İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Serdar Harp, iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada da üçüncü sırada olduklarını belirterek, "Bu yılın ilk yarısında 3 bin 154 iş kazasında 670 işçi hayatını kaybetti." dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi tarafından Sakarya Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'İş Sağlığı ve Güvenliği' sempozyumunda konuşan İMO Genel Başkanı Harp, iş kazalarının kanayan bir yara olduğunu belirtti. Siyasi iktidarlar, yetkililer ve önlem almaya muktedir olanların bu kanayan yarayla yüzleşmemekte ısrar ettiğini ifade eden Harp, sık sık meydana gelen iş kazaları sonrasında yetkililerin özünde durum tespitinden başka anlam taşımayan açıklamalarının, yarar sağlama vaatlerinin sonucu değiştirebileceğini düşünmenin doğru olmadığını savundu.
Gerçeklere rağmen iş kazalarına karşı önlem alınmadığını, konunun üzerinde yeteri kadar düşünülmediğini, ölümlerin ve yaralanmaların önüne geçilemediğini vurgulayan Harp, "Peki bunun nedeni nedir? Neden acılara dur denilemiyor? Herkes bunun en somut örneğinin Tuzla'da yaşanan iş kazaları olduğunu söylüyor. Tuzla'da 1992 yılından 2009 yılına kadar geçen sürede 128 işçi hayatını kaybetmiştir. 9 aylık sürede ölen işçi sayısı 12'dir. Tuzla'da yaşananlar hafızalarımızdaki değerini koruyor. Bu soruların odak noktasında insana verilen değer bulunmaktadır. İnsana, insan hayatına verilen değer bugünkü durumu gözler önüne sergilemektedir. İstanbul'da bir beton firmasında bir hafta içinde iki iş kazası oldu. Birinde bir işçi hayatını kaybetti, diğerinde de ağır yaralandı. Kazaların ardından basın mensuplarının karşısına çıkan işyeri sahibi gelen sorular üzerine rahatsız oluyor ve senin işyerinde kalem kırılmıyor mu? Neden abartıyorsunuz diyor. Üzerinde durmamız gereken nokta budur. Bir insanın hayatını kalemle kağıtla karşılaştıran, insanı eşya gibi gören bir anlayış var karşımızda." diye konuştu.
Sorunun vicdan sahibi olmakla, mevzuat değişiklikleri ve cezai uygulamalarla çözülemeyeceğini bildiren Harp, paraya endeksli hale getirilen düzenin yaşanan bütün olumsuzlukların asıl nedeni olduğunu dile getirdi. Daha çok kâr hırsının ülkeye özgü kültürel ve sosyal özelliklerle birleştiğini, denetimsizlik ve vurdumduymazlığın da devreye girmesiyle iş sağlığı ve güvenliğinin sorunlu bir konu olarak gündemdeki yerini koruduğuna işaret eden Harp, İş kazalarında Arupa'da birinci, dünyada üçüncü olduklarını söyledi.
İş kazalarıyla ilgili bilgilerin mevcut durumun iç açıcı olmadığını gösterdiğini anlatan Harp, şöyle konuştu: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, 2007 yılında yaşanan iş kazalarında binden fazla işçinin hayatını kaybettiği görülmektedir. 2002 yılında 878 ölümlü iş kazası yaşanırken, 2006 yılında bu rakam bin 600'e ulaştı. 2007 yılında bin olarak gerçekleşti. 2009 yılının ilk 6 ayında 3 bin 154 iş kazası meydana gelmiş, bin 727 işçi yaralanmış, 670 işçi hayatını kaybetmiştir."
İnşaat Sektöründe Çalışan İşçiler 4 Kat Daha Fazla İş Kazası Riski Altında
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Serdar Harp, sektör temsilcilerinin 'güvenli inşaat' projesi kapsamında gerçekleştirdiği anket çalışmasına göre, inşaat sektöründe her 5 çalışandan birinin iş kazasına maruz kaldığını, her 3 işyerinden ikisinde iş kazası yaşandığını ifade etti.
Harp, anket sonuçları ile ilgili şu bilgileri verdi: "İş yerlerinde koruyucu kullanmayanların oranı yüzde 63'tür. 50'den fazla işçinin çalıştığı iş yerlerinin yüzde 59.3'ünde iş sağlığı ve güvenliği kurulu, yüzde 67.5'inde iş sağlığı ve güvenliği uzmanı, yüzde 65'inde iş yeri sağlık birimi bulunmamaktadır. İşyerlerinin yüzde 83.8'inde ise rutin sağlık kontrolleri yapılmamaktadır. İş kazaları daha çok özel sektörde görülmekte, işyerlerinin yüzde 81.3'ünde iş güvenliği konusunda işverence eğitim verilmemektedir. İş kazaları baz alındığında dünyada olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün ilk sıralarda yer aldığı görülecektir. İnşaat sektöründe çalışan işçiler diğer sektörlere göre 4 kat daha fazla iş kazası riski altındadır. Uluslaraları Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre bu oran 6 kata kadar çıkmaktadır. Toplam iş kazalarında inhşaat sektörünün payı yüzde 10 düzeyinde bulunmaktadır. İş kazalarında inşaat sektörü metal iş kolundan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Sektörümüzün durumu inşaat mühendislerinin bu alandaki sorumluluğunu daha da artırmaktadır."
Ulusal İş Sağlığı ve İş Konseyi tarafından hazırlanan 2009 ve 2013 politika taslağı metninde yer alan iş kazalarına yönelik verilerin güvenilir olmadığını ileri süren Harp, "TÜİK verilerine göre ülkemizdeki çalışan sayısı taslakta yer alan çalışan sayısının üç katıdır. Dolayısıyla basit bir matematiksel hesapla taslakta yer alan iş kazaları sayısının gerçekte üç katına yakın olduğu görülecektir. İş kazalarının hesaplanması aşamasında bile devletin iki kurumu arasındaki uyumsuzluk, sayılarla oynanarak gerçeği saklamaktan öte geçmeyecektir." şeklinde konuştu.