Koton Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Yılmaz, Koton'un gelişiminde bilgi ve araştırmaya verilen önemin yanında müşteri iç görüsü geliştirmesinin etkili olduğunu söyledi.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (SATSO) düzenlenen ''Kadın Girişimciliğinde Rol Model Olmanın Önemi'' konulu konferansa onur konuğu olarak katılan Yılmaz, Koton'un başarı öyküsünü anlattı. Özel bir lisede eğitim uzmanı olarak çalışırken mağazacılık sektörüne Kuzguncuk'ta öğretmen arkadaşıyla birlikte kiraladığı dükkanla başladığını anlatan Yılmaz, "Eşim deniz üsteğmeni olarak çalışıyordu. Ben öğretmen, eşim de subaydı, güzel bir yaşamımız vardı ve gelirimiz iyiydi. Eşimin belki kendine askeri hayatın
dışında başka bir hayat araması ya da bizim yaşadığımız hayat dışında bir hayat istiyor olmamız sayesinde bu işe başladık. 22 yıl önce arkadaşımla 30 metrekarelik bir dükkan kiraladık. Belli kanallar bulduk ve ihracat fazlası ürünler satmaya başladık. Üç ay sonra arkadaşım bu işi yapmayacağını söyleyerek ayrıldı, ben de devam edeceğimi söyledim. Sermayemiz 5 bin dolardı."
Dükkanı kiralamasının ikinci yılında Beşiktaş'ta bir mağaza açtıklarını anlatan Yılmaz, şunları söyledi: "Girişimciliğimiz böyle başladı. Daha sonra imalata girdik. Hiç bilmediğimiz halde imalat yapmayı, tekstil, konfeksiyon ve kumaşı öğrendik."
Yılmaz, 2000'li yıllarda perakende sektöründeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "O yıllarda bütün mağazalar birbirine benziyordu ve hiç farklılık yoktu. Bunu farkettik ve 10 bin müşteriyi kapsayan müşteri profili ve beklenti araştırması yapmaya başladık. Müşterilerimize perakende mağazasından neler beklediğini sorduk. Müşterilerimiz bir hazır giyim markasından bol çeşitlilik beklediğini söyledi. Bu araştırmayla beraber bütün rotamızı değiştirdik ve bambaşka bir Koton olduk."
Girişimciliği eşiyle analitik hayalperestlik olarak tarif ettiklerini ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Analitiklik ve hayalperestlik birbirleriyle çelişen kavramlar. Hayalperest hayallerde gezinen ve gerçekle çok alakası olmayan kişiyi tanımlıyor. Analitik ise çözümlemeli düşünen insana deniyor. Analitiği çok yönlü bakabilmek ve fotoğrafın tamamını görebilmek olarak tarif ediyorum. Hayata sistematik bakış açışı geliştirebilmek gerekiyor. Analitik olunuyor mu, doğuluyor mu? Bence analitik doğulmuyor, sonradan ediniliyor."
KİMSENİN GÖRMEDİĞİNİ GÖRMENİZ LAZIM
Girişimciliğin temelinde analitik bakış açısının yattığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi: "Hayalperest olmazsanız girişimci olamazsınız. Kimsenin görmediği şeyleri görmeniz lazım. Koton'un bugün bu noktaya gelişinde bilgi ve araştırmaya verilen önemin yanında, müşteri iç görüsü geliştirmesi etkili oldu. İşi geliştirmek anlamında talep innovasyonu (yenilikçiliği) yaparak ürünümüze odaklandık. Bugünlere müşterilerimizin sözünü dinleyerek geldik. Müşterilerimizi sürekli olarak gözlemliyoruz."
Hazır giyim sektöründe mağazaların satışında müşterilerin kıyafetleri denemesinin önemli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıyafet denemek amacıyla mağazalarımıza gelen müşterilerin kabine girmeleri halinde satış oranlarının çok fazla arttığını gördük. Müşterinize kıyafetinizi giydirirseniz mutlaka satarsınız. Bu konuyu araştırdık ve satışa etkisinin yüzde 70 olduğunu gördük. Bundan yola çıkarak mağaza içi butik terimini ortaya çıkardık. Bunu Paladyum mağazamızda deniyoruz. Geçen yıl yaptığımız Paladyum mağazasında 200 metrekarelik kabin bölümü yaptık. Fark ettik satış kabinde bitiyor. Ürününüzü gösteriyorsunuz ama sonuç olarak satışı orada yapıyorsunuz. Bu mağazamızda sepet ortalaması uygulamadan sonra yüzde 10 artış gösterdi. Müşterilerimize kendi gerçeklerimizle bakmıyoruz. İçeriden dışarıya değil de dışarıdan içeriye bakmamız gerekiyor."