1994 yılında arazi meselesi yüzünden meydana gelen olayda Abatay ve babası, öz amcası tarafından silahla vuruldu. Saldırı sonucunda babası ölen Abatay, omuriliğine saplanan kurşun nedeniyle felç oldu. Ankara Gülgane Askeri Tıp Akedemisi'nde (GATA) 4 ay tedavi gören Abatay'a doktorlar, ameliyatın çok çok riskli olduğunu ve ameliyat masasından kalkamayacağını söyledi. Risk nedeniyle ameliyat masasına yatamayan Abatay, genç yaşta yatağa mahkum oldu.
"14 yıldır yaşayan bir ölü gibiyim" diyen Abatay, başına gelenleri şöyle anlattı: "Amcamla bir arazi davamız vardı. Babamla bu nedenle kavga ettiler. Bir gün kimliği belirsiz kişiler evimize ateş ettiler, sonra da yaktılar. Babam da amcamdan şüpheleniyordu. Bazıları amcamı 'seni vuracaklar' diye dolduruşa getirmiş. Amcam da korkudan 'onlar beni vurmadan ben onları vurayım' demiş. Amcamın açtığı ateş sonucu babam öldü. Ben de omuriliğime isabet eden kurşun yüzünden sakat kaldım."
Düğününe 1 ay kala başına gelen talihsiz olay nedeniyle çok sevdiği nişanlısından ayrılmak zorunda kaldığını dile getiren Abatay, kurşunun geleceğiyle birlikte hayallerini de alıp götürdüğünü vurguladı. Sakat kaldıktan sonra nişanlısının kendisini bırakmak istemediğini belirten Abatay, şöyle konuştu: "Olay başıma gelmeden önce nişanlıydım ve düğün hazırlığı yapıyordum. Sakat kalınca yatağa mahkum oldum. Nişanlım her şeye rağmen beni bırakmadı. Ancak doktorlar yürüme umudumun olmadığını söyleyince nişanlımdan beni unutmasını istedim. Ona 'Beni unut, benden fayda yok. Senin de hayatını söndüremem' dedim. Birbirimizi sevmemize rağmen ayrılmak zorunda kaldık."
EN BÜYÜK HAYALİ AYAĞA KALKIP MUTLU BİR YUVA KURMAK
Kendisine kardeşiyle yengesinin sahip çıktığını kaydeden Abatay, günlerini bilgisayarda arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirdiğini anlattı. Abatay, en çok gezmeyi, çalışmayı ve mutlu bir yuvanın özlemini duyduğunu ifade etti. Abatay, "Günlerim çok zor geçiyor. Akşama kadar yatmaktan kemiklerim acıyor. Çalışan insandan daha fazla yoruluyorum. Eve bilgisayar aldık, onunla vakit geçiriyorum. Bilgisayarda oyun oynuyor, arkadaşlarla sohbet ediyorum. Kardeşlerimin yardımıyla akülü aracıma binebiliyorum ve dolaşıyorum. Hayattan tek beklentim; bir mucize olup ayağa kalkmak. En çok gezmeyi, çalışmayı ve yuva kurmayı özledim. Her şeyi özlüyor insan yatağa düşünce. Emsallerim evleniyor, yuva kuruyor ve geziyorlar. Benim gözüm kalıyor." şeklinde konuştu.
Sakat ağabeyini kimseye muhtaç etmeden baktıklarını söyleyen Coşkun Abatay (30), ağabeyinin durumuna çok üzüldüklerini belirtti. Abatay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eşim ve ben ağabeyime bakıyoruz. Her konuda güçlük yaşıyoruz. Bebekten daha zor bakması. Onun her şeyiyle ilgileniyoruz. Ömrümün yettiği sürece ağabeyime bakacağım."