Aşure Paylaşıldıkça Güzel!

Aşure deyince ilk akla paylaşmak gelir. Diğer yemeklerden, tatlılardan onu ayıran en önemli ve en güzel özelliğidir paylaşılması. Muharrem ayının onuncu günü de Aşure günüdür. O ay her evde aşure yapılır, komşularla ve sevdiklerimizle paylaşılır.

Muharrem ayı, Kur'an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.) [Müslim]

Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Hz. Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hz. Nuh'un tufandan kurtulması, Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması, Hz. İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hz. Yakub'un, oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması, Hz. Yusuf'un kuyudan çıkması, Hz. Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hz. Musa'nın Kızıl denizi geçmesi, Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.

1- Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani]
(Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [nafile] oruçlarının sevabına kavuşur.) [Deylemi]
(Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin.) [İ.Ahmed]
(Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) [Şir'a]
[Yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]
Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi. Çocuklar, Resulullahın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir.

Bir avcı, Aşure günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşure günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullaha hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.

<p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#993300">1- Aşure g&uuml;n&uuml; oru&ccedil; tutmak s&uuml;nnettir.</font></strong> Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br /></font></font><font face="verdana,geneva" size="2">(Aşure g&uuml;n&uuml; oru&ccedil; tutanın,<strong> bir yıllık g&uuml;nahları</strong> affolur.) [M&uuml;slim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani] <br />(Aşure g&uuml;n&uuml; oru&ccedil; tutan o yıl tutamadığı [nafile] oru&ccedil;larının sevabına kavuşur.) [Deylemi] <br />(Aşure g&uuml;n&uuml; bir g&uuml;n &ouml;nce, bir g&uuml;n sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin.) [İ.Ahmed]<br /></font><font face="verdana,geneva" size="2">(Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu m&uuml;barek g&uuml;nde oru&ccedil; tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) [Şir'a] <br /></font><font face="verdana,geneva" size="2">[Yalnız Aşure g&uuml;n&uuml; oru&ccedil; tutmak mekruhtur. Bir g&uuml;n &ouml;ncesi veya bir g&uuml;n sonrası ile tutmalı!]<br /></font><font face="verdana,geneva" size="2">Peygamber efendimiz bir g&uuml;n &ouml;ğleye doğru buyurdu ki:<br /></font><font face="verdana,geneva"><font size="2">(Herkese duyurun! Bug&uuml;n bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oru&ccedil;lu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oru&ccedil; tutsun! &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bug&uuml;n Aşure g&uuml;n&uuml;d&uuml;r.) [Buhari, M&uuml;slim, Ebu Davud]<br /></font><font size="2">Peygamber efendimiz, bug&uuml;n bir hurmayı m&uuml;barek ağzında ıslatıp &ccedil;ocukların ağzına verirdi. &Ccedil;ocuklar, Resulullahın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip i&ccedil;mezlerdi. Bug&uuml;n bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir.</font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong>Bir avcı,</strong> Aşure g&uuml;n&uuml;, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra d&ouml;nmek &uuml;zere, avcının izin vermesi i&ccedil;in, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bug&uuml;n Aşure g&uuml;n&uuml;d&uuml;r. Bug&uuml;n&uuml;n h&uuml;rmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun i&ccedil;in akşamdan sonra gelmek i&ccedil;in izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullaha hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.</font></font></p>

2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa'nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir'a)

3- İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun ilmihal okumalıdır. Ayrıca Kuran-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir'a)

4- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir'a)
(Bugün aşure ibadet) diye aşure pişirmek günahtır. Aşurenin bugüne mahsus ibadet olmadığını bilerek, bugün aşure veya başka tatlı yapmak günah olmaz, sevap olur. Bu inceliği iyi anlamalı. Tedavi niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez) buyuruldu. (Hakim)

5- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir'a)

<p><font face="verdana,geneva"><font size="2"><font color="#993300"><strong>2- Sıla-i rahim yapmalı.</strong></font> Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya &ccedil;eşitli yardım ile g&ouml;n&uuml;llerini almalı. </font><font size="2">Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure g&uuml;n&uuml; akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa'nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir'a)</font></font></p><p><font face="verdana,geneva"><font size="2" color="#993300"><strong>3- İlim &ouml;ğrenmeli! </strong></font><font size="2">Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml;, ilim &ouml;ğrenilen veya Allah&uuml; te&acirc;l&acirc;yı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i s&uuml;nnete uygun ilmihal okumalıdır. Ayrıca Kuran-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir'a)</font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#993300">4- Sadaka vermek s&uuml;nnettir, ibadettir.</font></strong> </font></font><font face="verdana,geneva"><font size="2">Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml;, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir'a) <br /></font><font size="2">(Bug&uuml;n aşure ibadet) diye aşure pişirmek g&uuml;nahtır. Aşurenin bug&uuml;ne mahsus ibadet olmadığını bilerek, bug&uuml;n aşure veya başka tatlı yapmak g&uuml;nah olmaz, sevap olur. Bu inceliği iyi anlamalı. Tedavi niyetiyle s&uuml;rme &ccedil;eken bug&uuml;n de s&uuml;rmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml; ismidle s&uuml;rmelenen, g&ouml;z ağrısı g&ouml;rmez) buyuruldu. (Hakim)</font></font></p><p><font face="verdana,geneva"><font size="2" color="#993300"><strong>5- &Ccedil;ok selam vermeli. </strong></font><font size="2">Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml;, on M&uuml;sl&uuml;mana selam veren, b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir'a)</font></font></p>

6- Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)

7- Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir'a)

8 - O gün, eve ufak-tefek erzak alınmalı, alınırsa bir sene boyunca evde bereket olur.

9- Dua Okunmalı. 10 defa şu duâ okunur:
"Sübhânallâhi mil'el mîzân. Ve müntehel-ılmi ve mebleğar-rızâ ve zinetel-arş'

10- Namaz Kılınmalı. Hz. Hüseyin, 10 Muharremde şehid edildi. O yüce imamın şehid edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve Hz. Hamza'nın şehid edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamber efendimiz, Hz. Hamza'nın şehid edildiği günün yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.) [Müslim]
(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.) [Müslim]

Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir.

Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez.

Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.

<p><font face="verdana,geneva"><font size="2" color="#993300"><strong>6- &Ccedil;oluk &ccedil;ocuğunu sevindirmeli! </strong></font><font size="2">Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml;, aile efradının nafakasını geniş tutanın, b&uuml;t&uuml;n yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)</font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#993300">7- Gusletmeli</font></strong>. Hadis-i şerifte, (Aşure g&uuml;n&uuml; gusleden m&uuml;min, g&uuml;nahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir'a) </font></font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong><font color="#993300">8 - O g&uuml;n, eve ufak-tefek erzak alınmalı</font></strong>, alınırsa bir sene boyunca evde bereket olur.</font></font></p><p><font size="2"><strong><font face="verdana,geneva" color="#993300">9- Dua Okunmalı. </font></strong></font><font face="verdana,geneva" size="2">10 defa şu du&acirc; okunur: <br />&quot;S&uuml;bh&acirc;nall&acirc;hi mil'el m&icirc;z&acirc;n. Ve m&uuml;ntehel-ılmi ve mebleğar-rız&acirc; ve zinetel-arş'</font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2" color="#993300"><strong>10- Namaz Kılınmalı. </strong></font><font face="verdana,geneva"><font size="2">Hz. H&uuml;seyin, 10 Muharremde şehid edildi. O y&uuml;ce imamın şehid edilmesi, elbette b&uuml;t&uuml;n m&uuml;sl&uuml;manlar i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k musibet ve &uuml;z&uuml;nt&uuml;d&uuml;r. Hz. &Ouml;mer, Hz. Osman, Hz. Ali ve Hz. Hamza'nın şehid edilmeleri de, b&ouml;yle b&uuml;y&uuml;k musibet ve &uuml;z&uuml;nt&uuml;d&uuml;r. Fakat, Peygamber efendimiz, Hz. Hamza'nın şehid edildiği g&uuml;n&uuml;n yıld&ouml;n&uuml;mlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten &ouml;nce Peygamber efendimizin &ouml;l&uuml;m&uuml; i&ccedil;in matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: <br />(Matem tutan, &ouml;lmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap g&ouml;r&uuml;r.) [M&uuml;slim]<br /></font><font size="2">(İki şey vardır ki, insanı k&uuml;fre s&uuml;r&uuml;kler. Birincisi, birinin soyuna s&ouml;vmek, ikincisi, &ouml;l&uuml; i&ccedil;in matem tutmaktır.) [M&uuml;slim]</font></font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">&Acirc;şura g&uuml;n&uuml;n&uuml;n<strong> manevi ve berraklığı &uuml;zerinde</strong> Kerbela karanlığının kesafeti de g&ouml;r&uuml;lmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. g&uuml;n&uuml;nde Hazret-i İmam H&uuml;seyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbel&acirc;'da hunharca şehit edilmiştir. </font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">Bu gadr ve zulm&uuml;n arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun K&uuml;fe valisi İbni Ziyad vardır. <strong>Yarım asır &ouml;ncesinden Peygamberimizin</strong> bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i H&uuml;seyin'i Cennet gen&ccedil;lerinin efendisi olma şanına y&uuml;celtmiştir. </font></p><p><font size="2"><font face="verdana,geneva"><strong>Şehitler m&uuml;k&acirc;fatını almış en y&uuml;ce mertebelere ulaşmıştır.</strong> Y&uuml;ce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en &acirc;dil bir şekilde vereceğinden ş&uuml;phemiz yoktur. Kader h&uuml;kme boyun eğen her m&uuml;'min bu olaya &uuml;z&uuml;l&uuml;r, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara g&ouml;t&uuml;rmez. </font></font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">&Ccedil;&uuml;nk&uuml; meydana gelen b&uuml;t&uuml;n olaylar <strong>ezel&icirc; takdirin bir h&uuml;km&uuml;d&uuml;r.</strong> Bu a&ccedil;ıdan bunu bir<font color="#993300"><strong> &quot;yas merasimi&quot; </strong></font>haline d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek ehli-i s&uuml;nnetin itikat ve inancına aykırıdır. </font></p>
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
49cc1ed816354d2b507deeff84d6efe6@