"Yolcu otobüsleri çetin kış şartlarına hazır"

Ertürk, kış lastiği uygulamasının 1 Aralık'ta başlayacağını anımsatarak, bu konuda en fazla hassasiyeti otobüs işletmelerinin gösterdiğini söyledi.

Yolcu otobüslerinin doğudan batıya gelirken 3 mevsim geçirdiğine işaret eden Ertürk, "Dolayısıyla ilk uygulayıcıları bizleriz. Genelgenin çıkması için de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına girişimde bulunmuştuk. Otobüs sektörünün kış lastiği genelgesiyle ilgili sıkıntısı yok. Antalya gibi güney illerde valilik kararıyla takılabiliyor" ifadesini kullandı.

"Cezaların artırılması gerekiyor"

Kış lastiği uygulamasına uymayanlara 571 lira ceza kesileceğini ancak bunun caydırıcılık açısından yetersiz olduğunu belirten Ertürk, cezaların artırılması gerektiğini, buna muhalif olmadıklarını kaydetti. 

Ertürk, bunun şehirlerarası otobüsler kadar karayolunu kullanan tüm sürücüler için geçerli olması gerektiğini dile getirerek, "Yolda bir tane hususi otomobil kalıyor, ondan sonra bütün trafik tıkanıyor, yollar sıkıntıya düşüyor. Trafikle ilgili zaman, iş ve verimlilik kaybı yaşanıyor, her şey askıya alınıyor. Otobüsün zinciri veya kar tipi lastiğinin olması yetmiyor. Diğer kullanıcıların da tüm bu kurallara uyması gerekiyor. Cezaların rakamsal olarak artırılmasının bir caydırıcılık unsura olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

"Sektör olarak kışa hazırız"

Türkiye'deki yolcu otobüslerinin teknik olarak Avrupa ve dünyanın en yeni modelleri olduğunu vurgulayan Nusret Ertürk, muayene konusunda ciddi denetimler yapıldığını, teknik noksanlıkların da işletmeler tarafından takip edildiğini söyledi. 

Ertürk, sektör olarak kışa hazır olduklarını anlatarak, "Hatta şu anda bizim Doğu firmalarından birçoğunun kış lastiği taktığını söyleyebilirim. Çünkü biliyorsunuz Doğu Anadolu Bölgesi'nde Ağrı ve Kars gibi illerimizde kar yağışı oluyor. Bu firmalar şu anda kış lastiklerini taktılar ama Batı'da bunun uygulaması zorunluluk olmadığı için henüz başlamadı. 1 Aralık'ta tüm otobüslerimize kış lastiklerini takacağız. Yolcularımıza kazasız, belasız güvenli seyahatler diliyorum" diye konuştu.

"Otobüs kaptanlarını eğitiyoruz"

Türkiye'de zaman zaman otobüs kazalarının gündeme geldiğini  dile getiren Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İşletme bazında mutlaka meslek içi eğitimler yapılıyor. Bizler de federasyon olarak güvenli sürüş teknikleri, artı doğa ve değişkenlik gösteren iklim şartlarında nasıl araç kullanılabileceğiyle ilgili eğitimler veriyoruz. Bu yıl da yine aralık ayının ilk haftasında İstanbul Esenler Otogarı'nda yaklaşık 500 şoförümüze sadece güvenli sürüş teknikleri değil, uykusuzluk ve yorgunluk, araç üzerindeki teknik ekipmanların doğru kullanımı konusunda meslek içi eğitimler vereceğiz. Bu konuda şoförleri tamamen boş bırakmış değiliz. Şoförlere, profesyonel kişiler tarafından eğitim veriliyor. Teknik bilgilerle ilgili de üretici firmalardan destek alıyoruz. Yakın takip, fren mesafesi, uykusuzluk ve yorgunluktan kaynaklanan kazaların hangisinde yoğunluk görünüyorsa eğitimlerimizde bu konuya daha çok dikkat ediyoruz."

Kazaların sadece otobüs veya kaptan hatalarından kaynaklanmadığını, bunun birçok etkeni olduğunu savunan Ertürk, yol, iklim şartları veya karayolunu kullanan diğer kişilerin yapmış olduğu hatalardan dolayı kaynaklanan kazaların da bulunduğunu söyledi.

TOF Genel Sekreteri Ertürk, genelleme açısından bakıldığı zaman Türkiye'de otobüs kazalarının trafik kazası istatistiklerinde çok az olduğunu ancak ölümlü kazalarda kamuoyunda daha çok dikkati çektiğini sözlerine ekledi.