Lisan öğrenme maceramız, başlangıcında saz çalma hevesi moduna ayarlanmış eğitim çeşidimizdir. İç dünyamızda şöyle bir beklenti vardır; ben üç beş ay bu sınıfa devam edeyim, hiç sektirmeden derslerimi kaçırmadan, not almaları unutmadan, hiç aksatmayayım.
Günün sonunda zihnimde öyle bir pencere açılmış olsun ki oradan o lisan ile ilgili tüm bilinmedik kelime sayı ses ve şekilleri tıpkı bir dedektörün değerli madeni algıladığında çığlıklar attığı gibi ben de o zamana kadar yabancısı olduğum o konuşmaları bir çırpıda algılayıp olumlu tepki veriyor hale geleyim !
Evet, bu beklenti kulağa da çok hoş geliyor ve keşke durum bundan ibaret olsa. Muhtemelen de bilim insanları, öğrenilmek istenen tüm bilgileri bir cihazdan diğerine veritabanı yedeklemek kadar kolay bir şekilde bireyin beynine depolayabilecek yol, yöntem ve teknolojilerin keşfi peşinde koşmaktadırlar.
Fakat bizim yapmamız gereken, farzettiğimiz bu çok istenen aktarma yöntemi bulunana dek, yine en bilindik öğrenme metodları ile yolumuza devam etmek. Bu meyanda Sakarya’daki İngilizce kurslarını da iyi bir seçenek olarak değerlendirmek, yerel metodlar arasında sayılabilir.
Akademik İngilizce eğitimi içeren kurs seçimleri mi dikkatle incelenmesi gerekir yoksa daha düşük yoğunluklu programlar mı? Dil eğitiminin faydalı olması için doğru seçim yapmalıyız. Yabancı dili öğrenmek kolay ancak nerede kullanacağımızı iyi belirleyerek ilgili eğitimi almak doğru bir tercihle mümkündür. Mesela özel bir kurumda görevlisiniz, İngilizceniz halihazırda mevcut ancak yazışmalar, sunum hazırlıkları ve benzerleri hep sizin önünüzde engel. O halde sizin sıfırdan bir ingilizce kursuna gitmeniz bir anlam ifade etmeyecek. Sizin yönlenmeniz gereken iş İngilizcesi kursları.
Bu durumu tersten de okuyabiliriz. Yani “what is your name – How old are you” basamağındaki birine de akademik seviye kurslarını tavsiye edip oraya yönlendirmek, tabiri caizse dil intiharı olur. Bu yönlendirmeye maruz kalan kardeşimiz bir daha dil kursu tamlamasını duymak istemeyecektir. Yeryüzünde nereye giderse gitsin tüm işini Türkçe ile halletmeye çalışacaktır büyük bir gayretle emin olun !
İngilizce veya herhangi bir yabancı dil eğitimini ciddiye alıyorsanız, sizin için hayatınızda öğrenmeniz gereken bir zorunluluk değil, çok büyük bir ciddiyetle üzerinde durulması gerekli hayati bir ihtiyaçtır. İş yaşantınızda mutlak lazım olacak, üniversite hayatı ve akademik kariyeriniz boyunca kullanacağınız bir araçsa akademik ingilizce’lere yönelebilirsiniz. Akademik İngilizce dil kursları genelde hafta süresi ile ölçülür ve yirmi hafta ve üzeri yoğun eğitim evresini içerir.
Akıcı, seri ve pratik ingilizce konuşabilmek için bu programları tamamlamak yeterli midir diye sorarsanız, en azından işin yarısını kotarmışsınız derim. Neden yarısı ? Çünkü bir işe başlamak, o işi bitirmenin yarısıdır kaidesince, o uzun soluklu yorucu programa başlayarak bunun kararını vermişsinizdir de ondan…
İngilizcenizi hayatınıza adapte edecek bu zaman zarfında ilk olarak seviye tespit sınavına alınmanız genel bir uygulamadır ve mantıken isabetli bir başlangıçtır. Sizinle aynı seviyedeki yabancı dil taliplileri ile bir sınıfa alınır, öğretmenlerinizle tanışır ve diyaloglara bismillah dersiniz. Sürekli olarak gelişiminizin izlenmesi gerektiği ve raporlandığı bu eğitim genel İngilizce eğitiminden ziyade daha ağır bir içeriğe sahip olacak ve sizi biraz zorlayacaktır, buna emin olabilirsiniz. Sakarya’daki yabancı dil kurslarının zorluk derecesini sorarsanız, bilmek için tecrübe edilmelidir derim.
Herhangi bir üniversitede lisans düzeyinde veya master derecesinde eğitim görmeden evvel başvurulabilecek en doğru eğitim seçimi akademik programdır. Günümüzde üniversite eğitimlerinde olmazsa olmaz, iyi derecede ingilizce öğrenmektir. Bu aşamayı üniversite hazırlık kursu olarak da değerlendirebilirsiniz. Bu sistemde yazma, kompozisyon dersleri, dinleme, etkili not alma ve sunum yapabilme becerileri geliştirilmeye odaklanılır. Bu gelişim safhaları üniversite eğitim hayatında olduğu kadar aynı şekilde iş hayatı için de gerekli olan bir temel sağlar.
Bu eğitimin sonunda gösterdiğiniz performans ve başarıya paralel olarak IELTS TOEFL imtihanlarında zorlanmayacak kıvama gelirsiniz. Bu arada bahsi geçen bu kısaltmalar da neyin nesi derseniz; IELTS, International English Language Testing System yani uluslararası İngilizce lisan sınav sistemi şeklinde açılıma sahip. İngilizce lisanına ne kadar hakim olduğunuzu ve buna bağlı olarak bu dilde eğitim alıp alamayacağınızın göstergesidir. Bu sistemde bir lisan becerisinin dört aşaması olan okuma, yazma, konuşma ve dinlemenin hepsi de değerlendirmeye tabi tutulur.
TOEFL’ın da ne menem bir şey olduğundan azıcık bahsedecek olursak; Testing of English as a Foreign Language, yani yabancı dil olarak İngilizce sınavı anlamındadır. Biz İngilizce’yi tek bir parçadan oluşuyor zannederiz ancak öyle değil. Bu sistem de kişinin Amerikan İngilizcesini akademik seviyede okuyup anlayabilme kabiliyetini ölçmekte.
Ülkemizde yabancı dil eğitimi ile ikiz kardeş gibi duran yurtdışı eğitim hizmetleri konusu da incelenmeye değer. İrdelenmesini gerektirecek önemi, bu hizmeti satın almayı planlayan insanların bunu hayatlarında sadece bir, bilemediniz iki kez uygulayabilecek olmaları. Neredeyse tek atımlık kurşununuz var yani ! Bir ikincisi olmayan bu merminin kıymetini varın siz tasavvur edin.
Anne babalar bahis mevzu konuda evlatları üzerine tabiri caizse neredeyse bir finansal emtia gibi yatırım yapmakta bir çekince görmemekteler. Kişinin geleceği söz konusu olduğundan, bu davranış pek de abes karşılanmamakta. Fakat burada önemli olan nokta, danışmanlık almaya kesin karar vermek ve bu danışmanlığı ehil ellerden temin etmek. En basitinden traş olacağımız zaman dahi uzman bir berber arıyorsak, istikbalimizin söz konusu olduğu bir durumda ince eleyip sık dokumak çok olağan bir davranış.
Farzı mahal, yurtdışında eğitim alma konusunda ebeveyniniz refakatinde müsbet bir karara varmayı başardınız. Yani “tamam” dediniz, bu iş olacak ! Peki bu aşamadan sonra yapılması gereken davranış, atılması gereken adım ne olacak ?
Öncelikle ben, dışarıda eğitim öğretim hayatıma devam etme kararı aldıysam, bu benim kariyer hedeflerim ile çelişmemeli, aksine çakışmalı. Yeteneklerime uygun olmalı ve cebimin durumu yani bütçem ile paralellik göstermeli. Temelde bu şartları yerine getiren tüm alternatifler bir bir sıralanıp elemeye tabi tutulabilir.
Bu amaca yönelik olarak, kariyer basamaklarında eğitim ve iş hayatı için farklı ülkelerde bulunmuş uzman ve danışmanların engin tecrübelerinden yararlanmak, yapılacak en akıllıca işler arasında. Böylesi kıymetli danışmanları içinde barındıran kurumları, Sakarya yabancı dil kursları ile yurtdışı eğitim danışmanlığı firmalarında aramak da isabetli bir davranış olacaktır. Böyle değil de, sanal dünyadan yeterliliği tescil edilmemiş kaynaklardan edinilen bilgilerle karar aşamasına varmak, son derece değerli tek atımlık mermiyi heba etmektir.
Neden ve niçin’leri sorgulamadan, yetenekleri irdelemeden “Ayten yengeler Ahmet’i Fransa’ya master için yolluyorlarmış, biz de bizimkini gönderelim mi” kabilinden bir yarışa girmek, düşülmesi muhtemel hüsranlardan biridir.
Bir uzman eşliğinde başvuru yapılacak eğitim kurumları belirlenir. Başvuru dosyaları detaylıca ve titizlikle hazırlanır. İş – zaman çizelgesine hassaten dikkat edilir. Zira bu süreçte bir günlük aksama dahi belki telafisi mümkün olmayan veya maliyeti yüksek sonuçları doğurabilir. Başvuru akabinde vize işlemleri gelecektir ki bu süreç de bir öncekine benzer bir özellik gösterecek ve ihtimam gerektirecektir.
En nihayetinde kişi, lisanı gündelik hayatına dahil edebildiği nisbette başarılı olacaktır.
