Türkiye'yi şoke eden ses kayıtları ve görüntülerin ardından YouTube karartıldı.
Farklı mahkemelerden alınan kararlar sebebiyle dünyanın en önemli paylaşım sitesine 5 Mayıs 2008 tarihinden bu yana ulaşılamıyor. Türkiye dışında YouTube'un yasaklandığı sadece 4 ülke var: İran, Endonezya, Suud ve Çin. İnternet Teknolojileri Derneği (INETD), bu olumsuz tabloyu düzeltmek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açtı.
INETD Başkanı Mustafa Akgül, Türkiye'deki hukuki girişimlerinden sonuç alamadıklarını açıkladı. Akgül, yasak sebebiyle zarar gören üyeler ve tüm ülke adına, YouTube yasağının hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle ilgili mahkemeye itiraz ettiklerini söyledi. Mahkemenin, 'itirazın kararın ilk haftasında yapılması gerektiği' gerekçesiyle başvuruyu reddettiğini belirten Akgül, "Bir üst mahkeme ise gerekçelerimizle yaptığımız itirazı hiçbir sebep ve görüş belirtmeden reddetti. Ülkemizde itiraz edebileceğimiz başka makam kalmadığı için AİHM'ye başvurmak zorunda kaldık." dedi.
Yasağın, Anayasa'ya, evrensel ilkelere ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirten Akgül, Türkiye'nin adeta internetle savaştığını vurguladı. Akgül, şöyle devam etti: "AİHM'ye başvurumuzun ana noktası, yasaklamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi olan ifade özgürlüğünü ihlal etmesidir. Yasaklanmak istenilen videolara nesne temelli filtreleme uygulama mümkün iken bu uygulanmayarak tüm yurttaşlarımızın bu uluslararası paylaşım ortamından yararlanmaları orantısız bir şekilde kısıtlanmaktadır. Yasaklama, sözleşmenin 6. maddesine aykırı olarak sakıncalı videolarla hiçbir bağlantısı olmayan kişilere kısıtlama getirmekte, hiçbir yargılama yapılmadan bir tedbir kararı kesin bir karar gibi uygulanmaktadır. Karar öncesinde de ne bir savunma alma çabası olmuş ne de bilirkişiye başvurulmuştur. Bir başka deyişle, bu yasaklama kararının bir hukuk faciası olduğu kanısındayız."
INETD Başkanı, yasakla ilgili alternatif de sundu. Uygulamayı iletişim özgürlüğüne getirilen bir kısıtlama olduğunu savunan Akgül, "YouTube gibi milyonlarca nesnenin bulunduğu siteleri tümden kapatmak yerine sakıncalı nesnelere erişimi engellemek mümkündür. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, bunu yapacak idari, mali ve teknik beceriye sahiptir." diye konuştu.
Neler yayınlandı?
Türkiye, 12 askerin şehit düştüğü Dağlıca Karakolu baskınıyla ilgili şok bilgileri YouTube'dan öğrendi. Dağlıca Komutanı Yarbay Onur Dirik'e ait olduğu iddia edilen ses kaydında ihmaller zinciri tek tek sıralanıyordu. Dirik'in Dağlıca baskınından sonraki yılbaşı kutlamasında çekilmiş eğlence görüntüleri de buradan izlendi.
Ergenekon tutuklusu Yalçın Küçük, sitede yayınlanan videosunda Atatürk ile bölücübaşı Abdullah Öcalan'ı kıyasladı. Küçük, Atatürk'e hakaret ederken Öcalan'ı onayladı.
Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur'un yargıyla ilgili konuşmaları da en çok tıklanan kayıtlardandı. Eruygur, 12. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi için 'bizden' ifadesini kullanıyordu. İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının kendilerine yardım etmek istediklerini söylüyordu.
Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın YouTube kayıtlarındaki sözleri gündeme bomba gibi düşmüştü. Karadayı, cumhurbaşkanlığı seçiminde eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ve eski Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı telefonla arayarak Meclis'e girmemelerini emrettiğini anlatıyordu.
Kafes Eylem Planı'nda 'başkan' olarak adı geçen Tümamiral Kadir Sağdıç'ın düşünceleri bu site vesilesiyle halka duyuruldu. Darbeyi öven Sağdıç, askerin her 10 yılda bir darbe yapması gerektiğini kaydediyordu.
ZAMAN