Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi Başladı
Sakarya Üniversitesi'nin (SAÜ) düzenlediği Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi başladı. SAÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, Türkiye'nin Karadeniz ülkeleriyle olan ilişkilerini farklı boyutlara taşımayı amaçladıklarını söyledi.
SAÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen kongreye Ukrayna, Yunanistan, Moldovya, Gürcistan, Romanya, Macaristan, Rusya Federasyonu, İran, Makedonya, Kosova, Kırgızistan, Azerbaycan, Hindistan, Sırbistan, Nijerya, Brezilya, Kanada ve ABD gibi ülkelerden 80 kişi katıldı. Kongre 17 Ekim'de sona erecek.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Rektör Durman, kongreyi yapmaktaki amaçlarının Karadeniz ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları ve problemlerin barışçıl yollarla çözümlenmesine katkı sağlamak olduğunu kaydetti. Karadeniz bölgesinde hem siyasi hem de ekonomik anlamda önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Durman, "Kongrede Karadeniz ülkeleri arasında var olan ilişkileri farklı boyutlara taşımayı amaçlıyoruz. Böylelikle Karadeniz'in uluslararası ilişkilerine ışık tutmak istiyoruz. Çağımız çok karışık bir zamanda ve Karadeniz bölgesi de bunun dışında tutulmuyor." dedi. Türkiye'nin Karadeniz Ekenomi İşbirliği'ne (KEİ) üye olduğunu ifade eden Durman, bu iş birliğinin Karadeniz bölgesinde tamamlayıcı unsur olmasının yanında Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine katkısının olduğunu bildirdi.
Kongre, Karadeniz Ekonomi İşbirliği'nin Bilimsel Analizine Zemin Oluşturacak
SAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Giray Saynur, Karadeniz bölgesi uluslararası ilişkilerini bilimsel açıdan farklı oturumlarda incelemek üzere kongrenin toplanmasının kararlaştırıldığını dile getirdi.
Kongrenin KEİ'nin bilimsel analizine zemin oluşturacağını vurgulayan Saynur, şunları söyledi: "Karadeniz bölgesi uluslararası ilişkilerini bilimsel açıdan farklı oturumlarda incelemek üzere bu kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır. Kongreye adını veren mavi, temiz çevre yanında barışı da sembolize edilmektedir. Türkiye açısından KEİ, dünyada meydana gelen liberal değişimler ve globalleşme eğilimlerine paralel olarak, ülkemizin dünya ile entegrasyonuna katkıda bulunabilecek bir olgudur. Türkiye'nin, KEİ projesini ortaya atarken iki temel düşünce ile hareket ettiği söylenebilir. Biri Karadeniz'in dostluk ve iyi komşuluk esasına dayalı olarak bir barış, istikrar ve refah denizine dönüştürülmesi, diğeri ise, bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin, coğrafi yakınlık ve tarihi bağlardan kaynaklanan avantajlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi suretiyle geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesidir."
Karadeniz'e kıyıdaş devlet olma özelliğini taşıyan ülkelerin yanı sıra, Hazar enerji kaynaklarının batıya aktarılmasında kullanılan ve Asya'yı Avrupa'ya bağlayan koridorda yer alan devletlerin de (Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan) bugün Karadeniz'e dahil edilmek istendiğini söyleyen Saynur, ''Günümüzde Karadeniz, küresel güçlerin odak noktasıdır. Renkli devrimler Baltıklar - Karadeniz - Hazar Denizi hattında yeni bir güç mücadelesinin başlangıcını oluşturmuştur. Karadeniz uğrunda bugün sadece ABD ve Rusya değil bir çok küresel ve bölgesel güç ile kıyıdaş ülkeler ve kurumlar stratejik derinliği olan bu deniz için mücadele etmektedir. Bu vesile ile böyle bir kongrenin yapılması dünya kamuoyuna bilimsel bir zeminde bölgesel ve global politikaların değerlendirilmesi için bir fırsat olacaktır.'' diye konuştu.
SAÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen kongreye Ukrayna, Yunanistan, Moldovya, Gürcistan, Romanya, Macaristan, Rusya Federasyonu, İran, Makedonya, Kosova, Kırgızistan, Azerbaycan, Hindistan, Sırbistan, Nijerya, Brezilya, Kanada ve ABD gibi ülkelerden 80 kişi katıldı. Kongre 17 Ekim'de sona erecek.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Rektör Durman, kongreyi yapmaktaki amaçlarının Karadeniz ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları ve problemlerin barışçıl yollarla çözümlenmesine katkı sağlamak olduğunu kaydetti. Karadeniz bölgesinde hem siyasi hem de ekonomik anlamda önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Durman, "Kongrede Karadeniz ülkeleri arasında var olan ilişkileri farklı boyutlara taşımayı amaçlıyoruz. Böylelikle Karadeniz'in uluslararası ilişkilerine ışık tutmak istiyoruz. Çağımız çok karışık bir zamanda ve Karadeniz bölgesi de bunun dışında tutulmuyor." dedi. Türkiye'nin Karadeniz Ekenomi İşbirliği'ne (KEİ) üye olduğunu ifade eden Durman, bu iş birliğinin Karadeniz bölgesinde tamamlayıcı unsur olmasının yanında Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine katkısının olduğunu bildirdi.
Kongre, Karadeniz Ekonomi İşbirliği'nin Bilimsel Analizine Zemin Oluşturacak
SAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Giray Saynur, Karadeniz bölgesi uluslararası ilişkilerini bilimsel açıdan farklı oturumlarda incelemek üzere kongrenin toplanmasının kararlaştırıldığını dile getirdi.
Kongrenin KEİ'nin bilimsel analizine zemin oluşturacağını vurgulayan Saynur, şunları söyledi: "Karadeniz bölgesi uluslararası ilişkilerini bilimsel açıdan farklı oturumlarda incelemek üzere bu kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır. Kongreye adını veren mavi, temiz çevre yanında barışı da sembolize edilmektedir. Türkiye açısından KEİ, dünyada meydana gelen liberal değişimler ve globalleşme eğilimlerine paralel olarak, ülkemizin dünya ile entegrasyonuna katkıda bulunabilecek bir olgudur. Türkiye'nin, KEİ projesini ortaya atarken iki temel düşünce ile hareket ettiği söylenebilir. Biri Karadeniz'in dostluk ve iyi komşuluk esasına dayalı olarak bir barış, istikrar ve refah denizine dönüştürülmesi, diğeri ise, bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin, coğrafi yakınlık ve tarihi bağlardan kaynaklanan avantajlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi suretiyle geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesidir."
Karadeniz'e kıyıdaş devlet olma özelliğini taşıyan ülkelerin yanı sıra, Hazar enerji kaynaklarının batıya aktarılmasında kullanılan ve Asya'yı Avrupa'ya bağlayan koridorda yer alan devletlerin de (Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan) bugün Karadeniz'e dahil edilmek istendiğini söyleyen Saynur, ''Günümüzde Karadeniz, küresel güçlerin odak noktasıdır. Renkli devrimler Baltıklar - Karadeniz - Hazar Denizi hattında yeni bir güç mücadelesinin başlangıcını oluşturmuştur. Karadeniz uğrunda bugün sadece ABD ve Rusya değil bir çok küresel ve bölgesel güç ile kıyıdaş ülkeler ve kurumlar stratejik derinliği olan bu deniz için mücadele etmektedir. Bu vesile ile böyle bir kongrenin yapılması dünya kamuoyuna bilimsel bir zeminde bölgesel ve global politikaların değerlendirilmesi için bir fırsat olacaktır.'' diye konuştu.
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
a4a8c0cf796055b21772ab873b7a3945@