapamayan, fotoğraf ve  diğer bilgilerini zamanında g&uuml;ncellemeyen, başvuru yaptığı halde  &uuml;cretini &ouml;demeyen veya &ouml;deyemeyenlere sınava giriş belgesinin  d&uuml;zenlenmemesinin, b&uuml;t&uuml;n bunları yapmasına rağmen sınava giriş belgesi  ve ge&ccedil;erli kimlikleri yanında olmadan sınav binasına gelen adayların  sınav salonlarına alınmaması ile yine kılavuzda belirlenen zamanda sınav  binasına gelmeyen veya gelemeyen adayın durumu arasında sebep ve  sonu&ccedil;ları bakımından hi&ccedil;bir fark bulunmamaktadır.&quot; vurgusu yapılan  &Ouml;SYM'nin değerlendirmesinde, &quot;Bunların hi&ccedil; birisi adaylara verilen bir  ceza olmayıp, adayın kendi ihmal, kusur veya tedbirsizliği nedeniyle,  yararlanma kuralları şartları taşıyan herkes i&ccedil;in aynı olan haklardan  faydalanamamasıdır.&quot; ifadelerine yer verildi.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>'TEKNİK OLARAK M&Uuml;MK&Uuml;N DEĞİL'</strong><br /><br />&Ouml;SYM'nin değerlendirmesinde, şunlar kaydedildi:</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&quot;Tavsiye  kararına uygulanabilirlik a&ccedil;ısından bakıldığında, ge&ccedil; kaldığı i&ccedil;in  sınava alınmayan adaylar i&ccedil;in yeni bir sınavın yapılması halinde, yeni  sınavdan ge&ccedil;erli puan alan her adayın 2017 YGS sonu&ccedil;larıyla birlikte  a&ccedil;ıklanan &ouml;nceki sıralamaya dahil edilebilmesi i&ccedil;in, aday sıralamasının  t&uuml;m adaylar i&ccedil;in yeniden yapılması gerekecektir. 15 dakika kuralı  nedeniyle sınava katılamadığını belirten adaylara y&ouml;nelik yeni bir sınav  yapılması durumunda ka&ccedil;ınılmaz olarak iki sınav arasında  kolaylık-zorluk tartışması ortaya &ccedil;ıkacaktır. İki sınavın tamamen denk  kabul edilmesi ancak daha &ouml;nce benzer aday kitlelerinin katıldığı  sınavlarda sorulmuş aynı g&uuml;&ccedil;l&uuml;k ve ayırt edicilik &ouml;zelliklerine sahip  soruların sorulması ile m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. &Uuml;lkemizde sınav soruları, yargı  kararları sonucu kamuoyuna a&ccedil;ıklandığından, yeni bir sınavın daha &ouml;nce  denenmiş, g&uuml;&ccedil;l&uuml;k ve ayırt edicilik parametreleri belli sorularla  yapılması m&uuml;mk&uuml;n değildir. Farklı aday kitlesine g&uuml;&ccedil;l&uuml;k ve ayırt  edicilik parametreleri belirlenmemiş farklı sorularla yapılacak olası  bir sınavın test puanı ortalamaları ile sonu&ccedil;ları a&ccedil;ıklanan 2017-YGS  test puanı ortalamaları aynı olmayacaktır. Bu y&uuml;zden yeni sınavın  sonu&ccedil;larının diğer adayların sonu&ccedil; ve sıralamasını negatif y&ouml;nde  etkilemeksizin, yani 2017 YGS ile LYS'ye girmeye hak kazanan adayları  mağdur etmeden iki sınav sonucunun birleştirilmesi teknik olarak m&uuml;mk&uuml;n  değildir.&quot;</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">YGS  sınavının bir baraj sınavı olma yanında, aynı zamanda bir sıralama  sınavı olduğuna işaret edilen değerlendirmede, sıralama sınavlarında,  adayların aldıkları puanlara g&ouml;re başarı sıralamasına tabi tutulduğu  aktarıldı. Herhangi bir sıralama sınavında başarı sırası hesaplanırken,  &ouml;nce adayların puanlarının hesaplandığı, sonra b&uuml;y&uuml;kten k&uuml;&ccedil;&uuml;ğe doğru  sıralandığı ve her adaya bulunduğu yer ile ilgili bir başarı sırası  verildiği anlatılan değerlendirmede, &quot;Aynı doğru-yanlış sayıları ve  puana sahip birden fazla aday olması durumunda, başarı sırası bu adaylar  i&ccedil;in aynı olmakta, bir sonraki başarı sırası aynı sıraya sahip aday  sayısı atlanarak verilmeye devam edilmektedir.&quot; denildi.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Bu  kapsamda, her adayın sıralamadaki yeri ile kendisinden y&uuml;ksek puan  alanların sayısını tam olarak bilebildiğine işaret edilen  değerlendirmede, şu bilgiler paylaşıldı:</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&quot;B&ouml;ylesi  bir durumda yapılacak yeni bir sınavın puan ve sıralaması, t&uuml;m adaylar  i&ccedil;in yeniden değerlendirme işlemi yapılmasını zorunlu kılacak olup yeni  sınava giren ve puanı hesaplanan her bir aday 2017 YGS sonu&ccedil;ları ile  birleştirildiğinde, barajı ge&ccedil;emeyenler de dahil olmak &uuml;zere,  kendisinden d&uuml;ş&uuml;k puan almış t&uuml;m adayların başarı sırasının d&uuml;şmesine  neden olacaktır. Bu ise başarı sırası değişecek adayların haklı  itirazına neden olacak ve yeni sınavla &ouml;nceki sınavın eşdeğerliği  tartışmasına yol a&ccedil;acaktır. B&ouml;yle bir durumda kurala uymayan g&ouml;rece az  sayıda adayın, kurala uyanların eğitim haklarını &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z bir şekilde  maddi ve manevi olarak olumsuz y&ouml;nde etkilemesi s&ouml;z konusu olacaktır. Bu  sebeple sınav binasına kılavuzda ilan edilen zamanda gelmiş ve sınavla  ilgili t&uuml;m kurallara riayet etmiş olan adayların herhangi bir  mağduriyete uğramasına yol a&ccedil;madan yeni bir sınavın yapılması m&uuml;mk&uuml;n  değildir. Diğer bir konu da olası bir sınavda KDK'ya başvuran adaylar  dışında bu saatlerde sınav binası &ouml;n&uuml;nde olan t&uuml;m adayların  kapsanmasıdır ki bu konuda bir kayıt tutulmadığından bu t&uuml;r durumda olan  adayların tam sayısı bilinmemektedir. Sayılan nedenlerle tavsiye  kararında belirtilen '??117 adayın sınav saatinden &ouml;nce sınav  binalarında hazır bulunmalarına rağmen sınav binasına alınmamalarından  doğan mağduriyetlerinin (LYS ye girmeye hak kazanan &ouml;ğrenciler a&ccedil;ısından  yeni mağduriyetlere yol a&ccedil;mayacak şekilde) giderilmesi'nin, a&ccedil;ıklanan  bilimsel ve teknik nedenlerle m&uuml;mk&uuml;n olmayacağı değerlendirilmektedir.&quot;</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>'15 DAKİKA KURALI DEVAM EDECEK'</strong><br /><br />&Ouml;SYM'nin  değerlendirmesinde, KDK'nın ikinci tavsiye kararının &quot;Sınav saatinden  15 dakika &ouml;nce sınav binası &ouml;n&uuml;nde hazır bulunma kuralının g&ouml;zden  ge&ccedil;irilerek bundan sonraki sınavlarda benzer radikal kararların alınması  durumunda &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve orantılı davranılması ve yumuşak ge&ccedil;iş yapılarak,  adayların ve ailelerinin iletişim ve medya ara&ccedil;ları ile yeterince  bilgilendirilmeleri&quot; ile ilgili olduğu hatırlatıldı.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Merkez  tarafından yılda yapılan ortalama 40 sınavın her birinin aday  kitlesinin birbirinden farklı olduğunun ve dolayısıyla t&uuml;m kuralların  her farklı sınava başvuran adaylar i&ccedil;in bir ilk olma &ouml;zelliği  taşıyabildiğinin anlatıldığı değerlendirmede, &quot;Bir kural ile ilk kez  karşılaşan adaylar her zaman olacaktır.&quot; denildi.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Yıllardan  beri uygulanmakta olan, istikrar kazanmış ve adayların binaya  alınmamasına veya sınavlarının iptal edilmesine yol a&ccedil;an cep telefonu,  kol saati gibi yasaklı eşyaları yanında bulundurma, sınava giriş belgesi  olmadan sınava alınmayı talep etme, n&uuml;fus c&uuml;zdanı ve pasaport dışında  kimlik belgeleriyle sınava girmeye &ccedil;alışma gibi kural ihlalleri  nedeniyle sınavı iptal edilen adaylara her sınavda rastlandığı  vurgulanan değerlendirmede, şunlar kaydedildi:</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&quot;İhlalleri  azaltmak i&ccedil;in kuralların esnetilmesinin veya kaldırılmasının faydalı  olmayacağı ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retmeyeceği değerlendirilmektedir. Sınavlarda  herhangi bir kuralın ihlal edilmemesi ideal olanıdır ancak bu pratikte  m&uuml;mk&uuml;n olmadığı i&ccedil;in ihlalleri en aza indirmeye y&ouml;nelik caydırıcı  tedbirler alınmalıdır. Kural ihlallerini azaltmanın en etkili yolu,  kuralların ayırım yapılmaksızın t&uuml;m adaylara aynı titizlikle uygulanması  ve bu konuda hi&ccedil; kimseye veya aday gruplarına istisna tanınmamasıdır.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Tavsiye  kararında belirtilen, 15 dakika kuralından herkesin haberdar olabilmesi  i&ccedil;in yıllara yayılmış bir yumuşak ge&ccedil;işin bu s&uuml;re&ccedil;te, &Ouml;SYM'nin yukarıda  bahsedilen adayları ve kamuoyunu bilgilendirmelerinin yanı sıra, KDK  aracılığı ile de konunun basına geniş &ouml;l&ccedil;&uuml;de yansıması sonucu, sınav  binalarına soruların cevaplanmaya başlanma saatinden en ge&ccedil; 15 dakika  &ouml;nce gelme gerekliliği artık yeterince duyulmuş olduğu i&ccedil;in, uygulamanın  &ouml;ğrenilmesi i&ccedil;in yıllara yayılmış bir ge&ccedil;işe de ihtiyacın kalmadığı  değerlendirilmektedir. &quot;</font></p>
7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
735918e66a3886d3b2b5119e83da9779@