Serbest kıyafet uygulaması konusunda toplantı düzenlendi

Eğitim Bir Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen serbest kıyafet uygulaması ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Eğitim Bir Sen Ocak 2016’da 7 bölgede 31 ilde 3 bin öğretmen ve çok sayıda velilerle yaptığı özgürlükler anketini Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, kamuoyuyla paylaştı. Mengen yaptığı konuşmada, “Giydiğimiz kıyafet psikolojimizle, kendimizi nasıl hissettiğimizle, nasıl hissettirmek isteyişimizde doğrudan ilgilidir. Kıyafet, asli bir ihtiyaç olmasının yanında kültürel etnolojik ve sosyolojik bir göstergedir. Bu açıdan bakıldığında, meselenin sorun edilecek bir tarafı görünmez, görülmemelidir. Her toplumun toplum içinde her insanın bir kıyafet anlayışı vardır. Genel kabul gören ana tarz, toplumun sosyolojik, kültürel işleyişi içinde kendiliğinden oluşur. Kim kendini nerede nasıl ve hangi kıyafetle rahat edecekse öyle giyinir. Fabrikalar, hastaneler,maden ocakları, askerlik gibi kimi spesifik alanlarda yapılan işin mahiyeti gereği belli giyim formları (forma-üniforma) zorunlu olsa da, bu sınırlamaların hayatın özgürce aktığı, akması gereken sivil alanlara da uygulamaya çalışmak toplumun düşünsel, psikolojik gelişmesini engeller. İnsanların giyim kumaşına, saçına, sakalına, başörtüsüne takılıp kalmak, koyu, kör bir şekilcilikle esası görmemek demektir. Şöyle ya da böyle görünmeyle çağdaş olunacağı zehabına kapılanlar ilimde, sanatta, siyasette geri kalmışımızın zeminini hazırladılar. Kaldı ki sadece psikolojik rahatlama duygusu ile değil, insan, inancının gereğine uygun olarak da istediği gibi giyinir, giyinmelidir. Bu anlayışa ancak saygı duyulur. O nedenle biz, öncelikle hadiseye en temel kişi hak ve özgürlükleri noktasında bakıyoruz. Biz insanımıza güvenen, yasalardan yana, yasaklara karşı, hak ve özgürlükler için mücadeleyi başta değer bilen sendika olarak da başından beri duruşumuzu serbest kıyafetten yana koyduk. 28 Şubat ve etkisinin sürdüğü dönemlerde, bütün baskı ve şiddete karşı koyarak , insanımızın gasp edilen haklarını elde etmesi için yoğun mücadele verdik. ‘’411 el kaosa kalktı’’ faşist ve darbeci müsamahasızlığa karşı süren mücadelemiz bugün sadece okullarımıza değil , bütün kamu kurum ve kuruluşlarında bu saçma yasağın kaldırılması ile sonuçlandı. Toplumun hayrını , huzurunu düşünmedikleri tescillenmiş olan karanlık mahfillerin saldıkları korkunun tersine kaos değil barış oldu. Bu toplum içinde husumet ve huzursuzluk ancak yasaklardan beslenmiştir. İnsanımız yasaksız baskısız ortamlarda ancak sevgi, anlayış, dayanışma, kardeşlik çoğaltmış paylaşmıştır. Bugün bütün farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürmenin coşkulu huzurunu hep irlikte yaşıyoruz. Bu anlayışla başlattığımız ‘’ özgürlük için 10 milyon imza ‘’ kampanyası ile ulaşılan 12 milyon 300 bin imzayı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza ileterek sorunun çözüme kavuşturulmasını sağladık. Eğitim-Bir-Sen olarak aynı tutarlılıkla genel yönetim kurulumuzun 15 Mart 2013 tarihi ve 197 sayılı, kamu görevlilerinin serbest kıyafet uygulaması başlatılması kararı eylem olarak uygulamayı yasal düzenleme yapılıncaya kadar sürdüreceğiz. İmza kampanyamızın en kapsamlı, en geniş katılımlı anket olmasının ötesinde referandum niteliğindeydi. Bu kez de öğretmen, öğrenci ve velilerimiz arasında bir anket çalışması yaptık. Anketten çıkan sonuç, toplumda bu meselenin aşıldığını göstermektedir. Bağımsız bir anket kuruluşuna yaptırdığımız araştırma, Ocak 2016 da 7 coğrafi bölgede, 31 ilde , 3012 öğretmen, 1563 veli ve 8. Sınıf ve üzeri 1480 öğrenci ile yüz yüze görüşme yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın temel sorusu, resmi okullarda öğretmenlere kıyafet serbestliği getirilmesi hakkında öğrenci, öğretmen , yönetici ve veli görüşleri nelerdir oldu. Amacımız bu görüşler doğrultusunda kılık kıyafet yönetmeliğinin olumlu olumsuz etkilerini belirlemektir” dedi.

Anket sonuçların çıkan sonuçlara göre önerilerden de bahseden Başkan Mengen, “Temmuz 2013’ten itibaren, ‘Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz’ maddesi ile birlikte, öğrencilerin okul forması giyme zorunluluğu kalkmış ve tercih hakkı velilere bırakılmıştır. Öğrencilerin tek tip kıyafet giymeye zorlanmadığı bir eğitim sisteminde , öğretmenlerin zorunlu kıyafet giymeye mecbur edilmesi, öğretmenlik mesleğinin mensuplarına ve onların tercihlerine güvenilmediğinin, aynı zamanda saygı duyulmadığının ifadesi olarak kabul etmek lazımdır. Kendine yakışanı giyebilme özgürlüğüne sahip bir öğretmenin özgüveni şüphesi daha yüksek olacaktır. Erkek kamu personelinin, takım elbisesiz, kravatsız görev yapması ya da uzun saçlı sakallı halde çalışmasının kamu hizmeti üzerinde bir risk oluşturmayacağı gibi, hizmetten yararlanan birey ve vatandaş yönüyle de hizmete erişim ve hizmetten yararlanma noktasında zorluk oluşturacak bir içeriğe sahip değildir. Kamu görevlileri ile aynı ortamda çalışan kamu işçileri ya da taşeron firma elemanları, kamu hizmetlerinin sunumu sürecinde serbest kıyafetle görev yapmaktadırlar. Bunun yanında memur statüsünde çalışan mühendis, hizmet binasında zorunlu kılık kıyafet uygulamasına tabii olurken aynı yerde işçi pozisyonunda görev yapan mühendis takım elbisesiz kıravatsız görev yapabilmektedir. Avrupa Birliğine üye ülkelrin uygulamalrının bize gösterdiği gerçek ; kılık kıyafet özgürlüğünün veya kılık kıyafetin daha esnek kurallara bağlanmasının kamu hizmeti sunumunda bir risk oluşturmadığıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik bakanlar kurulu tarafından yürütülen bir düzenlemedir. Bakanlar Kurulu bahse konu yönetmeliği 5. Maddesinde yer alan, kılık kıyafette uyulacak hususları yeniden düzenleyerek , zorunluluğu ve dayatmayı değil, özgürlüğü esas alan bir felsefe ile bu sorunu çözmelidir. Öğretmenlerimiz toplumun ahlaki değerlerine sundukları kamu hizmetinin saygınlığına gölge düşürmeyecek nitelikteki kılık kıyafette görev yapabilecek erdeme sahiptir. Bundan kimsenin şüphesi olamalıdır” diye konuştu.

8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
5a2676b46ff4f3b7013e3751392473cf@