Aman Boyun Fıtığı Olmayın!

Monitörünüz uygun yerde ve yükseklikte değilse fıtık olma riskiniz yüksek.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recai Tuncer, bilgisayar ekranı uygun yerde ve yükseklikte değilse, boyun eğilerek ya da dönerek sürekli pozisyonda kalıyorsa, bu pozisyonların boyun fıtığına zemin hazırladığını bildirdi.

Prof. Dr. Tuncer, yaptığı açıklamada, boyun fıtıklarının, bel fıtığından sonra en sık görülen omurga hastalığı olduğunu söyledi.

Boyun fıtığının en sık trafik kazası, bir yerden düşme, başa bir şey çarpması gibi durumlarda ortaya çıktığını, uygun olmayan pozisyonlarda çalışan insanlarda da görülebildiğini kaydeden Tuncer, bilgisayar ekranının yanlış yerde durmasının boyun fıtığına neden olduğunu belirtti.

Tuncer, "bilgisayar kullanırken boynun pozisyonu önemli.
Bilgisayar ekranı uygun yerde ve yükseklikte değilse, boyun eğilerek yada dönerek sürekli pozisyonda kalıyorsa, bu kötü pozisyonlar boyun fıtığına zemin hazırlıyor. Özellikle banka memurlarında boyun fıtığına daha fazla rastlanıyor" dedi.

Prof. Dr. Recai Tuncer, bilgisayar başında çalışmak zorunda kalan kişilerin ekranı mutlaka göz hizasına, ve boynun düz pozisyonda durduğu bir konuma yerleştirmeleri gerektiğini kaydetti.

Boyun fıtığında yaşın da önemli olduğunu belirten Tuncer, genç yaşlarda omurgada fıtık yapan disklerin büyük bölümünün su olduğunu söyledi. Yaş ilerledikçe sıvının azaldığını ifade eden Tuncer, "sıvı azalınca da elastikiyet azalıyor. Bununla birlikte de zedelenme olasılığı yükseliyor. Boyun fıtığı, 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülüyor" dedi.

Tuncer, şöyle konuştu:

"Boyun ağrısı, omuza ve sırta yansır. Bu, daha başlangıç dönemidir. Daha ileri aşamaya geçince kol ağrısı eklenir. Boyun ve kol birlikte ağrıyorsa, bu orta derecede ileridir. Daha ileri aşamasında ise sadece kol ağrısı kalır, boyun ağrısı kaybolur. Kola giden sinirlerin kökleri direkt olarak etkileniyordur. Bu belirtiler genel olarak yana doğru çıkmış boyun fıtıklarında görülür.

Eğer ortaya doğru fıtık oluşursa, direkt olarak omuriliğe baskı yapar. Bunda da ikinci grup belirti olarak, boyundan aşağısında güçsüzlük, yürümede güçlük, ellerde beceri azalması, ince işleri yapamama, uyuşmalar ortaya çıkar. "

<p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#000000">Prof. Dr. Recai Tuncer</font></strong>, bilgisayar başında &ccedil;alışmak zorunda kalan kişilerin ekranı <font color="#993300"><strong>mutlaka g&ouml;z hizasına, ve boynun d&uuml;z pozisyonda durduğu bir konuma</strong></font> yerleştirmeleri gerektiğini kaydetti.</font></font></p><p><font face="verdana,geneva"><font size="2"><strong>Boyun fıtığında yaşın da &ouml;nemli olduğunu belirten Tuncer</strong>, gen&ccedil; yaşlarda omurgada fıtık yapan disklerin b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n su olduğunu s&ouml;yledi. Yaş ilerledik&ccedil;e sıvının azaldığını ifade eden Tuncer, <font color="#993300">&quot;sıvı azalınca da elastikiyet azalıyor. Bununla birlikte de zedelenme olasılığı y&uuml;kseliyor. Boyun fıtığı, 40 yaşın &uuml;zerindeki kişilerde daha sık g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor</font>&quot; dedi.<br /><br /></font><font size="2"><strong>Tuncer, ş&ouml;yle konuştu:</strong></font></font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">&quot;<font color="#993300">Boyun ağrısı, omuza ve sırta yansır. Bu, daha başlangı&ccedil; d&ouml;nemidir. Daha ileri aşamaya ge&ccedil;ince kol ağrısı eklenir. Boyun ve kol birlikte ağrıyorsa, bu orta derecede ileridir.</font> Daha ileri aşamasında ise sadece kol ağrısı kalır, boyun ağrısı kaybolur. Kola giden sinirlerin k&ouml;kleri direkt olarak etkileniyordur. Bu belirtiler genel olarak yana doğru &ccedil;ıkmış boyun fıtıklarında g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">Eğer ortaya doğru <font color="#993300">fıtık oluşursa, direkt olarak omuriliğe baskı yapar</font>. Bunda da ikinci grup belirti olarak, boyundan aşağısında g&uuml;&ccedil;s&uuml;zl&uuml;k, y&uuml;r&uuml;mede g&uuml;&ccedil;l&uuml;k, ellerde beceri azalması, ince işleri yapamama, uyuşmalar ortaya &ccedil;ıkar. &quot;</font></p>

TEDAVİSİ BEL FITIĞINA GÖRE DAHA KOLAY

Boyun fıtıklarının bel fıtıklarından daha kolay tedavi edilebildiğini belirten Tuncer, boyun fıtıklarının bel fıtıklarına göre ameliyat dışı yöntemlere de daha fazla cevap verdiğini kaydetti.

Prof. Dr. Recai Tuncer, boyunda yatarak istirahate de gerek olmadığını vurgulayarak, boyunluk takmanın önemine işaret etti. Özellikle boyun fıtığının başlangıç dönemindeki hastaların mutlaka boyunluk takması gerektiğine değinen Prof. Dr. Tuncer, "boyunluk, başın boyun üzerindeki ağırlığını azaltır ve boynu istirahate alır. Eğer siz boynu istirahate almadan başka işlemler yaparsanız, bundan yeterince cevap alamazsınız"dedi.

Prof. Dr. Tuncer, başlangıç döneminde bu tedaviyi alan hastaların yüzde 80-90'ının iyileştiğini, bunun kalıcı olması için de hastalara görev düştüğünü söyledi. Boyun fıtığının tekrar edici olduğuna dikkati çeken Tuncer, şöyle konuştu:

"Aynı yerden de tekrar edebilir, bir üstten veya alttan da tekraredebilir. Bu hastaların hareket yeteneği bir miktar kısıtlanır. Bu kısıtlandığı zaman mevcut hareketleri yapmak için bir üst veya alt taraf daha hareketli hale gelir. Bu hareketli omurga bölgelerinde yeni fıtıklaşma riski artar. Hasta bilmeli ki, bir kez geçirdiklerinde, 'iyi oldum, hastalık hiç olmamış gibi oldum' diyemez, çünkü omurga bu hastalıktan sonra hiç hasta olmamış haline dönmez. Bunu engellemek için omurganın destek dokularını, yani kasları güçlendirmeniz lazım. Kasları güçlendirme egzersizleri yapacaksınız. Bunlar gayet basit, çok kolaylıkla yapılabilen egzersizlerdir. Ama ne yazık ki, bazen hekimler unutur, bazen hastaya verirsiniz, hasta bir süre sonra 'ben iyiyim' der bırakır. Hastalık bundan sonra tekrar eder."

<p><font face="verdana,geneva" size="2"><strong>TEDAVİSİ BEL FITIĞINA G&Ouml;RE DAHA KOLAY</strong></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><font color="#993300">Boyun fıtıklarının bel fıtıklarından daha kolay tedavi edilebildiğini belirten Tuncer</font>, boyun fıtıklarının bel fıtıklarına g&ouml;re ameliyat dışı y&ouml;ntemlere de daha fazla cevap verdiğini kaydetti.</font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#993300">Prof. Dr. Recai Tuncer</font></strong>, boyunda yatarak istirahate de gerek olmadığını vurgulayarak,<strong> boyunluk takmanın &ouml;nemine</strong> işaret etti. &Ouml;zellikle boyun fıtığının başlangı&ccedil; d&ouml;nemindeki hastaların mutlaka boyunluk takması gerektiğine değinen Prof. Dr. Tuncer, <font color="#993300">&quot;boyunluk, başın boyun &uuml;zerindeki ağırlığını azaltır ve boynu istirahate alır. Eğer siz boynu istirahate almadan başka işlemler yaparsanız, bundan yeterince cevap alamazsınız&quot;</font>dedi.</font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong>Prof. Dr. Tuncer</strong>, başlangı&ccedil; d&ouml;neminde bu tedaviyi alan hastaların <strong><font color="#000000">y&uuml;zde 80-90'ının iyileştiğini</font></strong>, bunun kalıcı olması i&ccedil;in de hastalara g&ouml;rev d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi. Boyun fıtığının tekrar edici olduğuna dikkati &ccedil;eken Tuncer, <strong>ş&ouml;yle konuştu</strong>:</font></font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">&quot;Aynı yerden de tekrar edebilir, bir &uuml;stten veya alttan da tekraredebilir. Bu hastaların hareket yeteneği bir miktar kısıtlanır. Bu kısıtlandığı zaman mevcut hareketleri yapmak i&ccedil;in bir &uuml;st veya alt taraf daha hareketli hale gelir. Bu hareketli omurga b&ouml;lgelerinde yeni fıtıklaşma riski artar. Hasta bilmeli ki, bir kez ge&ccedil;irdiklerinde, <strong>'iyi oldum, hastalık hi&ccedil; olmamış gibi oldum'</strong> diyemez,<strong> &ccedil;&uuml;nk&uuml; omurga bu hastalıktan sonra hi&ccedil; hasta olmamış haline d&ouml;nmez</strong>. Bunu engellemek i&ccedil;in omurganın destek dokularını, yani kasları g&uuml;&ccedil;lendirmeniz lazım. Kasları g&uuml;&ccedil;lendirme egzersizleri yapacaksınız. Bunlar gayet basit, &ccedil;ok kolaylıkla yapılabilen egzersizlerdir. Ama ne yazık ki, bazen hekimler unutur, bazen hastaya verirsiniz, hasta bir s&uuml;re sonra 'ben iyiyim' der bırakır. Hastalık bundan sonra tekrar eder.&quot;</font></p>
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
da385a3574f6af955740adea04b4863d@