Sakarya Gökkuşağı Kültür ve Dayanışma Derneği'nin Ernaz Tesisleri'nde düzenlediği programın konuğu, Dünya'nın birçok ülkesini ilginç yönleriyle tanıtan ve çok sevilen Ayna programı yapım ve sunucusu Saim Orhan oldu.
Saim Orhan, konuşmasında bir ülkenin Dünya'da söz sahibi olabilmesi ve sevilebilmesi için iyi bir şekilde tanınmasının altını çizdi. "Dünya'ya kendini ne kadar tanıtırsan o kadar varsın. O kadar sevilirsin. Başkası tanıtırsa yanlış tanıtır" diyen Orhan, Dünya'nın Osmanlı ruhuna ihtiyacı olduğunu belirtti. Avrupa Devletleri'nin Afrika'da 60 milyon insanı köleleştirdiğini ve sattığı ülkelere götürmek için bu insanların 45 milyonunun yollarda hayatını kaybettiğini hatırlatan Orhan, şunları söyledi: "Avrupa gittiği yere hiçbir şey vermemiş ve sömürmüştür. O ülkelerde inanılmaz baskılar ve zulüm yapmış. Ülkelerin madenini, elmasını, altınını, yakutunu alıp sömürmüş, bununla da kalmamış dinini, dilini, kültürünü yok etmiştir. Bugün Afrika'da birçok ülkede Almanya, Fransa, Portekiz, İngiltere, Hollanda gibi sömürgeci ülkelerin dilleri yaygın bir şekilde konuşuluyor. Osmanlı ecdadımız ise gittiği yerlere hanlar, hamamlar, insanların faydalanmaları için bir sürü yatırım yapmıştır. "
Nijerya'dan çarpıcı bir örnek veren Orhan konuşmasını sürdürdü: " Nijerya'nın güneyinde beyazlardan nefret ederler. Öyle ki gece beyazların aracını durdurup öldürüyorlar, sonra araçlarını çalıyorlar. Ancak ülkenin güneyinde beyazları çok seviyorlar. Bunun nedenini araştırdım. Güney Nijerya'da Avrupa Devletleri büyük sömürü yapmış, halka çok acı çektirmiş. Halk da bugün onun intikamını almaya çalışıyor. Kuzey Nijerya ise belli bir dönem Osmanlı ile tanışmış. Osmanlı'nın adaleti, hoşgörüsü sebebiyle beyazlara hayran kalmışlar. İşte Osmanlı ile Avrupa arasındaki farka bu örnek yetir."
Dünya'da birçok ülkenin Türkiye'yi yanlış tanıttığını ifade eden Orhan, Fransızların Cezayirliler'e 'Türklerin islam dininden döndüğünü' bile söylediklerini anlattı. Türkiye'nin sevilmesi, söz sahibi olmasının doğru tanınması ile mümkün olduğunu kaydeden Orhan, "Bazı Avrupa ülkeleri bundan 200 sene önce gittikleri ülkelerde okul açmışlar. Kendi dillerini, dinlerini, kültürlerini yerleştirmeye çalışmışlar. Ülkelerini seven insanlar yetiştirmişler. Bu sayede iş yapmışlar. Lobi oluşturmuşlar. Şimdi Dünya'nın birçok ülkesinde açılan Türk okulları da Türkiye'nin doğru bir şekilde tanıtımına büyük katkı sağlıyor, Türkçe konuşuluyor. O ülkelerdeki insanların cumhurbaşkanı, başbakan, bakanları, genel kurmay başkanlarının çocukları okuyor. Türkiye'yi çok seven insanlar yetişiyor" diye konuştu.