İLÇEMİZ
Hendek, çok küçük bir bölümü Karadeniz Bölgesi, daha büyük bölümü Marmara Bölgesi sınırları içinde kalan, İdari olarak Sakarya İli'ne bağlı bir ilçedir.
1907 yılında belediye olan Hendek, 1926 yılında Kocaeli İli'ne bağlı bir ilçe olarak yapılanmış, 1954 yılında merkezi Adapazarı olmak üzere oluşturulan Sakarya İli'ne dahil edilmiştir. İlçe'nin bugünkü kaymakamı Harun Kaya, Belediye Başkanı Ali İnci'dir.
Hendek Mutfağı
Coğrafi yapısı, yumuşak iklimi ile son yüzyılda çok çeşitli milletleden göç almış oluşumu Hendek mutfağının zenginleşmesinde en büyük rolü oynar. Ayrıca büyük şehirlere yakınlığı, ana ulaşım yolları üzerinde bir kavşak oluşturması da, çeşitli kültürlerden etkilenmesine yol açmıştır. Hendek mutfağınının ana yemekleri yaprak sarma dolma, sulu prinçli köfte, soğan oturtması, prinçli mancar, sütlü üzüm ve tarhana gibi sayabiliriz.
Ayrıca bölgedeki Manav, Abhaza, Çerkez, Laz ve Gürcü, Ordulu insanlarının birbirinden değişik ve çeşitli birçok yöresel yemek çeşidini de bu bölgede yaydıkları bilinmektedir.
Mesela Abhazaların ünlü yemekleri; cevizli tavuk, farklı bir kuru fasulye yemeği agudırşışı, yoğurtla yapılan yemekleri sızbal, mısır unundan yapılan abısta, çeşitli et yemekleri ve haluja'dır. Tsilikhita, luşi kvaneyi, tsattsipelli, laz böreği vb. yiyecekler, Laz Gürcü mutfağından bu yöreye kadar gelmiştir.
Turizm
İlçede Çiğdem Yaylası, Dikmen Yaylası[1] Selman Dede Mesire Alanı gibi yayla turizmi yaygındır ve doğal güzellikleri ve büyük şehirlere yakınlığı ile tercih edilir.
İlçenin etrafı zengin ormanlarla çevrili olup, zümrüt gibi yeşillikler arasında yer almakla ilçeye, Adapazarı yönünden girişte iki tarafı süsleyen kavlan (çınar) ve akasya ağaçları güzel görünüm verir. İlçenin kuzeyinde Çam Dağı, güneyinde Keremali Dağı bulunur. Bu dağlar ormanlık olup; kayın, meşe, ıhlamur, kestane, dış budak, köknar vs ağaçlarından oluşur. Uludere adı ile bir de akarsuyu vardır. Bu dere ilçenin ortasından geçmekte olup, dinlenme yeri olarak da kullanıma uygundur.
Türbeler bakımından çok zengin olan İlçe Din Turizmi için de uygun sayılabilir.
Selman / Salman Dede Türbesi: Kocaali/Karasu yolu üzerinde Çam Dağı mevkiindedir. Bugün de ziyaret edilen türbenin çevresinde yılın belli bir günü (7 Temmuz), Selman Dede etkinlikleri adı altında hayır pilavı dağıtılmaktadır.
Erenler / Eren Dede Türbesi: Türbe Köprübaşı'ndadır. Burası Dereboğazı Mahallesi'ne bağlı bir mevkii iken bugün ayrı bir mahalle olmuştur.
Keremali Dede Türbesi: Keremali Dağı'ndadır. Mevkii olarak Göksu Köyü yakınındadır. Dağa adını veren eren için yılda bir ((15 Ağustos) Keremali Dede etkinlikleri adı altında etkinlik düzenlenir.
Sarı Dede Türbesi: Türbe Mahmutbey Mahallesi, 62 Evler mevkiinde, Bağdat Caddesi'ndedir.
Vahap Dede Türbesi: Karadere Köyü yakınlarındadır.
Hendek Bayraktepe projesi: Hendek Belediyesi´nin başlattığı projeye göre, Bayraktepesinde Türk boyunun Orta Asya´dan Anadolu topraklarına gelmesinden bu güne kadar kurdukları 16 Türk devletini temsil eden bayraklar, bayrakların altındaki kitabelerde devletlerin simgeleri rölyefler, anfi tiyatro salonu,Zemin çalışmalarında satranç ve çeşitli spor dallarına yönelik çalışmalar, 300 m2 1 katlı betonarme bina, bina üzerine 2 katlı toplamda 600 m2 kütük ev, ziyaretçiler için yaklaşık 1000 m2 otopark alanı, ziyaretçilerin Bayrak Tepesi´ne ulaşımlarını sağlayacak üst geçitten oluşuyor.
Kaynak: hendek.gov.tr, wikipedia.org
Fakültemiz, 4 Temmuz 1997 tarih ve 23039 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 97/9535 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuştur.
Eğitim-öğretim faaliyetlerimiz Hendek Kampüsünde sürdürülmektedir. 2004-2005 Öğretim yılı itibari ile fakültemizde 4 Profesör, 28 Yardımcı Doçent, 14 Öğretim Görevlisi, 2 Okutman ve 17 Araştırma Görevlisi olmak üzere toplam 65 akademik personel görev yapmaktadır.
Fakültemiz adına başka üniversitelerde doktora öğrenimini sürdüren 20 Araştırma Görevlimiz bulunmaktadır. İdari personelimizin sayısı ise 13’ tür.1997-1998 Öğretim yılında eğitim- öğretime başlayan fakültemizde hali hazırda 2941 öğrenci öğrenimini sürdürmektedir.
Bölümler, Anabilim Dalları ve Öğrenci Alınan Programlar:
İlköğretim Bölümü
Okul Öncesi Eğitimi
ABD Okul Öncesi Öğretmenliği Programı
Sınıf Öğretmenliği
ABD Sınıf Öğretmenliği Programı
Sosyal Bilgiler Eğitimi
ABD Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Programı
Fen Bilgisi Eğitimi
ABD Fen Bilgisi Öğretmenliği Programı
Matematik Eğitimi
ABD İlköğretim Matematik Öğretmeliği Programı
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi
ABD Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Programı
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Beden Eğitimi ve Spor
ABD Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Programı
Eğitim Bilimleri Bölümü
Eğitim Programları ve Öğretim
ABD Eğitim Yönetimi Denetimi Planlaması ve Ekonomisi
ABDEğitimde Psikolojik Hizmetler
ABD Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı
Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme
ABDTürkçe Eğitimi Bölümü
Türkçe Eğitimi ABD Türkçe Öğretmenliği Programı
Orta Öğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü
Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi
ABD Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Programı
Felsefe Grubu Eğitimi
ABD Felsefe Öğretmenliği Programı
Tarih Eğitimi ABDTarih Öğretmenliği Programı
Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bölümü
Fizik Eğitimi ABDFizik Öğretmenliği Programı
Kimya Eğitimi
ABD Kimya Öğretmenliği Programı
Matematik Eğitimi
ABD Matematik Öğretmenliği Programı
Hendek İsmi
Hendek'in gerek ismi gerekse ilk yerleşim zamanı tartışmaya açık bir konudur.
Hendek; Sakarya’nın doğusunda, Düzce İli ile komşudur. XVI. Yüzyıl'da gelişme gösteren ve daha önce Akyazı'ya bağlı Hendek diye işaret edilen kasabadır. Kızıl Ahmedlilerden Mustafa Paşa’nın yaptırdığı han/kervansaray ile göze çarpmaya başladı. Ayrıca yeni cadde üzerinde oluşu nedeniyle çevre köylerinin toplandığı mekân olmuştur. Bu nedenle, Han Dağı pazarı denilmiştir. Hendek adı da zamanla Han-Dağ’dan türetilmiştir.
Daha sonra da Köprülü Mehmet Paşa Hendek’in gelişmesinde, büyümesinde rol oynadı. İsazâde’nin yazdığına göre büyük bir han yaptırmış, Darûlhâdisi yanında da Karban saray bina ettirmişti. J.A. Cramer, Hendek ile Lateas’ın aynı yer olduğunu yazmaktadır. Buradan geçen gezginler de aynı görüşü paylaşmaktadırlar. Evliya Çelebi, “Hendek Bazarı” ile Hendek’ten bahsetmekte ve şunları kaydetmektedir: “Ormanlı, dağlı, pazarlı güzel bir kasabacıktır. Yüzeli akçelik kazadır. Yeniçeri serdarı, kethüda yeri, subaşısı vardır. Burada, bir çamurlu meşhur bataklık bulunur ki üzerinde uzun bir tahta köprü vardır”. Sieur de Boullaye, Ainsworth, E. Smith de Candac imlâsı ile kaydettiği Hendek, uzun zaman Akyazı ile birlikte resmi belgelere geçmiştir.
Bir rivayete göre Hendek küçük bir kasaba iken; bu kasabada tek bir han varmış. Bundan esinlenerek "Hantek" diye anıldığı ve zamanla Hendek'e dönüştüğü sanılmaktadır.
Diğer bir rivayete göre ise; kasabanın coğrafi konumunun çok iyi ve düz bir saha üzerinde bulunduğu yalnız kuzey ve güneyden sıralanan dağlarla kuşatıldığı ve bu jeolojik durumundan ötürü halk arasında "Hendek" diye anıldığı söylenmektedir.
KÖYLERİMİZ
İlçemize bağlı 70 adet köy bulunmaktadır. Bunlardan 12’si Büyükşehir sınırlarına katılmıştır. Ancak orman köyü olduklarından köy statüsü devam etmektedir. Akova ve Kargalıhanbaba köyleri 2005 yılında mahalle olarak, Hendek Belediyesine bağlanmıştır. Köylerimizin başlıca geçim kaynağı fındıkçılıktır. Ovadaki köylerde az miktarda tahıl (buğday, mısır), şeker pancarı, tütün üretimi, birkaç köyde hayvancılık ve orman köylerinde ise ormancılık geçim kaynağıdır. Yolu olmayan köyümüz bulunmamaktadır. 65 köyün yolu asfalt, 7 köyün yolu kısmen asfalt, kısmen stabilize olup, Bu köyler; Muradiye (2km), Kadifekale (4 km), Güney (2 km), Kurtuluş (4 km), Yeniyayla (4 km), Göksu (4 km) ve Bakacak (7 km) köyleridir. İçme suyu olmayan köyümüz yoktur. Ancak 10 köyün içme suyu şebekesi yetersizdir. Bu köyler; Uzuncaorman, Kahraman, Akçayır, Esentepe, Karaçökek, Süleymaniye, Kırktepe, Kurtuluş, Karadere ve Harmantepe köyleridir.
Köylerimizin tümünde elektrik ve otomatik telefon vardır. Köy yollarının uzunluğu 386 Km.dir. İlçemize bağlı 37 köyde ve 12 mahallede kadastro çalışmaları tamamlanmıştır.
İLÇENİN EKONOMİK DURUMU
İlçenin genel yüzölçümü 61.000 hektar olup, bunun 29.556 hektarı orman ve fundalıktır. 29.266 hektarı ise tarım alanıdır. İlçemiz, tarım, hayvancılık ve su ürünleri yönünden zengin kaynaklara sahiptir. Tarım ürünlerinin başında fındık, mısır ve buğday gelmektedir. İlçemizde, 12.541 adet büyükbaş, 2.855 adet küçükbaş hayvan bulunmaktadır.İlçemizde, 173 adet tavuk çiftliği tesisinde 17 milyon adet tavuk üretilmektedir. İlçemizde bir adet tavuk kesimhanesi ve 2 adet süt ürünleri üretim tesisi mevcuttur. İlçemizde toplam 17.364.250 adet kanatlı hayvan mevcuttur. İlçemizde 34 köyde 180 çiftçi, 14.320 adet fenni kovanla arıcılık yapmaktadır. Yıllık bal üretimi 215 ton civarındadır. İlçemizde çeşitli türlerde 14.115 ton 11 Köy ve Mahallede 9.314 M2 lik alanda örtü altı sebzeciliği yapılmaktadır. İlçemizde 7 adet Tarım Kredi Kooperatifi, 9 adet Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 1 adet Fındık Tarım Satış Kooperatifi olmak üzere 17 adet kooperatif bulunmaktadır. İlçemizde Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve İş Bankası olmak üzere üç banka bulunmaktadır. Bölgenin en büyük ve güzel Ticaret Merkezi ilçemizde bulunmakta olup, burada salı günleri pazar kurulmaktadır. İlçemizde 7 adet fındık fabrikası, 1 adet Un Fabrikası, 5 adet su fabrikası, 2 adet Yem Fabrikası, 2 adet Çelik Boru, Parketaşı yalıtım, MDF, Fiber, tekstil ve Kauçuk fabrikaları mevcuttur.İlçemizde 5 adet mermer işleme atölyesi, 10 adet de tekstil atölyesi, 21 adet kereste atölyesi ve 17 adet de mobilya imalathanesi, 11 adet gıda şirketi bulunmaktadır. Nuriye Köyü acılık mevkiinde 64 dönümlük arazide 112 dükkanlı Küçük Sanayi Sitesinin bina yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır.
İlçemiz Uzuncaorman-Kargalıhanbaba mevkiinde 350 hektarlık alanda, 106 parselde II. Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur. Burada alt yapı çalışmaları devam etmekte olup, firmalar tarafından 7 adet fabrika inşaatına başlanılmıştır. İlçe merkezinde 2 adet matbaa bulunmakta olup, basımevi bulunmamakta, 2 adet mahalli gazete çıkmaktadır. ULAŞTIRMA VE ALTYAPI DURUMU İlçemizin Adapazarı’na uzaklığı 32 KM.’dir. D-100 Karayolu ilçemiz içerisinden geçmektedir.
Bu yol İstanbul Ankara arası asfalt yol olup, yoğun bir trafiğe sahiptir. Adapazarı-Hendek arası yol genişleme ve bölünmüş yol yapımı çalışmaları tamamlanmıştır.Ayrıca TEM otoyolu da ilçemizin güneyinden geçmektedir. İlçemizin 70 köy ile 2 beldesine sürekli ulaşım vardır. 13 köyün yolu kısmen asfalt kısmen stabilizedir. Dereköy, Dikmen, Aksu, Göksu ve Kurtuluş köyleri yüksekte olduğundan, kışın kar yağışı sebebi ile zaman zaman ulaşımda aksamalar olmaktadır.İlçemizde demiryolu ve hava ulaşımı yoktur. İlçenin tamamında elektrik bulunmakta olup, köy ve merkeze bağlı mahallelerin tamamı ulusal elektrik şebekesine bağlıdır. TV. yayınları tüm köylerimizden izlenebilmektedir.İlçemizde Posta hizmetleri; Merkez, Yeşilyurt Beldesi ve Kargalıhanbaba Köyü'nde bulunan şubeler vasıtasıyla yürütülmektedir.
İlçemizde telefon hizmetleri Telekom Amirliğince 18 personelle yürütülmektedir. Merkez ve köylerde kurulu bulunan 15 adet otomatik telefon santralı mevcut olup, bu santrallere bağlı kapasite sayısı merkez 10855, köyler 6990 olmak üzere toplam 17.845’dir. Faal abone sayısı ise merkezde 9154, köylerde 5727 olmak üzere toplam 14.881’dir.
Cumhuriyet'ten sonra Tekel kurulmuş uzun yıllar tek sanayi kuruluşu olarak varlığını sürdürmüştür. Hendek halkı, tütüncülerin yüzde bir bağışları ile 1945-1946 yılında Hendek Ortaokulu'nu kurmuştur. Bu okul eski bir hamamın temelleri üzerine kurulmuştur. Bu hamam ve aynı yerdeki binada eskiden Hendek Rüştiyesi bulunmaktaydı.
İlçeyi çevreleyen dağlarda akan su kaynakları üzerine tüm çevre illere dağımı yapılan fabrikalar kurulmuştur. Türkiye'nin önde gelen firmalarından olan Aytaç Su, Kardelen Su, Flora Su kaynakları ve fabrikalarının bulunmasının yanında, ilçe sınırlarında bulunan Uludere mevkiinden de içme suyu temin edilmektedir.
Büyük şehirlere yakınlığı ve doğal yapısının müsait olması nedeniyle geçtiğimiz yılarda ilçede büyük bir Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş olup, burada yoğun bir fabrikalaşma başlamış ve ilçe sanayi şehri görünümüne kavuşmuştur.
Ülkenin her köşesinde karayolu ile ulaşım her an mümkün olup, nakliyecilik de gelişmiştir. Yurt içi ve yurt dışı taşımacılığında ilçedeki araçların katkısı büyüktür. İlçedeki tır taşımacılığı hayli ilerlemiştir. İlçe halkı önceden tütün rençperliği ile geçinirken, bugün geçiminin büyük bir bölümünü fındık üretimi ile sağlamaktadır. İlçe halkı günlük ihtiyaçlarını Salı günleri kurulan sebze, meyve ve giyim pazarından karşılamaktadır.
İlçede Sakarya Üniversitesi´ne bağlı olarak Eğitim Fakültesi ile Meslek Yüksek Okulu eğitim vermekte, bu okullarda 6300 civarında öğrenci okumakta ve öğrneciler ilçe ekonomisine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır.
Hendek'in verimli ve sulak topraklarında yetiştirilen başlıca ürünler mısır, buğday, şeker pancarı, fındık, patates, elma, soğan ve az miktarda tütündür. Ovalık kesimlerde sığır, yaylalarda ise koyun beslenir.
Hendek'in Bizanslılardan Osmanlı İdaresine geçişi, Orhan Bey zamanında Konuralp kumandasındaki bir askeri birlik tarafından sağlanmıştır. Kasabaya bir süre "Konuralp" dendiği eldeki belgeler ve rivayetlerden öğrenilmektedir. Orhan Bey´in kasabaya gelerek burayı gördüğü, burada gördüğü iltifattan dolayı Şeyh İbn-ü İbrahim´e kasabayı vakf ettiğini 700 Hicri Tarihini taşıyan Berat Vakıf Name vesikasından öğreniyoruz.
Miladi 1401 yılında Hendek´te Şemsi Paşa vakfiyesi tarafından; bir han, bir hamam ve 35 dükkân yapıldığına dair Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde belgeler vardır. 1500´lü yıllarda Bağdat seferleri için yapılan ünlü Bağdat yolu kalıntıları, Hendek´te bugünkü Kemal Paşa Caddesi, Eski Düzce Caddesi, Hüseyin Şeyh ve Kalayık´tan geçmekteydi.
Evliya Çelebi Seyahatname'sinde 17. yüzyılda Hendek'i; Yeniçeri Serdarı Kethuda (Kahyalık) Yeri ve Subasışı olan 150 hanelik bir kasaba olarak anar. 1800´lü yıllarda Kocaeli Sancağı´na bağlı küçük bir yerleşim yeri olan Hendek, 93 Harbi denen 1876 Osmanlı-Rus savaşı sonrası göçlerle önem kazanmıştır.
1887-1888 yıllarına ait muhacirun defterlerinde bu bölgeye 2000 Kafkasya göçmeni yerleştirildiğini yazmaktadır. 241 Laz, 580 Gürcü, sayısı belirtilmeyen Çerkez ve Abaza bölgeye yerleştirilmiştir. 1890 nüfus sayımında Hendek nahiyesinde 10025 Müslüman, 300 Rum-Ortodoks, 1800 Ermeni-Gregoryan , 875 Kıpti olmak üzere 13000 kişi yaşamaktaydı. Bu sayıya nahiyeye bağlı köylerde dahildir. Zira Akyazı da, o dönemde Hendek'e bağlı Aksaray köyü idi. 1890 istatistiklerinde Hendek´te toplam 37 camii, 1 kilise, 6 çeşme, 2 hamam, 32 han, 3 fırın, 111 dükkân, 26 çiftlik ve 35 öğrencilik bir rüştiyesi varmış.
Hendek, cumhuriyetten önce Kocaeli mutasarraflığına bağlı kaza haline getirilmiştir. 1907 yılında belediye kurulmuştur. İlk Belediye Başkanı Alabacak Mehmet Ağa olmuştur.
COĞRAFYASI
İlçemiz Sakarya Ovası'nın kuzey doğu ucunda Çam Dağı'nın eteğinde kurulmuştur. İlçenin alanı 581 Km2’dir. Rakımı 180 mt'dir. Sakarya İl merkezine uzaklığı ise 32 Km.dir. İlçemiz Kuzeyden Kocaali ve Karasu, güney ve güneybatıdan Akyazı, batıdan Ferizli, Söğütlü ilçeleri ile Sakarya İli, doğudan ise Cumayeri, Gümüşova ve Gölyaka ilçeleri ile çevrilidir.
Topraklarının büyük bölümünü Hendek Ovası oluşturur. Marmara ve Karadeniz bölgeleri arasında bir geçiş alanı niteliği taşıdığından çok yağış alır. Güneydeki Samanlı Dağları ile kuzeydeki Çam Dağı ormanlarla kaplıdır. Dağların arasındaki platoların dışında da çeşitli yüksekliklerde yaylalar vardır. İlçe topraklarının sularını, Karasu ile doğuda ilçenin doğal sınırını çizen Sakarya Irmağı ve onun kolu Mudurnu Çayı toplar. Bu akarsular ve kolları boyunca irili ufaklı, verimli tarım alanları uzanır.
Topraklarının büyük bölümünü Hendek Ovası oluşturur. Marmara ve Karadeniz bölgeleri arasında bir geçiş alanı niteliği taşıdığından çok yağış alır. Güneydeki Samanlı Dağları ile kuzeydeki Çam Dağı ormanlarla kaplıdır. Dağların arasındaki platoların dışında da çeşitli yüksekliklerde yaylalar vardır. İlçe topraklarının sularını, Karasu ile doğuda ilçenin doğal sınırını çizen Sakarya Irmağı ve onun kolu Mudurnu Çayı toplar. Bu akarsular ve kolları boyunca irili ufaklı, verimli tarım alanları uzanır.
İlçe, eski E-5 yeni adı ile D-100 Karayolu üzerinde İstanbul´a 170 km, Ankara´ya 275 km. Adapazarı´na 30 km. kurulmuştur. TEM Otoyolu da güneyinden geçip deniz seviyesinden yüksekliği 175 metredir. 6300 hektar alana yayılan ilçenin bugünkü nüfusu 25.220 olup, 200.000 nüfusu barındırabilecek Dikmen - Balkaya mevkiinden getirilen memba sularına sahiptir.
Bitki Örtüsü: İlçemizin % 50’si, 29.500 hektar koru ve baltalık orman alanı ile kaplı olup, bunun 22.900 hektarı koru ormanı, 6.600 hektarı da baltalık ormanı, 28.600 hektar da diğer alanları kapsamaktadır. Tarımsal sahalarda en fazla üretilen bitkilerin başında tahıl gelmektedir. (%51 mısır, %44 buğday) İkinci sırada %2.8 şeker pancarı bulunmakta olup, %2.2 oranında tütün üretimi de mevcuttur. 141.000 dönüm arazide fındık üretimi, 5000 dekar arazide ise sebze üretimi yapılmaktadır.
Akarsular: İlçemizin önemli akarsuları Dilsiz Çayı, Uludere ve Aksu Deresidir.
İklimi: Marmara ve Batı Karadeniz Bölgelerinin geçiş noktasında olan ilçemizde, Batı Karadeniz iklimi hakimdir. Yazları kısa ve sıcaktır. Kışları uzun, karlı ve bol yağışlı geçer.
İDARî DURUM
İlçemizde, biri ilçe merkezinde, ikisi Yeşilyurt ve Çamlıca beldelerinde olmak üzere üç belediye bulunmaktadır. Bunlardan Hendek Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesi Büyükşehir Belediyesine bağlanmıştır. İlçemizde 70 köy muhtarlığı mevcut olup, bunlardan 12’si büyükşehir sınırlarına katılmıştır. 2005 yılında Akova ve Kargalıhanbaba köyleri mahalle olarak Hendek Belediyesi'ne bağlanmıştır. Hendek Merkez Belediyesi'ne bağlı 16 Mahalle, Çamlıca ve Yeşilyurt Beldelerine bağlı 4’er mahalle olmak üzere toplam 24 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır.
İLÇENİN SOSYAL DURUMU
İlçemiz merkezi ile kasaba ve köylerde ortalama 14.000 civarında konut bulunmaktadır. Konutlar sağlık koşullarına uygun olup, genellikle aile ihtiyacı için, az miktarda da satılmak için yapılmaktadır.
Halkın geçim kaynağı genellikle fındık üretimine dayalıdır. Son zamanlarda hayvancılık ve yeni sanayi tesisleri önem kazanmaktadır. İşsizlik sorununa az da olsa bir çözüm getirecektir. İlçede ağaç sanayi gelişmiştir. Tarım dışında kalan halkın küçük bir kısmı ticaret, küçük bir kısmı da küçük el sanatları ile özellikle mobilyacılık, demircilik, terzilik ve marangozlukla uğraşır.İlçemiz merkezi, Yeşilyurt ve Çamlıca Beldeleri ile tüm köylerimiz ulusal elektrik şebekesine bağlıdır.İlçemiz merkezi, beldeler ile köylerimizde içme suyu yeterlidir. Bazı köylerde yazın yetersizlikler olmaktadır. Halk devletine bağlı ve saygılıdır. İlçemiz merkezinde 500 kişilik bir kapalı spor salonu, 750 kişilik bir çim futbol sahası, 1 toprak futbol sahası, Akova, Kazimiye, Hacıkışla, Uzuncaorman ve Çakallık köylerinde de 5 futbol sahası mevcuttur. İlçemizde 11 adet futbol kulübü bulunmaktadır. Kapalı Spor Salonuna bitişik bir güreş kondisyon salonu mevcuttur. İlçemiz merkezinde bir Halk Kütüphanesi mevcut olup, burada 1 müdür, 2 memur görev yapmaktadır. Toplam kitap sayısı 8.156 olup, 2004 yılı okuyucu sayısı 44.559, kayıtlı üye sayısı ise 858’dir.
HENDEK İLÇESİNİN TARİHÇESİ
Hendek İlçesinin bilinen tarihi 12. Asra dayanmaktadır. 12. Asırda Türkistan’ın Gürcan bölgesinden göç eden Türk kabilelerinin bir kısmının bu günkü Hendek ilçesinin bulunduğu yere gelerek yerleştikleri ve buraya Handok adını verdikleri, Handok’un zamanla Hendek olarak değiştiği sanılmaktadır.
İlk çağlarda bölgenin hakimi Bitinyalılar'dan hiç bir eser yoktur. Daha sonra bu bölgeye hakim olan Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular'dan yalnızca Bizans dönemine ait olmak üzere civar köylerde mezarlar ve kalıntılar vardır. Haraklı, Dikmen ve Nuriye'de örnekleri bulunmuştur. Ancak Hendek´te önemli bir iz yoktur. Bunun nedeni, o zamanlar Adapazarı - Hendek ovasının bataklık olup yerleşime uygun olmadığı olabilir.
O dönemlerde Hendek ve civarında yerleşmiş olan İslam kolanizatör dervişlerine ait olduğunu sandığımız Salman Dede, Sarı Dede, Erenler türbesindeki dervişler bölgenin islamlaşmasında rol oynamışlardır. 1300´lü yılların başlarında Osmanlılar bu bölgeyi fethettiğinde Hendek ve civarında yaşayan Türk kabilelerinin müslüman olduğu sanılmaktadır. Bu da bu bölgede yaşayan Türklerin Osmanlı Devletinin yönetimine geçmeden önce İslam Dinini benimsediklerini gösteriyor.