Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) yöneticileri, Karasu İlçesinde Karasu Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) üyeleriyle bir araya geldi.
KASİAD'ın davetlisi olarak Karasu'ya giden ATSO yönetim kurulu, düzenlenen toplantıda Sakarya ve Karasu'daki sosyo-ekonomik gelişmeler ve geleceğe dönük beklentiler konusunda fikirlerini dile getirdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan KASİAD Başkanı Recep Özdemir, herkesin aynı gemi içinde bulunduğunu belirterek, bu geminin sağlıklı bir şekilde yol alabilmesinin, yetkili ve söz sahibi kişilerin ortak aklı egemen kılmalarına bağlı olduğunu belirtti.
Karasu İlçesi'nin son zamanlarda hızlı bir değişim ve gelişme içinde olduğunu kaydeden Özdemir, bu gelişmenin halkın yararına olması için gelişim ve değişime insanların müdahil olması gerektiğini ifade ederek, "Her yenilik ve değişimde bir takım sancılar yaşanır. Bölgemiz, coğrafi konumundan dolayı yatırımlara çok müsait. Değişimdeki bu sancılı dönem sağlıklı bir şekilde atlatılırsa, Karasu göç veren değil, göç alan bir ilçe haline gelecektir" dedi.
Limanın faaliyete geçmesi ve ulaşım yollarının açılmasının pek çok insan için aş ve iş anlamına geleceğini, bunun için bölge halkının destekçi olması ve örgütlenmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, "İlçeyle ilgili kötü yatırımlar ve hayaller kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Çevreye zarar vermeyen yatırımlara açığız. Bu tür sanayiyi her zaman destekleyeceğiz. İlçe için atılacak her adım halkın yararına olacaktır ve bu konuda ilgili kişilerden bilgi almamız da bizim en doğal hakkımızdır" şeklinde konuştu.
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Erol Öztürk de yaptığı konuşmada, Sakarya'nın il oluşunun tarihsel gelişimi, sanayileşme süreci ve süreçte ATSO'nun faaliyetleri ve gelişimi hakkında KASİAD üyelerine detaylı bilgiler verdi.
Sakarya'nın, Cumhuriyet'in ilk yıllarında kamu yatırımları ile başlayan sanayileşme sürecini, özel sektör yatırımları ve organize sanayi bölgeleri ile devam ettiren bir il olduğunu söyleyen Öztürk, "Sakarya son yıllarda kurulan büyük ölçekli sanayi kuruluşları ile ülke sanayinin gözde yatırım bölgelerinden biri olma özelliğini kazandı. Bulunduğu coğrafyanın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri Sakarya'yı bugün gelişmekte olan, Türkiye sanayisinin en gözde illerinden birisi durumuna getirdi. Sakarya'daki sanayi kuruluşlarının üretime geçtikleri tarih itibariyle yüzde 76'sı 1990-2007 yılları arasında kuruldu ve ilimizde 13 yabancı menşeli firmanın üretim tesisi bulunmakta. Bu tesislerde 4 bin 500 kişi çalışıyor. Sakarya, otomotiv ve yan sanayi, tekstil, gıda, orman ürünleri, elektrik-elektronik, yapı-inşaat malzemeleri gibi alanlarda da yatırıma uygun konumu ile Türkiye'nin önemli bir yatırım merkezi" dedi.
Sakarya'nın ülke ihracatının yüzde 3'ünü karşılayarak en fazla ihracat yapan iller arasında 6. sırada bulunduğunu belirten Öztürk, ihracatın ithalatı karşılama oranı bakımından ise 1. sırada yer aldığını ifade etti.
Sakarya'nın kamu yatırımlarından aldığı payın her yıl düştüğüne dikkat çeken ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Erol Öztürk, "İlimizde 2007 yılında tahakkuk eden vergi toplamı 837 milyon YTL olmasına rağmen, kamu yatırımları için ayrılan pay 120 milyon YTL. Bu rakam oldukça düşük. Sakarya, tarımsal üretim değerleri açısından ülkemiz içerisinde oldukça önemli bir paya sahip. Tarım iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı ise yüzde 38, ilin tarımsal üretim değerinin Türkiye içindeki payı yüzde 3,1 olup, ülke genelinde tarımsal üretimde 14. sırada yer almaktayız. Sakarya'da tarım sektörünün il ekonomisindeki payı ise yüzde 24'tür" diye konuştu.
Sakarya'nın çağdaş ve yaşanabilir bir kent olması için ATSO olarak çevrenin korunmasına dikkat çektiklerini belirten Öztürk, özellikle Sapanca Gölü'ne sahip çıkılması ve gölden sanayi tesislerinin üretimde kullanım amaçlı su almasının önlenmesi gerektiğini söyledi.
Ulaşımda ring sistemi kurulması gerektiğini, artan şehir içi trafiğin yeniden düzenlenmesi ve raylı sisteme bir an önce geçilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, MOBESE sisteminin kurulması ve Dörtyol Sanayi Kavşağının açılmasının Sakarya için faydalı olacağını belirtti.
Öztürk, "Karasu-Kocaali sahilinde kıyı turizminin gelişmesi sağlanmalı, yeni kaplıca rezervlerinin tespiti yapılarak, sağlık turizmine kazandırılmalı, yayla turizmine destek verilmeli, doğa turizmi, dağcılık, rafting ve off-road, tracking sporları için tanıtım faaliyetleri yapılmalı. Taraklı evleri ve Kaplıcaları değerlendirilmeli. Bu konuda yapılacak çalışmalara oda olarak destek vermeye hazırız" dedi.
Tıp Fakültesi'nin de bir an önce faaliyete geçmesi için çalışmalara hız verilmesi gerektiğini belirten Öztürk, ildeki sağlık personeli açığının bir an önce kapatılması gerektiğini ve bir Diyabet Merkezi kurulmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.